CHP nereye koşuyor


İrfan O. Hatipoğlu Mustafa Kemal Üniversitesi

Siyasal iktidar başta yaşam biçimi olmak üzere halkın önemsediği tüm değerleri aşındırdı. Mezhepsel ayrışmaları kışkırtıyor. Komşular arasında kim daha iyi “Müslüman” tartışması başladı. Eğitim, çalışma yaşamı başta olmak üzere günlük yaşamda radikal İslamcı anlayış görünür kılındı. Aklı ve bilimi öteleyen, dini menkıbeleri referans alan bir toplum oluşturulmada mesafe alındı. Kısacası halkımızı 16 yıllık AKP iktidarı uygulamaları/dayatmaları ile yordu. Bununla sınırlı kalınmadı. Geliştirdikleri takiyyeci anlayışın arakasına sığınarak; laiklik, demokrasi, insan haklarının geliştirilmesi, işkencenin önlenmesi, vesayet rejimine karşı mücadele verdiklerini inandırarak toplumu ‘Mankurt’laştırdılar.

Siyasal iktidarın çabalarına karşın ülkede egemen kılınmak istenen “radikal İslamcı” yaşam tarzına karşı bireysel muhalefet hızla yükseliyor. Baskıcı/yıldırıcı uygulamalar yükselen toplumsal muhalefeti görünür kılmasa da siyasal iktidar hissediyor. Örgütlü yapıya/siyasal liderliğine kavuşmayan karşıtlığın etki değerinin az olacağını bildiğinden örgütlenmenin/ifade özgürlüğünün önünü kesmeye çalışıyor. Bu nedenle oluşturulan dinci atmosferin yırtılıp atılmasına katkı sağlayacak en büyük siyasi oluşum Cumhuriyet Halk Partisi’ne saldırma da ölçü tanımıyor. CHP üst yönetimi ise AKP’nin oluşturduğu dinci anlayışa karşı etkin tavır koyamıyor. Yükselen muhalefeti öncülük etmek yerine, din karşıtı olarak algılanıyor diye AKP’nin uygulamalarına sesiz kalmakta. Dinci söylemlerle nemalanma uğraşı içine girmektedir. Örneğin düzenlediği toplantılarda “Kur’an tilaveti” (Hatay açık hava toplantısı vb.) uygulaması yapmakta. Milletvekilleri, parti yöneticileri sosyal medyada, telefon mesajlarıyla “Cuma, kandil gecesi” kutlama uygulamaları yapmaktadır.

CHP İslam’ın metalaşmasına, siyasi malzeme olarak kullanılmasına karşı olduğu için tarihi boyunca İslamcılar tarafından “dinsiz” olarak suçlandı. İslam’ı referans alan söylemleri kuşkuyla bakılmıştır. Bu bakış açısını toplantılarda Kur’an tilaveti, Cuma, kandil mesajları, parti yöneticilerinin neyin İslami olduğu, neyin İslami olmadığı tartışmasına katılarak ortadan kaldıramazsınız. Çünkü dinciler öncelikle “İslami yaşam biçimi” dayatır. Dini ritüelleri eksiksiz/sürekli

yerine getirmeniz beklenir. Uzlaşmacı değil, dayatmacılardır. Oysa CHP yandaşları günlük yaşamlarında İslami ritüelleri öne çıkartmazlar. Namaz kılmak, mevlit, cenaze törenlerinde bulunmak öncelikleri arasında değildir. Dini nikâh gibi uygulamaları önemsemezler. Kadın haklarına, günlük yaşama, dünyaya bakış açıları farklıdır. Dincilerle hiç bir ortak paydada buluşmazlar.

CHP’ni uyarıyorum. Dinci söylem sarmalından kendisini kurtarmalıdır. Demokrasiyi ortadan kaldıracak, çağdaş yaşam anlayışını örseleyecek, tek adam diktasına yol açacak süreci dini referanslarla karşı çıkmak mücadeleyi kısırlaştırır/güçsüzleştirir. Ülkeyi karanlıklar içine sürüklemek isteyenleri meşrulaştırır/önü açar. Doğru olan ülkenin ve CHP’nin geleceği demokrasiyi benimseyen, günlük yaşamını dinin egemenliğinden arındırmış, çağdaş yaşam biçimine benimseyen geniş kitle ile ortak bir sinerji oluşturulmasındadır

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)