Mustafa Kemal'in askerleri darbeye omuz omuza direndi, biri şehit biri gazi oldu!

İstanbul'da darbe girişiminin engellenmesinde kahramanca mücadele ederek önemli bir rol oynayan 47 yaşındaki Piyade kurmay Albay Sait Ertürk, hain darbecilerin şehit ettiği en üst düzey asker oldu.

FETÖ'cü darbe girişimi başlar başlamaz komutanları ve devreleriyle hemen iletişime geçen Ertürk, evinde arkadaşı Kartaltepe Kışlası Komutanı Piyade Albay Davut Ala ve bir astsubayla buluşarak, istişarelerde bulundu. Toplantı sonunda, Ertürk'ün de iki yıl önce görev yaptığı 66. Zırhlı Tugay Komutanlığının darbeye desteğinin engellenmesine karar verildi.

Ertürk ve Ala, tamamen kendi inisiyatifleriyle, yanlarına aldıkları üç polis ve üç uzman çavuşla tugaya giderek, o gecenin en önemli mücadelelerinden birini verdi.

İki komutanın liderliğinde kurulan dörder kişilik iki tim, tankların, silahların ve askerlerin dışarı çıkmasını engelleyerek, tugay içindeki hareketlenmeyi durdurdu.

Tugayın darbeye katılımını engelleyen Sait Ertürk, tek kurşunla şehit düşerken arkasında 8 ve 18 yaşlarında iki kız çocuğunu ve eşini bıraktı. Mücadelede 7 kurşunla yaralanan Davut Ala'nın ise tedavisi sürüyor.

Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk'ün cenazesi, Ankara'da Cebeci Şehitliği'nde toprağa verildi. Ailesi ve arkadaşları Ertürk'ü yalnız bırakmadı.


Sait Ertürk'ün eşi Ceylan Ertürk, o gece yaşananları şöyle anlatmıştı:

"Kızım aradığında Sait yürüyüşte. Kızımıza ne olduğundan haberi olmadığını ve eve gelince arayacağını söylüyor. Televizyonu açtıktan sonra olup biteni görüyor ve bir arkadaşını arıyor. Devre arkadaşı 'Komutanım, emir komuta zinciri dışında cemaat sanırım bir kalkışma yapıyor.' diyor. Sonrasında Sait, iki sene önce görev yaptığı 66. Zırhlı Tugay Komutanlığında Kartaltepe Kışla Komutanı olarak görev yapan arkadaşı Piyade Albay Davut Ala'yı arıyor. 66. Zırhlı Tugay, çok fazla mühimmat ve teçhizat olan bir tugay. Albay Davut Ala, darbe girişiminde yaralanan albay. Telefonda irtibat kurup, 'Davut ne yapacağız?' diye soruyor ve eve çağırıyor. Davut Albay, eşim ve Sait'in yanında çalışan bir astsubay, bizim evde buluşuyor ve istişarede bulunuyor, ne olup bittiğini anlamaya çalışıyorlar. Sonuçta, kendi inisiyatifleriyle 66. Tugay'a gitmeye karar veriyorlar."

'BU İŞ SABAHA BİTER, HEPSİNİ DERDEST EDERİZ'

Telefonda konuştukları eşinin sakin olmalarını, telaş yapmamalarını istediğini anlatan Ceylan Ertürk, "Bir konuşmamızda çok heyecanlıydı. 'Sakin olun, bu iş sabaha biter, hepsini derdest ederiz.' dedi." diye konuştu.

Ertürk, eşiyle olan konuşmaları ve arkadaşlarının anlatımlarına göre, eşi ile Davut Albay'ın kolordudan gelen araçla polisin yolları kapatması nedeniyle ulaşamadıkları kışlaya Davut Albay'ın tanıdığı vali yardımcısı vasıtasıyla iki polis eşliğinde gönderilen araçla gittiklerini aktardı.

Bu sırada eşinin telefon etmek yerine attığı mesaja "Hayatım merak etme, sağ olsun vali yardımcısı araç gönderdi, Davut Albay, ben, iki polis arkadaşla yoldayız. Halkımız da burada. Onların da desteğiyle sabaha kadar hainleri toparlayacağız." yanıtını verdiğini kaydeden Ceylan Ertürk, bunun eşiyle son iletişimi olduğunu söyledi.


7 KURŞUN YEDİ KIŞLAYI TESLİM ETMEDİ

Albay Sait Ertürk ile yan yana çarpışan Kartaltepe Kışlası Komutanı Albay Davut Ala, o gece 7 kurşunla vurulmasına rağmen kahramanca direniş göstererek kışlasını darbe yanlısı askerlere teslim etmedi. Tedavisinin ardından görevine döndü. Geçen yıl tuğgeneralliğe terfi etti.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)