Devrimci Olmadan Lider Olunmaz


Özdemir İnce yazdı:

AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın “Türkiye ittifakı” adıyla ilan ettiği uzlaşmanın sekiz maddesinden sonuncusunu anımsayalım: “Türkiye’nin siyasal icrasının merkezi olan Cumhurbaşkanlığını ülke liderliği olarak kabul etmek ve konumlandırmak. Cumhurbaşkanının hükümet etme görevinin yanı sıra devletin başı olma ve devleti temsil etme ödevi kapsamında ülke liderliği olarak yürüttüğü faaliyetleri desteklemek ve güçlendirmek.”

***

Türkiye nüfusunun yarıdan fazlasının, seçim oyunları ve geliş tarzı yüzünden, içine sinmese de, Erdoğan yeni bir seçime kadar Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ama kendisi çok istese de Türklerin lideri değil, olamaz. Başyüce ve Tek Adam olmak başka Lider olmak başka. Devrimci olmadan lider olunmaz. Demokrat olmadan lider olunmaz. Devrimci ve demokrat olmadan ancak despot ve hükümdar olunur. Lidere tapılmaz, lider sevilir.

***

AKP Genel Başkanı Erdoğan, Türkiye ittifakı tezini ortaya attıktan sonra zoraki ortağı Bahçeli Devlet Bey “Bizim Cumhur İttifakımız var; Millet İttifakı da nereden çıktı?” diye iyice pirelendi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve TBMM’nin açılışının 99’uncu yıldönümü nedeniyle TBMM’de düzenlenen resepsiyona Cumhurbaşkanı sıfatıyla katılan Erdoğan, Bahçeli Devlet Bey’in şerrinden korkmuş olmalı ki “Türkiye ittifakı da Cumhur İttifakı’nın farklı bir versiyonudur. 82 milyonu bir ittifak içinde tek millet, tek bayrak, tek devlet olarak topluyoruz, kastımız budur” demek zorunda kaldı.

***

AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın tuhaf bir kafa yapısı var: Hem faşizan tabiatlı MHP ile ortaklık yapacak hem öteki partileri Türkiye ittifakı sancağı altına çağıracak. Doğal olarak, çağrısına olumlu bir cevap alamayınca da herkesi suçlayacak.
Bu arada, Erdoğan, Memur-Sen Genel Merkez Hizmet Binası açılış töreninde yaptığı konuşmada seçim sonrası yaşanan tartışmalar ve izlenecek rotaya ilişkin mesajlar vermiş.
Seçim çerçevesinde yapılan hak arama mücadelesinin demokrasinin gereği ve bir hak olduğunu belirten Erdoğan, “Sonuna kadar mücadelemizi vereceğiz. YSK noktayı koyduğu zaman bizim için de mesele bitmiştir. Ondan sonra yola devam” demiş.
Seçim tartışmalarını geride bırakarak ekonomi ve güvenlik başta olmak üzere asıl gündeme odaklanmanın şart olduğunu söyleyen Erdoğan, “Dönem kızgın demiri soğutma, musafahalaşma, kucaklaşma, birlik ve beraberliğimizi yeniden perçinleme dönemidir” ifadelerini kullanmış.
Önümüzdeki 4.5 yıllık süreçte yapısal reformları hayata geçirmeye devam edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı, “Gayemiz, milletimizin refahını artırmak, güvenlik ve özgürlük dengesini koruyarak devletimizin bekasına yönelik tehditleri bertaraf ederek Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştırmaktır” diye konuşmuş.

***

Tuhaf bir kafa yapısı var dedim ya, kendi belagat gücüne meftun, konuşarak gerçekleri değiştireceğini sanıyor. Talimatlarıyla, tehditleriyle şamar oğlanına çevirip aklını başından aldığı YSK, noktayı koyduğu zaman kendileri için mesele bitmiş olacakmış. Seçilmiş bir belediye başkanına karşı darbe yapıp hakkını elinden alacaksın, senin için mesele kapanmış olacak, ama ülke uçurumdan uçacak!
Bununla da yetinmeyip, devlet başkanı sıfatını kullanmak suretiyle devletin maddi ve manevi her türlü olanaklarını kullanarak seçim propagandası yapacaksın. Tarihte eşi benzeri yok! Yakında şöyle bir cümle duyarsanız sakın şaşırmayın: “Seçimi nasıl olsa ben kazanacağım, o halde seçim yapmanın gereği yok.”

Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)