PKK-IRA

Ülkeleri başka ülkelerle kıyaslamak bir yerde doğrudur. O ülkelerdeki olaylardan ve gelişmelerden dersler çıkarmak iyidir de, hep yazarım, başka ülkelerin sorunlarını, olaylarını ülkemizdeki sorunlarla ve olaylarla kıyaslamak kökünden bâtıldır. Çünkü her ülkenin tarihlerinden kaynaklanan kendine özgü şartları vardır. En başta tehlikeler aynı değildir.

Meselâ son zamanlarda PKK ve bölücülük olayını İngiltere’deki IRA, İspanya’daki ETA ayrımcılık hareketleriyle kıyaslamak... Kürt sorununun şu sıralardaki gibi “müzakerelerle” çözüleceğine inanmak pek moda oldu. Ama Türkiye ne İngiltere, ne İspanya ve PKK meselâ IRA (İrlanda Cumhuriyet Ordusu), ne de İspanyol ETA örgütü!.. Zira koşullar, sorunlar değişik. Oralarda uygulanan formülleri, kimya formülleri veya matematik denklemleri gibi Türkiye’de uygulamak mümkün değil… Ne var ki, PKK ile MİT arasındaki görüşmelerin sızmasıyla bu umutlar ve öneriler ivme kazandı. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Arınç, Meclis Başkanı Cemil Çiçek de görüşmeleri, “Terörle ilgili bir başka ülke ne yapıyorsa, İngiltere ya da İspanya ne yapıyorsa, Türkiye Cumhuriyeti de onu yapıyor” diyerek savunuyorlar. Elmalarla armutlar aynıdır sanıyorlar…
Öte yandan, şimdilerde ülke, Güneydoğu’da giderek artan bir şiddet dalgasıyla karşı karşıya ve hükümet, bu şiddete ‘terörle mücadelede yeni konsept’ yaklaşımıyla cevap veriyor Dillerinin altında İngiltere’deki IRA, İspanya’daki ETA ayrılık hareketlerinin barışçı yollardan müzakerelerle bitirilmesi formülleri var. Hatta medyada, sorunun çözümü konusunda Srilanka devletinin Tamil Kaplanları’na yönelik tutumu daha fazla örnek gösteriliyor…
Terör ve siyasal şiddetin önüne geçilmesi için yapılması gerekenleri tartışan akademisyenler ve doktora öğrencileri geçen ay Yunanistan’ın tarihte Olimpiyatların ilk kez düzenlendiği antik kenti Olympia’da bir araya geldiler. Seminerlere İsrail, Kolombiya, Türkiye gibi başta çatışmalı bölgelerden olmak üzere, dünyanın dört bir yanından bilim insanları katıldı.
Katılımcılar arasında IRA ve siyasal şiddet uzmanı, dünyaca ünlü İrlanda asıllı profesör Richard English vardı… Bizim, kendi Kürt, adı Türk olan Ahmet Türk gibi adı İngiliz, aslı İrlandalı Prof. English. İrlanda’da 20 yıldan fazla Belfast’taki Queen’s Üniversitesi’nde görev yapmış. Şu an İngiltere’de St. Andrews Üniversitesi Terörizm ve Siyasal Şiddet Çalışmaları Merkezi Başkanlığını yürütmekte. English’in IRA, İrlanda tarihi, milliyetçilik, terör konularında pek çok kitabı ve uluslararası makalesi bulunuyor. Prof. English, PKK’nın, IRA ve ETA’dan çok büyük farkı olduğunu kabul ediyor.
Prof. English, barış süreçlerinde aydınların rolünün az olduğunu, gazetecilerin ve gazetelerin onlardan da az bir etkiye sahip olduğunu belirtiyor. PKK ile ETA ve IRA arasındaki benzerlik ve farklılıkları konuştuğumuzda, Profesör English PKK’nın da ETA ve IRA gibi etnik milliyetçi bir örgüt olduğunu ve kullandığı şiddet yöntemlerinin bu örgütlere oldukça benzediğini söylüyor. Aralarındaki en büyük fark sorusuna verdiği yanıtsa, ibretlik cinsten: “Muhatap oldukları devletler farklı”. Prof. English, etnik temelli siyasal şiddet konularında çözümün önündeki en temel problemin kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olan ‘kendi’nin kim olduğu konusunda uzlaşmak olduğunu söylüyor. Yani kendi kaderlerini belirleyecek olanlar kimler?.. Ve onlar yekpare bir bütün mü, aralarında mutlak bir kader birliği var mı? Bu soruların cevabında mutabakata varmak oldukça zor.

Profesör, esas meselenin bu olduğunu, dökülen kanla çözüm arasında hiçbir bağ bulunmadığını, örneğin Kuzey İrlanda’daki sorun BASK bölgesindekine kıyasla daha kanlı sonuçlara yol açtığı halde İspanya’da barış sürecinin çok daha güçlü ilerlediğini söylüyor ve ekliyor: “Barış ihtimali, daha ziyade güç dengesine ve barışın şiddetten daha iyi neticeler vereceğine inanan insanların sayısına bağlıdır.”
Profesöre göre Srilanka’yı, Tamil örgütünü örnek almak da yanlış…
Elbette her ülkenin ve bölgenin kendine has dinamikleri var ve farklı örnekleri birebir kendi sorunlarımıza uygulamamız mümkün değil.
Önce IRA nedir, onu anlatayım: “İrlanda Cumhuriyet Ordusu veya kısaca IRA -İngilizce adı olan Irish Republican Army’nin baş harflerinden-, Kuzey İrlanda’nın Birleşik Krallık’tan bağımsızlığını savunan, 1969 yılında aynı adı taşıyan yapının parçalanmasıyla ortaya çıkmıştır.
İlk başlarda bağımsızlığın ancak silahlı mücadele ile mümkün olduğunu savunan organizasyon, 2005 yılında mücadelelerini sadece politik alanda sürdüreceklerini açıklayarak şiddet eylemlerine son vermişti. Fakat IRA’dan ayrılan R-IRA, 9 Mart 2009 tarihinde, 2 İngiliz askerini vurarak “mücadeleye devam” edeceğini ilan etti. Yani IRA bitmedi.
Gelecek Pazar IRA konusunu, “sözde barışın” nasıl sağlandığını anlatmaya çalışacağım.

Altemur Kılıç
Yeniçağ
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)