Abbas Güçlü yazdı:"İnternet sosyalleşmeyi öldürüyor mu?"

İnternetsiz bir yaşam, sanki artık mümkün değil. Peki, kullanıcılar ya da onların yakınları bu durumdan memnun mu? Daha da önemlisi, internet ve sosyal medya, iddia edildiği gibi sosyalleşmeyi öldürüyor mu?
Genç Bakış’ta, önceki gece, işte tam da bu konuyu tartıştık. Konya Selçuk Üniversitesi’nde, münazara formatında gerçekleşen üç turlu programın, ilk iki turunu açık ara “Hayır Takımı“ kazandı. Ama finalde, duygular üzerinden internete yüklenen “Evet Takımı“ tartışmanın galibi oldu.
İşte, internet sosyalleşmeyi öldürmüyor tam aksine daha da sosyal olmalarını sağlıyor diyen “Hayırcılar” ile internet yüzünden artık aile içi diyalog bile bitti diyen “Evetçiler”in görüşleri:

Evetçiler: İnternet kandırmacadır
- İnsan aynı ortamı paylaşarak, aynı havayı soluyarak sosyalleşir. Diğeri sadece iletişimdir, sosyallikten bahsedemeyiz. Facebook’ta dürtmek, Messenger’da titretmek sosyalleşmek değildir. Facebook profilinde 900 arkadaşı, twitter’da binlerce takipçisi var ama ağladığı zaman o yüzlerce arkadaşı ona omuz veremiyor, o bin takipçinin birinden bile 10 lira borç isteyemiyor. Bu içi boş bir iletişim, etkileşim adına hiçbir şey yok.
- Artık facebook ya da twitter yüzünden kendimizi tek cümleyle ifade eder hale geldik. Cümle oluşturamıyoruz. İnsanın iletişim becerilerini geliştirmesi için çevresiyle birlikte olması gerekir. İnternet bu süreci baltalıyor.
- Toplumun değil internetin kültürel yapısına sahip oluyorsunuz. İnternet kültürü ise evrensel bir kültür ve ama toplumda evrensel kültürle değil Türk kültürüyle yaşıyorsunuz. Sanal kişilikler olmayın kendinizi topluma anlatmaya tanıtmaya çalışın.
- Arkadaşlarımla bir kafeye gittiğimde cebimden akıllı telefonumu çıkarıp facebook’a twitter’a bakıyorsam internet sosyalliği öldürüyor demektir.
- Bugün arkadaşlık siteleri toplumun en büyük sosyal kurumu olan evliliği bile internet üzerinden yapılacak hale getirdiği için internet sosyalliği öldürüyor.
- Özgürleşme diyorlar, devrim diyorlar, internet bunu sağlamış. Eğer öyle olsaydı o devrim Tahrir’den değil internet meydanından yapılırdı, o kadar kişi de ölmezdi.
- Artık zillere basıp kaçan çocuk göremiyoruz sokaklarda çünkü bu çocuklar daha domatesin kokusunu bilmeden evde sanal tarlada domates yetiştiriyorlar günde 15 saatlerini buna harcıyorlar.
- Çocuklar artık 10 yaşına geldiklerinde 4 numara miyop, 13. yaşına geldiklerinde de 95 kilo oluyorlar. Çünkü o twitter’ı, facebook’u yaşam destek ünitesi gibi algılıyorlar. Sosyalleşme olsa bile öldüren bir sosyalleşme var.
- Sıkıntımız insanların internete bağımlı olması. İletişimi internet sanması. Sadece sanal âlemde sosyalleşiyorlar ve dışarı
çıktıklarında aynı sosyalliği devam ettiremiyorlar. Sanal bir dünyada sanal kişiliklerle yaşıyorlar. Bir maskeli balo düşünün; insanlar birbirleriyle rahatça konuşabiliyorlar çünkü kim oldukları belli değil. Biz diyoruz ki maskeler çıksın ve kendi oldukları halleriyle iletişim kursunlar.
- 100 kiloluk bir arkadaş internette yayınladığı fotoğraflarda farklı yöntemlerle kendini daha zayıf, daha güzel göstererek kendini internette kabul ettiriyorken gerçek hayatta, gerçek kimliğiyle kendini kabul ettiremiyorsa bu sosyalleşmek değildir.
- İnternet aile ve toplumla olan iletişimimizi ikinci plana itiyor. Bir çocuk ailesiyle yemek yemiyorsa internet sosyalliği öldürüyor demektir.
- Doğru kullanım noktasında evet morfini de doğru kullanırsanız ameliyatlar yapabiliyorsunuz ama yanlış kullanırsanız uyuşturucu bağımlısı da olabiliyorsunuz.
- İngiltere’de bir çift online oyun oynarken bebeklerinin ölümüne sebep olabiliyorlar. İşte internet size bunu yaptırıyor.
- Yanlış kullanan insanların sayısı doğru kullananlardan onlarca kat daha fazla. Bu sebeple bizim bir genelleme yapmamız gerek ve diyoruz ki internet insanları fiziksel çevreden koparıp asosyalleştiriyor.
- Van’daki insanlar interneti sosyalleşmek için değil kendisine yardım ulaşmasını istemek için kullandı bu birbirinden farklı. Biz internet yasaklansın demiyoruz. Sadece sosyalleşmeye engel olduğunu söylüyoruz. İnternetin uyuşturucu etkisinden kendisini kurtaramayan insanlardan bahsediyoruz.

Hayırcılar: İnternet özgürlüktür
- İnternet aynı ortamda olmayanların da iletişimini ve sosyalleşmesini sağladığı için sosyalliği arttırıyor.
- İnternet artık bir gereklilik.
- Doğru kullandıktan sonra internet bir fırsattır. İnternet kimsenin sosyalleşme çevresi ile beraber olma hakkını elinden almaz.
- İnternet bilginin demokratikleşmesini ve insanların özgürleşmesini sağlıyorsa bırakın bağımlılık yapıyor olsun.
- Bugün Van’da nerede olduğunu bildirip kurtulan onlarca insan da var. İnternetin insanların eline sosyalleşmenin anahtarını verdiğini kabul edelim.
- Elimizde insanları birbirine bağlayacak bir şeyimiz varsa ama bu yanlış kullanılıyorsa o zaman insanları bundan uzaklaştırıp faydayı yok etmek yerine yanlış kullananların üzerine gidelim.
- 10 yaşında çocuk 18 yaşında kızla ilgileniyorsa kısa boylu biri kendini uzun gibi gösteriyorsa bu internetin sorunu değil. Bu neden kötü olsun? Sizin sisteminizde kendini çirkin hisseden bir çocuk sokağa çıkamıyor ama burada bir şekilde kendini ifade ediyor. Sosyalleşiyor.
- Aslında internet sosyalleşmeyi kolaylaştırır. İsviçre’de korsana hayır diyen iki kişi bunu sosyal paylaşım sitesinden yayıyorlar. Sonra bu isimde bir parti kuruyorlar ve şimdi Avrupa Birliği Parlamentosu’nda bir üyeleri var. Bakın nasıl sosyalleştiler...
- Bugün internet olmasaydı görüşlerinizi nasıl aktaracaktınız. Sadece birkaç arkadaşınız arasında kalacaktı. Ama artık ülke gündemi hakkında söz söylüyor ve bunu binlerce kişiye duyurabiliyorsunuz.
- İnsanlar internet üzerinden gruplaşır ve mitinglere katılırlar. Ben evde kalsam ancak annemle babamla gruplaşır duygularımı paylaşabilirdim.
- Sosyalleşmek bilgi aktarmaktır. Şiir defterlerimiz vardır, 3-5 kişiye gösterir utanırız. Ama internette kendi zihinsel faaliyetlerimizi binlerce kişiyle paylaşıyoruz
- Eğer bıçak insanı öldürseydi, hapse bıçak girerdi. Bıçak mutfakta kullanıldığında yararlı, insan öldürmek için kullanıldığında zararlıdır. Bu yüzden ortada yanlışlık varsa bıçakta değil insandadır. Bu yüzden internet bir şeyi öldürmez ya da Türkçeyi katletmez. Türkçeyi kullanıcılar katleder...
Hayır Takımı, Eray Olguner, Mehmet Ferhuşoğlu, Emre Yılmaz’dan, Evet Takımı ise Yunus Emre Baypınar, Nalan Melek Ünal, Emrah Durgun’dan oluştu.
Özetin özeti: Hiçbir tartışma bu kadar heyecanlı olmamıştı!..

Abbas Güçlü
Milliyet
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)