Altemur Kılıç yazdı:"Bedelini kim ödeyecek?"

Aylardır “Bedelli Askerlik” , seçim malzemesi, oy yemi olarak millet önünde sallandırılıyordu. Askerlikten kaçanlar ve kaytarmak isteyenler “bakaya”, adeta nefeslerini tutarak, Erdoğan’ın bu konudaki “müjdesini” bekliyorlardı... Erdoğan da zamanlama ustası politikacı veya film yönetmeni gibi heyecanı, beklentiyi doruk noktasına çıkardı ve nihayet partisinin grup toplantısında müjdeyi teatral bir şekilde açıkladı. Tasarı TBMM’de ilgili komisyonlarda görüşüldükten sonra Genel Kurul’a gönderilecek ve hiç şüphesiz kabul edilecek. Ama asıl bedeli ne olacak ve bu bedeli neticede ne pahasına kim ödeyecek?..

***

Müjde, beklenenlerden de güzel...
Özetle: 30 bin TL’yi veren postal giymeden askerlik yapmış olacak.
30 bin TL’lik bedelli askerlik ücretinin yarısı başvuru sırasında peşin, diğer yarısı da 6 taksit olarak ödenecek. 30 yaş yeterli olacak. Bugüne kadar vatan görevinden kaçanlar da bu haktan yararlanacak...
Otuz yaştan gün almamış bakaya, 30 bini, hem de iki taksitte bastıranlar askerlikten muaf olacaklar ve hatta bir gün bile “kısa askerlik” yapmayacakları kışlaya girmeyecekler. Ayakları postal giymeyecek, elleri de tüfek tutmayacak!..
Yurt dışında çalışan gençler de Erdoğan’ın müjdesine göre, yeni tasarıyla, dövizli askerlik hakkı kazananlar için 38 yaş sınırı gözetilmeksizin 10 bin euro bedelle askerlik hizmetini yapmış sayılacaklar. 21 gün olarak aldıkları temel eğitimden muaf tutulacaklar.
Başbakanın oğlu Bilal de eski sisteme göre torunum Tolga ile aynı devrede 21 gün “askerlik” yapmıştı. Bu “angarya” da herhalde Erdoğan’ı rahatsız etmiş. Ben torunumun böyle döviz mukabili askerlik yapmasından çok rahatsız olmuştum ve Burdur’daki üstlerine rica etmiştim; “Aman o 21 günde hiç olmazsa doğru dürüst askerlik yapsın” diye!
Bedelini, taksitle ödeyenler kurtaracaklar; ya paraları çıkışmayanlar?.. Alavere dalavere Mehmetçik nöbete!

***

Erdoğan “acı” hapı tatlandırmış; bedeller, gazi ve şehit ailelerine yardım için harcanacakmış... Geçin bir kalem!..
Vatan hizmetinin, askerlik görevinin paraya bağlanması ne kadar acı!.. Fakat belli idi... Milletin ordusuna güveni en üst seviyedeydi; sistematik çabalarla bugün bakın nerelerde!.. Askerlikten para mukabili sıyrılarak, mübarek Türk milletinin, TSK’nın binlerce yıllık geleneğiyle oynanıyor... Ordu-millet olmak, milletimizden başka hiçbir millete nasip olmayan nimet ve ayrıcalık idi. Farkında mısınız; en önemli bir gücümüzü kaybetmekteyiz... Türk Ordusu’ndan her zaman korkanlar mutlu olsunlar!.. Ordu profesyonel olursa bir beladan kurtulurlar ve orduyu lejyoner olarak kullanabilirler...
Başbakan, “Vicdani ret olarak adlandırılan düzenleme hükümetimizin gündeminde asla olmamıştır. Konuya ilişkin çıkan haberler spekülasyondan öte bir anlam ifade etmiyor” demiş.
Bizleri sersem ve unutkan mı sanıyor nedir?! Kendilerinin Adalet Bakanı Ergin, Milli Savunma Bakanı Yılmaz, daha birkaç gün önce ’Vicdani Ret’hususunda çalışmalar yaptıklarını kameralara söylemişlerdi... Bu konuda da düzenleme yapılmazsa maazallah Avrupa Konseyi’nden atılacakmışız... Eyvah!..
“Bedelli Askerlik”, daha doğrusu bedel verince askerlikten kaçmak muhakkak şehitlerin kemiklerini sızlatıyordur...

***

“Vicdani Redde” şiddetle karşı çıkan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “bedelli askerlik” konusunda toplumdaki beklentilerin yerine getirilmesine, politikacı olarak olumlu bakıyor. Askerlik, vatani görevimiz, milliyetçiliğimizin temellerinden biridir ve milliyetçi bir partinin “arzu-yu umumiye” üzerine bu konuda taviz vermesi de acıdır!!! “Arzu-yu umumi” bedelini vermek, askerlikten kaytarmak olmuşsa, vay halimize!.. Ayakta ölmüşüz de farkında değiliz...
“Her şeyin bedeli vardır” derler... Onurun, onursuzluğun bedeli ne kadar?..

Altemur Kılıç
Yeniçağ
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)