Kemal Kılıçdaroğlu’nun Atatürkçü Baykal ve ekibini en azından “meşkûk” (şüpheli) şartlarda bertaraf etmesinden, Atatürkçü ve kökten CHP’li oldukları en azından kendi beyanları ve hareketleriyle şüpheli kişileri, partinin yüksek kademelerine getirmesinden sonra, “Cumhuriyet Halk Fırkası”nın “ekseni” iyice kaymaya başlamıştı... Şimdi, Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün’ün, Zaman gazetesinde Dersim katliamını CHP’nin yaptığı, Atatürk’ün de bundan haberdar olduğu yolundaki demeci ile partide telafisi güç bir çatlak zuhur etti.
***
Kılıçdaroğlu’nun hakkını vermeli, AKP iktidarına, Erdoğan’a karşı keskin ve belgeli muhalefet yapıyor fakat kendisi ve ekibi hususunda “mülâhazat hanelerim” başından beri açıktı... İlk şüphelerim bundan iki yıl önce, 10 Kasım 2009’da Onur Öymen’in konuşmasına Genel Başkanın tavır koymasıyla başlamıştı... Öymen, o konuşmada: “Atatürk sizin iddia ettiğiniz gibi iç silahlı ayaklanmalara karşı açılım politikası izlememiş, onlarla mücadele etmiştir. Şehit vermeyi, şehit analarının ağlamasını göze alarak bu isyanları bastırmıştır” demişti... Anlaşılan bu sözler Dersimli Kılıçdaroğlu’nun hoşuna gitmemiş!.. Bundan iki veya üç gün sonra Tunceli’de Öymen’e atıfta bulundu, “Gereğini yapsın” dedi. Öymen’in cevabı açıktı: “Çok doğru söylemiş, gereğini yapıyorum, Atatürk’e sahip çıkıyorum”. Ve neticede o da herhalde Dersim konusunda doğru söylediği ve Atatürk’e sahip çıktığı için feda edildi; aday gösterilmedi... O kadar açık!..
***
İnsanları ailelerinden ve yörelerinden dolayı suçlamak yakışık almaz ama, bu olay üzerine Kemal Bey’in aslen Dersimli olması bir istifham yaratmıştı. Şimdi hem de CHP’li bir milletvekilinin Dersim başkaldırısı konusunda partinin kurucusu Mustafa Kemal’i de sözde soykırımla irtibatlandırması partide derin bir çatlak yarattı ve şimdi Kemal Kılıçdaroğlu’nun Atatürkçülüğü imtihandan geçiyor... Bir CHP milletvekilinin Atatürk’le ilgili olarak söylediği suçlayıcı sözler, partide ve ülkede partinin Atatürkçü tabanında büyük rahatsızlık ve tepkiler yarattı.
Öncelikli soru: Kemal Bey, Atatürk’ün partisinde, Atatürk’e dil uzatan o milletvekilini gerektiği gibi tasfiye edecek mi?..
Sorun artık “Dersim başkaldırısı ve Atatürk’ün bu isyanı bastırması” değil... Seyit Rıza’nın başkaldırısı ve bu başkaldırının gerektiği gibi tedip edilmesi ancak bölücüleri rahatsız eder...
***
CHP bu durumda olağanüstü kurultaya gidebilir ve Kemal Bey’in koltuğu tehlikededir. Benim tahminim ve umudum, olağanüstü kurultay toplanırsa, Kılıçdaroğlu ekibinin parti tabanı tarafından tasfiye edileceği...
Kısacası CHP; ya köklerine ve Atatürk eksenine dönecek ya da Kılıçdaroğlu ve ekibinin, Atatürk’ten ve Atatürkçülükten hiç nasip almamış olanların partisi olacak!.. İşte soru ve sorun bu!..
NOT: Dersim başkaldırısı konusunda, aslen Kürt kökenli olan edebiyatçı romancı Esat Mahmut Karakurt’un bir romanı var: “Dağları Bekleyen Kız” ... Başkaldırı esnasında bölgeye düşen Hava Kuvvetleri uçağının pilotu yüzbaşı ile onu kurtaran Kürt kızının aşkı... Ve sonra olanlar... Tavsiye ederim bulursanız okuyun.
Altemur Kılıç
Yeniçağ
