Can Dündar yazdı:"Makedonya’da 10 Kasım"

10 Kasım’da Atatürk’ün doğduğu, okuduğu, yetiştiği Balkan topraklarındaydım.
Yunus Emre Türk Kültür Merkezi ve Kültür Müşavirliği’nin davetiyle gittiğim, Üsküp’te hınca hınç dolu bir salonda Makedon, Arnavut ve Türk seyircilere “Sarı Zeybek” gösterildi. Ben de bir söyleşi yaptım.
Bu arada belgeselin Arnavutça basılan kitabını imzaladım; “Kemal”, “Enver” isimli çocuklara…
Atatürk’ün Manastır’da okuduğu liseyi de yeniden gezdim.
Ve Makedonya’nın onun üzerindeki etkisini daha iyi anladım.
* * *
Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi’ne yatılı geldiğinde 15 yaşındaydı.
Ailesinden ilk kez kopuyordu. Babası ölmüş, annesi başkasıyla evlenmişti.
İmparatorluk dağılıyor, Balkanlar kopuyordu.
Ama bu koşullarda devrinin en iyi eğitimini gördü.
Çoğu cepheden yeni dönmüş öğretmenlerinden Türk-Rus harbini dinleyerek yetişti.
İşkodra’dan, Yanya’dan, Selanik’ten, Üsküp’ten gelen öğrencilerle 24 saat birlikte olarak çok farklı kültürleri tanıdı.
Hayat boyu birlikte olacağı Salih, Nuri, Fethi gibi arkadaşları oradaydı.
Ömer Naci sayesinde edebiyatı keşfetti; Namık Kemal okudu.
İlk aşkı Eleni ile orada tanıştı.
Yazları Selanik’te kursa gidip Fransızcasını ilerletti.
Ve ikinci sınıfta iken çıkan Türk-Yunan harbini Osmanlı kazandığı halde Girit’e bağımsızlık veren padişaha kızıp ilk kez “Padişahım çok yaşa” dualarına katılmadı.
Makedonya, onun kişiliğinin şekillendiği duraktı.
* * *
3 yıl önceki ziyaretimde bir hayli bakımsız halde bulduğum Askeri İdadi, Bakanlığın ve Fahri Konsolosluğun katkılarıyla biraz toparlanmış.
Binanın içinde Demirel’in açtığı bir müze var.
Müzede Mustafa Kemal’in notları da sergileniyor:
420 puan üzerinden 420 ile mezun olmuş ve aynı puana sahip bir arkadaşının peşinden okulu ikincilikle tamamlamış.
Müsellesat, hendese, umumi tarih, kitabet, Fransızca, mantık, kozmoğrafya, resim, jimnastik, tarama…
Hepsinden tam puan aldığı görülüyor.
1899’da İdadi’yi bitirip İstanbul yoluna çıktığında 18 yaşındaydı.
Makedonya’da dağılmayı, göçü, yıkımı, dostluğu görmüş, aşkla isyanı aynı anda tatmış, ideallerini netleştirmişti.
* * *
Hâlâ şehirde bir Atatürk büstü yok, ama birçok liderin heykellerini yıkan, ismini sokaklardan kazıyan, kitaplardan silen Makedonya, Atatürk’le gurur duyuyor.
Hatta bir sahiplenme yarışı hissediliyor.
Görüştüğüm bir Makedon onun için “Büyük İskender’den sonra bizim toprakların yetiştirdiği en büyük kahraman” derken, benimle röportaj yapan Arnavut TV muhabiri “Onun Arnavut olduğu söyleniyor. Ne dersiniz” diye sordu.
Gülümsedim:
“Herkesin onu sahiplenmek istemesi bizi mutlu ediyor. Çünkü o, tüm mazlum milletlerin kahramanıdır”.
* * *
Ayrılırken soydaşlardan biri espri yaptı:
“Bu topraklardan Yahya Kemal’i çıkarıp edebiyatınıza hediye ettik.
Mustafa Kemal’i yetiştirdik, size gönderdik.
Ama artık tükendik. Bizden yeni bir ‘Kemal’ beklemeyin; başınızın çaresine bakın.”
500 yıllık egemenlikten sonra bölgeden çekilen Türkler, bu kez de edebiyatı, kültürü, dili, okulları, dizileriyle gidiyor bölgeye…
Bu konu da yarına…

Can Dündar
Milliyet
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)