Güngör Mengi yazdı:"

Silâhlı Kuvvetler, güvenilir kurumlar listesindeki değişmeyen birinciliğini artık koruyamıyor.

Son araştırmalarda ikinci veya üçüncü sırada yer buluyor.

Bunun sebebi Ergenekon ve Balyoz gibi davalardır.

Darbe suçlaması kanıtlanmış asker yok henüz ama yaratılan linç iklimi, halkın gözünde orduya güveni zedelemiştir.

Geriye doğru tüm Genelkurmay Başkanları aklanmış olduğu halde onların emri altındaki personelin hükümet darbesi yapmaya çalıştığı nasıl iddia edilebilir?

Tabii ki mümkün olduğunca geniş tabanlı bir şüpheli grubu yaratarak...

Suçlanan muvazzaf ve emekli askerler bugüne kadar devlete ve hukuka saygılı bir duruş gösterdiler. Onurlarını korudular.

Suç kişiseldir ama bu örnekte her iyi ve kötü hareket Silâhlı Kuvvetler’in erdemi veya kusuru olarak kuruma mal ediliyor.

Askerler bu değerlendirmenin yüklediği sorumluluğu iyi taşıyor.

Dünkü Sabah Gazetesi İnternet Andıcı sanıklarından Tümgeneral Mustafa Bakıcı’nın firarda olduğunu ve Rusya’ya kaçtığını yazıyordu.

Eğer doğruysa Tümgeneral Bakıcı’nın yaptığı şeyin, savaşta cepheden kaçmaktan farkı yok.

Bu haberi duyunca “Delil icat edene kadar tutup mahkemeye çıkarmayacaklardı. İyi etmiş kaçmış. İçeride öleceğine keşke Kozinoğlu da kaçsaydı” diyenler çıkacaktır, çıkmıştır.

Ama bir general, kendini savunmakta yetersiz kalacağından çekinse bile kaçamaz, kaçmamalıdır.

Çünkü TSK’ya vereceği zarar, göze alacağı kişisel risklerden daha ağır olacaktır.

Gerçekten kaçtı mı?

Avukatı muhabirlerimize “Ben de ulaşamıyorum kendisine” dediğine göre kaçtı.

Ama iyi düşünmeli ve hemen dönmelidir.

Halk, isnat edilen “kaçma şüphesi”ni hiçbir tutuklu askere yakıştırmıyordu. Artık farklı değerlendirmeler olacaktır.

Tümgeneral Bakıcı kaçtığı sürece yetiştiği ocağa ve adaleti vakarla bekleyen silâh arkadaşlarına zarar vereceğini unutmamalıdır!

*****


Cenneti öldürüyorlar


Bodrum-Güvercinlik’teki Pina Yarımadası’nın önce çam ormanı ateşe verildi.

Bir yıl sonra 2008’de billur koyuna dolgu yapıldı.

Doğa cinayetlerinin en vahşi iki türü burada işlendi!

Amaç rant üretmekti.

Otel yapılacaktı.

Medya kamuoyunu ayağa kaldırdı ve cennet ağır yaralı olarak kurtarıldı.

Turizm Bakanı devlet adına taahhütte bulundu:

1. Yanan orman alanları ağaçlandırılacak;

2. Doldurulan deniz molozdan temizlenecek.

Hiçbiri olmadı..

VATAN muhabirleri doğa katillerinin yeniden harekete geçtiklerini saptadı.

Dün haberi verdik. Kıyamet kopacak sandık.

Ama Vali de, Kaymakam da konuşmak istemediler.

Bakan Ertuğrul Günay İtalya’daymış. “Gelince bakarız” filan demiş.

Bu durum cürüm ve ölüm sessizliğidir.

Şüphelenmek için ne gerekiyorsa, fazlasıyla var.

Tek umut çadır kurarak Pina cennetini savunacak olan çevrecilerdir.

Onlara destek verelim!

Güngör Mengi
Vatan
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)