Lütfi Kırayoğlu yazdı:"Ülkesinden Büyük"

Bilimin, tekniğin, sanatın, kısaca uygarlığın gelişip ilerlemesini sağlayan onlarca kahraman vardır ki, ülkesini, milliyetini, inançlarını bilmeyiz. Merak da etmeyiz. Ya da bilsek bile bu bilgi onların büyük yaşantılarında önemsiz bir ayrıntı haline gelir. Onlar insanlığın gelişimine yol açan dünyaya mal olmuş uygarlık kahramanlarıdır.

İnsanlığı ortaçağın karanlığından çıkarırken, aynı zamanda kilisenin baskılarıyla da savaşan Galileo’nun, Kepler’in, Giordiono Bruno’nun hangi ulustan olduğu ülkeleri için bile gurur kaynağı olamamıştır. Zira etnik ya da inanç aidiyetleri onlara sahip çıkmak şöyle dursun, acı vermiştir.

Newton’un, Franklen’in, Gauss’un, Darwin’in, Freud’un, Picasso’nun, bay ve bayan Curi’nin de hangi ülke nufusuna kaydı olduğunun önemi yoktur.

Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük bilim insanı Einstein’ın doğru dürüst vatanı bile olamamıştır. Yetiştiği Almanya Nazi düzeniyle ona zindan olmuş, daha sonra yerleştiği ABD ise bu büyük adamın sadece bilimsel buluşları ile işine geldiği kadar ilgilenmiş, siyasal görüşleriyle savaş etmiş, dinsel inancının temsilcileri de aynen ABD resmi görüşü gibi davranmıştır. Bu durum Einstein’i hiç etkilememiştir. Zira O, ve yarattığı bilimsel gelişmenin boyutu Nazi Almanya’sına da Mc Charty ABD’sine de sığmayacak kadar büyüktür.

İsimlerinin çok azına burada yer verdiğimiz bu büyük insanlar Dünyaya mal olmuşlardır.

Onlar, ülkelerinden büyüktür.

Siyaset dünyasında ne yazık ki ülkelerinden büyük insanların sayısı parmakla gösterilecek kadar azdır.



Hiçbirini diğeri ile karşılaştırmak gibi bir düşüncemiz olmamakla beraber, Marks, Simon Bolivar, Lenin, Gandhi, Mao, etkileri ülkelerinin dışına taşmış büyük liderlerdir.

Dünyayı 70 yıl etkileyen Sovyetler Birliği’nin kurucusu Lenin, kurduğu düzenin yıkılmasına rağmen hem ülkesinde, hem de başka ülkelerde yaşıyor. Kremlin’in bir köşesindeki mumyasını her yıl milyonlarca insan ziyaret ediyor. Simon Bolivar bütün Güney Amerika ülkelerinde yeniden ayağa kalktı.

Her ülke kendine bir Gandhi arıyor. Hindistan’ın bu büyük adamı, Atatürk hayranı idi. Gandhi o kadar etkili oldu ki ne gariptir Atatürk’ün kurduğu partinin şimdiki lideri Gandhi olmayı çok seviyor!

Nüfusu 1,5 milyara yaklaşan Mao’nu ülkesinin açlıktan kırılacağını düşünenler şaşkına döndüler. Mao önderliğinde kurulan Çin, Dünyayı sallıyor.

Bütün bunların ötesinde, ülkesine sığmayan, ezilen ülkelere ilham kaynağı olan, kurduğu Cumhuriyet her türlü iç ve dış saldırıya rağmen ayakta duran Mustafa Kemal Atatürk var.

Yenilgiye uğrattığı düşmanlarının bile hayranlığını kazanan, ne yazık ki bugün ülkesinin kilit noktalarını ele geçirenlerin sinsi saldırılarına uğrayan büyük lider…

Bazı kendini bilmez Avrupalı cüce siyasetçilerin “resimlerinin indirilmesi” talimatını uygulayanların varlığına rağmen, hem kendi ülkesinde, hem de dünyanın ezilen ülkelerinde yaşıyor. Dünya’nın pek çok ülkesi Atatürk heykelleri, Atatürk Parkları, Atatürk caddeleri açmayı onur sayıyor.

Asırlardır insanlık karşısında gurur duyacağımız bir varlık çıkartamamış olmamızın utancını yenebileceğimiz tek insanın en büyük eserini orasından, burasından kemirdiğimiz gibi, şimdi kendisine saldırıyoruz, ya da bu saldırılara gereken yanıtı veremiyoruz.

Vatansız bırakılan Einstein, ya da Picasso gibi, sağlığında, doğduğu Selanik’in Misak-ı Milli sınırları dışında kaldığı, ya da yaşamı boyunca savaştığı için bir yerde 5 yıldan fazla oturmadığı gerekçesiyle milletvekili olma hakkını elinden almak istemişlerdi.

Oysa O, ülkesinden de büyük…

Çanakkale yenilgisinden sonra zamanın İngiltere Başbakanı Loyd George, Lordlar Kamarasında sorgulanırken, eleştirilere şöyle yanıt vermişti: “…Unutmayınız. Dünyaya her yüz yılda bir dahi gelir. Bu yüzyılın dahisi maalesef Türklere nasip olmuştur. Çanakkale’de karşımıza Mustafa Kemal adında bir Türk subayı çıkmıştır.”

Mustafa Kemal Atatürk’ü kaybettiğimiz 10 Kasım 1938 günü, kendi ülkelerindeki Nazi baskısından kaçan çok sayıda Alman bilim insanı üniversitelerimizde görevdedir. O gün acı haber geldiğinde, İstanbul Üniversitesi’nde öğrenciler derslere girmezler. Prof. Fritz Arndt Rektör Cemil Bilsel’e gider. Yapabileceği bir şey olup olmadığını sorar. Bilsel Alman hocaya kendi ülkesinde büyük bir adam öldüğünde ne yapıyorlarsa onu yapmasını söyler. Prof Arndt’ın yanıtı ilginçtir. “ Benim ülkemde böyle büyük bir olmadı da, ölmedi de” diye yanıt verir.

Bugün Atatürk’e ve eserlerine saldıranlar, sadece kendine değil, bütün dünyanın ezilen uluslarına saldırıyorlar.

Saldırdıkça kendileri küçülüyor. Atatürk büyüyor…

İnanmayanlar, ölümünden 73 yıl sonra Ankara’ya, Anıtkabir’e baksın.

Lütfü KIRAYOĞLU
ADD
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)