Melih Aşık yazdı:"Orda kimse yok mu?"

İnsani gelişmişlik sıralamasındaki yerimizi önceki akşam ekran başına toplanan milyonlar gözleriyle gördüler… Sağlam raporu verilen ama yere gömülen bir otel… Sefil, perişan, çaresiz insanlar… Depremin üzerinden neredeyse bir saat geçmiş… İnsanlar kendi bildiğince enkazı eşelemeye çalışıyor… Birileri seyirci vatandaşların çekilmesi için anons yapıp duruyor… Olay yerinde tek polis yok… Oysa çoktan bir güvenlik şeridinin çekilmesi, vatandaşların şeridin öte yanına alınması lazım. Saatler geçiyor... Enkaz kaldırmada gönüllü vatandaşlar çalışıyor… Civarda hiç istihkâm taburu yok mu? Bir bölük asker yollansa bu işi çok daha düzenli yaparlar… Tabii bu tür organizasyonun deprem öncesi yapılması gerekir. Valilik yapmıyor mu bu tür organizasyonları? Hani nerede? Ekranlar başka âlem… Uzun uzun depremin artçı mı yoksa bağımsız mı olduğu tartışılıyor. Nöbetçi yerbilimciler görevde. O kanaldan o kanala bağlanıyorlar. Söylediklerinin vatandaşı ilgilendiren bir yanı yok. O arada yerbilimcilerin yüksek fikirleri yerine arama kurtarma çalışmaları üzerine yoğunlaşılsa daha çok işe yarar…
“Benim manevi mirasım akıl ve bilimdir” diyor Büyük Atatürk…”
Aklınızı paraya teslim eder bilime sırtınızı dönerseniz…
Bir başka sonuç bekleyemezsiniz…
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar iki hafta önce konuşuyor:
“Bugün itibariyle diyebilirim ki, deprem açısından en güvenilir Van ve Erçiş’tir. Çünkü buradaki fay kırılmış, enerji boşalmıştır. 3 aya kadar hissedilen ya da hissedilmeyen artçılar devam edecektir.”
İşte akıl.. İşte bilim!
Kabakulak ödülü!

Törenle verilen ödüllere bir yenisi eklendi:
“Kabakulak Ödülü”
Bu ödülü Çağrı Merkezi Çalışanları Derneği ortaya koydu.
Günümüzde çağrı merkezlerinde görev yapan 50 bin çalışanın ağır sorunları var. Ancak sorunlarını ifade olanakları yok.
Çağrı Merkezleri Çalışanları Derneği Başkanı Mehmet Emin Türkmen, yıllardır çağrı merkezlerinin koyduğu ödülleri protesto ettiklerini, bu yıl ise protestodan vazgeçip karşı ödül koymaya karar verdiklerini söylüyor. Ödül en kötü çağrı merkezine verilecek. Şu anda koşuları en kötü çağrı merkezleri yarışında Global, Asist, Burger King ve Garanti önde gidiyormuş…
Ödül herhalde şişkin bir kulak şeklinde olacak…
Mehmet Emin Türkmen çalışma koşullarını anlatıyor:
“Sabah telefonlar gelmeye başlıyor ve çağrılar hiç durmuyor. Burada süreler var 1 saat yemek 40 dakika mola. 7 saat 20 dakika ise çalışma süresi. Ama tuvalet, su içmek, konuşma akla her ne gelirse yasak çünkü çalışmak zorundasınız. Eğer çalışmazsanız bu süreyi tespit edip o kadar fazla çalıştırıyorlar. Her hareketiniz bir tuşa endeksli. Çaya ve tuvalete giderken bir tuşa basıyorsunuz ve o süre sizin çalışma borcunuz olarak ekleniyor. Sistem bu… Agent yandı diye bir tabir var çağrı merkezlerinde. Agent (ecınt), çağrı merkezlerinde çalışanlarına deniyor ve yanan agentlar kısa süre sonra işten çıkarılıyor…”
Bu arada çağrı merkezi çalışanları telefonda en çok saygısızlık ve hakarete maruz kalan kişiler…
Ama onlar her zaman nazik olmak zorunda… Bunun ağırlığı da az şey mi?



Atatürk Anıtı bu panonun arkasında…
ANIT
Ankara’da Akay Kavşağı’nda bulunan Emniyet Parkı’nı yenileyen Çankaya Belediyesi, parka bir de Atatürk Anıtı yaptırdı.
270 bin doğal parçadan oluşan 9 metre yüksekliğindeki Atatürk Anıtı henüz bitmeden Büyükşehir Belediyesi önüne bir Halk Ekmek reklam panosu yerleştirdi.
Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, Melih Gökçek’in özellikle anıtı kapatmaya çalıştığını söylüyor. Diyor ki:
“Reklam panosunun kaldırılması ya da anıtın önünden çekilmesi için ricacı oldum. Ancak, Gökçek hiçbir adım atmadı. Ben de onu kendi takdirine ve vicdanına terk ediyorum…”
Bu kavramlar Gökçek’e bir şey ifade eder mi? Kim bilir!..
Türkiye, Avrupa’nın en büyük ikinci ekonomisi kadar sağlammış.
Demek ki neymiş? Avrupa’nın ikinci büyük ekonomisi pek de sağlam değilmiş.
Fahrettin Fidan


GEN
CHP, Başbakan Erdoğan hakkında, “CHP’li belediyelerin, Alman vakıflarından kredi alarak terör örgütü PKK’ya yardım ettiği” açıklaması üzerine verdiği gensoru önergesini geri çekti. CHP geri adım attı iddialarını Grup Başkan Vekili Muharrem İnce’ye aktardık…
- Geri adım yok, dedi, bir takvim oyunuyla karşılaşınca önergeyi geri aldık, önümüzdeki hafta tekrar vereceğiz…

Başbakan Erdoğan için yeni bir uçak siparişi daha verilmiş.
Normal… O kadar gezmeye uçak mı dayanır…
Haldun Ertem

İNGİLİZCE
İzmirli okurumuz Selen Hanım bayramın ikinci günü deniz motoruyla Karşıyaka’dan Konak’a geçiyormuş. Üst güvertede yolculuk ederken canını sıkan bir şey dikkatini çekmiş, anlatıyor:
“Oturduğum yerin hemen karşısında büyücek iki kutu içinde can simitleri gördüm. Birinin üzerindeki metal plakada ‘Lifejacket’, diğerinde ‘Childsjacket’ yazıyordu. Her ikisinin üzerinde de ‘Assembly station’ yazısını gördüm. Bir başka köşede ise ‘Lifebuoy’… Motordan inerken, merdivenlerin hemen başında, sol tarafta ‘Exit’, sağ tarafta ise ‘Restricted Area’ yazılarıyla karşılaştım. Bir tek ‘Restricted Area’ yazısının altında Türkçesi vardı.”

Melih Aşık
Milliyet
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)