"Türkiye'den başka kimse bizi buluşturamazdı"


"Bizi hiçbir güç, hiçbir ülke, hiçbir sebep bir araya getiremezdi, eğer Türkiye olmasaydı."

İşte bu sözler, farklı kelimelerle de olsa, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e hem Afganistan hem de Pakistan devlet başkanları tarafından ikili görüşmelerde dile getirilen bir cümle...

Bu iki komşu ülke arasındaki ilişkiler düne kadar kopma noktasındaydı. Nedeniyse Afganistan'ın en önemli isimlerinden Rabbani'nin Eylül ayında uğradığı suikasttı.

Afganistan, Pakistan istihbarat servisini suçluyor, Pakistan ise suçlamaları reddediyordu. Eylül'den bu yanaysa dünya siyasetinde stratejik açıdan büyük önem taşıyan bu iki ülke birbirlerine ağza bile alınmayacak laflar ediyordu.

Ta ki düne kadar...

DEPREM SIRASINDA ZİRVE ÇALIŞMALARI

Cumhurbaşkanı Gül davet etti. Davetin nedeni Altıncı Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Zirvesi.

Hatta Türkiye'nin geçen hafta yaşadığı deprem felaketi sırasında Cumhurbaşkanı, bir yandan iç koordinasyon ve yurtdışından gelen taziye telefonlarıyla ilgilenirken, diğer yandan da bu zirvenin altyapısı için yoğun bir mesai harcadı.

Taraflar biraz çekimser, biraz kararsızdı. Ancak Türkiye'nin "hatırını" kıramadılar ve belki de bugüne kadar uluslararası bir toplantıya katıldıkları en üst düzey heyetle İstanbul'a geldiler.

Gül, Pazartesi akşamından bu yana yoğun görüşmeler yapıyor. Önce Tarabya'da Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ve Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari'ye bir yemek verdi.

“DOĞRUDAN KONUYA GİRDİLER”

Yemekten sızanlar bu temasların ne kadar kritik bir zamanda yapıldığının da bir göstergesi.

Yemekte bu tarz davetlerde olduğunun aksine, nezaket konuşmaları çok kısa. Taraflar aralarındaki sorunları konuşmaya başlıyor.

Gül'ün deyimiyle, "hemen konuya giriyorlar". Yemekte her şey konuşuluyor.

Hatta liderlerden birisi Gül'ün elini tutup, "Sen kimi emredersen, ben onu getiririm" diyor.

İLK MEYVE DÜN ALINDI

Türk tarafını da umutlandıran bu oluyor: Tarafların bütün sorunlara rağmen, birbiriyle konuşma isteği...

İşte bu isteğin meyveleri de dün toplandı. Rabbani suikastı nedeniyle zor günler geçiren ve suikastın araştırılması için hiçbir dış müdahaleyi kabul etmeyen Pakistan bile geri adım attı.

İslamabad yönetimi, Afganistan ile birlikte ortak bir soruşturma için "mekanizma" kurulmasını kabul etti.

Bu bir süreç... Üstelik Türkiye'nin de dahil olduğu bir süreç. Taraflar gerek olduğunda Türkiye'nin yardımına başvurabilecekler.

Eylül ayından bu yana süreci yakından takip edenler, Pakistan'ın bu mekanizmayı kabul etmesinin gerçekten çok önemli bir adım olduğu konusunda hemfikir.

Dünkü yoğun görüşmelerin ardından Türkiye, Afganistan ve Pakistan'a bir de sürpriz hazırlıyor.

GÜL’DEN BAKLAVA

Afgan ve Pakistanlı yetkililer, zirvenin ardından Çırağan Sarayı'nda baş başa bir yemek yiyorlar. Karzai ve Zerdari'nin başkanlık ettiği heyetlere her iki ülkeden de dört en üst düzey yetkili katılıyor.

Bu yemek de yine Türkiye'nin çabaları sonucunda oluyor. Dahası, Cumhurbaşkanı Gül, taraflar "tatlı yiyip, tatlı konuşsunlar" diye yemeğe hem Karzai'nin hem de Zerdari'nin en sevdiği tatlı olan baklavadan bir tepsi gönderiyor.

Bu jest, her iki heyetin de çok hoşuna gidiyor.

İki gündür İstanbul Beşiktaş-Ortaköy hattında yaşanan trafik literatüre "yemek diplomasisi" kavramını sokmaya aday.

“YEMEK DİPLOMASİSİ”

Türkiye, "düşman kardeşleri" önce yemekte bir araya getiriyor, sonra baş başa yemek yemelerini sağlıyor.

Gül, öğlen liderleri yemeğin yenileceği otele arabayı kendi kullanıp götürerek havayı yumuşatıyor.

Yenilen yemeklerde de, oturma ve protokol düzeni de hep sonuç almaya yönelik.
Örneğin, dünkü öğle yemeğinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın bir yanına Afgan diğer yanına Pakistanlı muadili oturtuluyor.

Aylardır birbiriyle konuşmayan bu ikili, Fidan'ın da katılımıyla yemek boyunca koyu bir sohbete dalıyor.

Afganistan ve Pakistan arasında buzları kırmayı yönelik ufak da olsa adımlar atılıyor.

“MEMNUNUZ, BUZLARI KIRDIK”

Bugün Çırağan Sarayı'nın gündemiyse Afganistan ve haliyle bölgenin geleceği.

Yani, çok sayıda ülkenin katıldığı bugünkü konferans 2014 yılında beklendiği gibi ABD askerlerinin çekilmesinin ardından Afganistan'a huzur, güven ve istikrar ortamının getirilmesi çabalarının bir parçası.

Dahası, bölgedeki ülkelerle sıkıntılar yaşayan Hindistan da bu konferansa katılmaya ikna ediliyor.

Türkiye, şu ana kadar elde edilen sonuçlardan memnun. Diplomatik kaynaklar, Afganistan ile Pakistan ilişkilerinin birkaç gün önceki durumundan bugünkü haline gelmiş olmasını "umduğumuzdan fazlasını elde ettik" diye yorumluyor.

Yani Türkiye "buzları kırdı". Ancak yine de temkinli bir yaklaşım var.

Özellikle mekanizmanın işleyip işlemeyeceği ve Pakistan'ın aşırı İslamcı örgütlere karşı takınacağı tutum bundan sonraki sürecin de anahtarını elinde tutuyor.

Hürriyet
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)