Hatırlayacaksınız birkaç gün önce bu sütunda Bedrettin Dalan’la alakalı birkaç satır yazmıştık.
Yazının ertesinde genel yayın yönetmenimiz Mehmet Emin Koç Bey, “Dalan’ın sekreteri gazete merkezinden sizi aradı” dedi.
Akabinde önce eski Basın Danışmanı Fatma Karaali ve hemen sonrasında Bedrettin Dalan aradı.
İşte Dalan’la yaptığımız telefon görüşmesinin tutanakları:
-Sabahattin benim Bedrettin Dalan.
-Sesinizden tanıdım Başkanım nasılsınız?
-İyiyim, başka ne diyeyim. Seni niye aradım biliyor musunuz?
-Yazdığım yazı için mi?
Mason değilim
-Evet onun için. Bak başkası yazsa zerre umursamam da seni arama gereğini duydum.
-Evet.
-Sen beni bilirsin, yazında da belirttin, vatan sevgisi benim için evlatlarımdan önce gelir.
-Evet!
-Ama mason olmadığımı bilmen gerekirdi.
-İddia diye yazdım.
-Benim mason olduğumu birisi ispatlasın, vallahi intihar ederim, kendimi öldürürüm.
-Yazım o zaman hakkınızdaki masonluk iddialarını yalanlamanıza vesile oldu.
-Bak benim çok mason arkadaşım var, onlara saygı duyarım ama ben mason değilim.
-Evet
-Benim adım Osman Bedrettin, Babam Nakşi idi. Bizim ailede masonluk şu bu olmaz.
-Nedir bu Ergenekon hikayesi ve kaçak gezmeniz?
-Ergenekon’un ne olduğunu artık bilmeyen kaldı mı?
-Sizce nedir Ergenekon?
-Milli düşünenlere karşı yapılan enterne etme operasyonudur.
-Kim var ardında?
-Dış dinamikler yani okyanus öteleri. Tabii onlar yerli işbirlikçileri kullanıyor.
-Bu operasyonla neyi hedefliyorlar?
Ergenekon ve asker
-100 yıl sonra Sevr uygulama safhasındadır. Ergenekon hikâyesi ile kitleler dolaylı Sevr dayatmasına baş kaldırmasın diye sistematik olarak sindiriliyor.
-Peki, askerden ne istiyorlar?
-Asker biz Türklerde binlerce yıldır hem millet hem devlet demektir. Ayrıca TSK soğuk savaş süreci sonrası milli refleksler sergiliyordu ki NATO ile ABD bundan rahatsız oldu. Ergenekon operasyonu ile hem askeri ehlileştiriyorlar hem de yeni Sevr dayatmasına dikilecek milli bir kurumu etkisiz hale getiriyorlar.
-Sonuç ya da mesafe alabildiler mi?
-Alamadılar demek isterdim ama askerdeki yılgınlık tablosu ortada. Milletimizde TSK ya da askere duyulan güven yüzde 50’lere gerilemiş ise bu ülke geleceği için alarm zilidir. Bu tabloyu hazırlayanların tarih önünde vebali vardır.
-Siz bir ara genel af çıkacak demiştiniz.
-Evet, 3 sene önce söyledim, hala aynı görüşteyim. Son dönemde Türk kamuoyunu genel affa ikna etmek için pek çok değişik çevrelere operasyonlar yapılıyor. Hedef affa karşı oluşacak direnci kırmaktır. Tabi asıl amaç başkadır.
Suriye’ye saldırtacaklar
-Nedir?
-PKK’ya genel af ve Öcalan’ı salıvermek. Baharla beraber PKK terörü azgınlaştırınca hükümet taviz vermeye ve uzlaşmaya mecbur kalacak ve de af kapısını aralayacak. Tabii bu af projesinin ardında ABD var.
-Onu niye ilgilendiriyor?
-Yeni süreçte Türkiye ABD için su ve hava kadar gerekli zira Ön Asya’da Mehmetçik ile operasyonlar yapmak istiyor. Dolayısı ile PKK konusunu genel afla aklınca sulha bağlayıp Barzani’nin kurduğu Kürdistan’ı öne çıkarmaya çalışacak.
-Ön Asya’da Mehmetçikle operasyon derken?
-Şunu kastediyorum ABD’nin Ortadoğu’da yeni bir harita peşinde olduğunu hem gazeten hem de sen sürekli yazıyorsunuz ki bu doğrudur. Göreceksin çok yakında bir provakasyonla Suriye’nin üstüne salacaklar bizi.
-İyi de İran ve Rusya faktörü yok mu?
-Olmaz mı, elbette var. Suriye saldırısına ne İran ne de Rusya izin vermez çünkü Suriye giderse hem İran çöker hem de Rusya emperyal ülke olma özelliğini yitirir. Dolayısı ile Suriye Libya gibi olmayacak ancak ABD ile AB’nin de başka çareleri yok, geri vitese takamazlar. Benim kaygım üçüncü dünya savaşıdır ki son günlerde Hürmüz boğazı bağlamında yaşanlar sanki bunun habercisidir.
Cemaate dokunan yanar
-Tayyip Bey’in hastalığına ne diyorsunuz?
-İnsani bir şeydir şifalar diliyorum.
-Cemaat ile Tayyip Bey’in arası açıldı diyorlar böyle bir şey olabilir mi?
-Cemaat mi, aman Sabahattin dokunan yanıyor.
-O kadar mı korkuttular sizi?
-Şaka bir yana şunun altını çizerek söyleyeyim; Bak devleti yönetenler eğer devletin gücünü devletin dışındakilerle paylaşırsa o devlet yerle bir olur, çöker. Devleti yönetenlere aman dikkat diyorum.
-80’li yıllarda basın sizi pek severdi şimdi arayan soran oluyor mu?
-O yıllarda basında Holdingler yoktu, dolayısı ile hükümetle tek ilişkileri kağıt almaktan ibaretti. Simaviler örneği ortada. Şimdiki basın Pravdayı bin kere geçti, merkezdeyim diyenler bile payandalık ve hatta militanlık yapıyor. Dolayısı ile bu basın benim gibileri aramaz.
-Son bir soru AKP nasıl merkez sağ seçmenden oy alıyor?
-Mesut’la Tansu’nun sayesinde…
-Özgür günlerinizde buluşmak dileğiyle Sayın Dalan.
-İnşallah.
Sabahattin Önkibar
Yeni Mesaj