Devlete el kalkmaz!


Yeni yılı ne yazık ki güle güle uğurlayamadık.

Falcı olmaya gerek yok; bölücü terör yeni yılda da bizi en çok uğraştıran sorun olacak!

Ama şurası da belli ki artık bu soruna yaklaşım tarzımızda köklü bir değişim gerekiyor.

Şırnak Uludere’de hava bombardımanı ile öldürülen 35 genç vatandaşımızın kara talihini çeyrek yüzyıldır baş edemediğimiz terör yazdı.

Bu insanları yaşatacak iş yok bu coğrafyada. Köylünün bir kesimi devletten maaşlı korucu, geri kalanların çoğu da “devletin bilgisi tahtında kaçakçı”.

O uğursuz gece gökten ateş yağdı, öldüler.

Bölücüler aksini iddia etse de bu talihsiz ölümlerin acısını tüm ulus yüreğinde hissetti.

Ölüm dalışını yapan F-16’ları harekete geçiren sebep de terörün yaşattığı facialardı. Yani karakol baskınları ile kahpece pusuların tekrarlanacağı korkusu...

Bu bilançoyu affettirecek bahane bulmak mümkün değildir. Ama facianın yarattığı sonuçlar hepimizi uyandırmalıdır.

Kendimize gelmeliyiz.

Kaymakam’a kim saldırdı?

Dün taziye için Gülyazı köyüne giden Uludere Kaymakamı Naif Yavuz’un başına gelenler, tehlikenin vahim boyutlar kazandığını gösteriyor.

Canını bazı köylülerin çabasıyla kurtaran Kaymakam’a vurulan yumruklar, atılan taşlar gerçekte devleti hedef almıştır.

Sürekli hata yapılıyor. Kaymakam’ın gitmeden önce yeterli koruma tedbiri alındığından emin olması gerekmez miydi?

Köyü sakinlerinden biri gazetecilere “Saldıranların hiçbiri buralı değil” demiş..

Mümkündür; çünkü burası terör örgütüne boyun eğmemiş insanların yaşadığı bir köy.

Bunu bile bile devlet, acısını paylaştığını göstermek borcu altında olduğu köyün sakinlerini niye yalnız bıraktı?

Niye bölücü terör yandaşlarının oraya doluşmasına izin verdi?

Kaymakam’a siper olan köylülerin kahramanlığı sayesinde kim bilir ne kadar büyük bir tehlikeyi atlatmış olduk.

Devlet ‘buradayım’desin

Siyasetçilerin ilk hedefi, bu bölgenin Türkiye Cumhuriyeti toprakları olduğu, Türk devletinin egemenlik alanında bulunduğu gerçeğini kararlılıkla göstermek ve hiç unutturmamaktır.

PKK bir süreden beri otoritenin adresini değiştirmeye çalışıyor.

Kamu görevlilerin çoğu, asker ve polis bile olsa “vatanında yaşamanın güven duygusunu ve huzurunu” duyamıyor oralarda.

Siyasetçiler, yani “tek devlet, tek millet“ yemini etmiş insanlar nerede yanlış yaptıklarını düşünüp yeni bir yol bulmanın basiretini göstermelidirler.

Bölücü ihanetin ve terör örgütünün taraf olduğu her durumda, halkın meclisinde temsil edilen partiler, seçim hesabı, oy hesabı yapmadan birleşmelidirler.

Şu andaki görev önceliği hükümete aittir.

Savaş kazasının sebepleri en kısa zamanda ortaya çıkarılmalı, sorumluları hesap vermeli ve benzer bir felâketin asla tekrarlanmayacağı duygusu millete verilmelidir.

Hükümet içinde özür dileme ve tazminat ödeme meseleleri konuşuluyormuş.

Lafı uzatmaya gerek yok, en kısa zamanda bu borç ödenmelidir.

Ülkemize huzur, barış ve mutluluk getirmesi dileğiyle tüm okurlarımızın yeni yılını kutluyorum.

Güngör Mengi
Vatan

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)