Yahu arkadaş daha Bismillah yılın ikinci iş günü...
İlk grup toplantıları...
Önce Başbakan konuştu.
Sonra Kılıçdaroğlu...
Ardından Bahçeli...
En son Demirtaş.
*
Türkçemizde “ağzına geleni söylemek” diye bir tabir vardır hani...
Liderler dün Meclis çatısı altında birbirlerine söylediklerini
sokakta sıradan bir adama söyleseler yemin ediyorum
tekme tokat kavga çıkar.
Küfre varan hakaret, aşağılama, şiddet...
Ne ararsan var!
*
Hele Devlet Bahçeli’nin F-16’ların ‘yanlışlıkla’ bombalaması sonucu yaşamını
yitiren vatandaşlarımız için “Devlet gereğini yaptı” sözüne ne demeli?
Bir an Ivan Dragon konuşuyor sandım.
Hani şu Rocky’deki Rus boksör...
Donuk bir yüz ifadesiyle “Ölürse ölsün” diyen...
“Devlet gereğini yaptı” ne demek yahu?
Nasıl bir zihniyet bu? Nasıl bir gereklilik?
*
Devlet yıllarca gereğini yapamadığı için kaçakçılık bölgede
tek karın doyurma yolu haline gelmedi mi?
Uludere’de fabrika bacaları tütüyor da bu insanlar çalışmıyor mu?
Gereğini merak ediyorsanız eğer yazayım...
Gereği, PKK’nın sınırlarımızı kevgire çevirmesine izin vermemekti.
Gereği, yıllarca derin devlet çetelerinin insafına emanet etmemekti insanı...
*
Cenazelerdeki PKK bayraklarını, Uludere Kaymakamı’na yönelik
linç girişimini elbette kınıyoruz...
Ama bunca acının arından, 35 sivil vatandaşın ölümüne birileri hâlâ
“devlet gerekliliği” diyebiliyorsa, bu işte bir ‘sakatlık’ var demektir.
*
Belli ki Ankara’daki MHP Genel Merkezi’nden net görünmüyor...
O halde tedbil-i mekanda ferahlık vardır Devlet Bey...
Yerinizde olsam azıcık Diyarbakır’dan, Şırnak’tan bakmayı denerim Türkiye’ye...
İnanın bana gözlerinize inanamayacaksınız!
Candaş Tolga Işık
Posta