O savcılar, ilk kez konuştu. İşte o çarpıcı açıklamalar


Almanya bağlantılı Deniz Feneri e.V soruşturmasını büyük bir gizlilik içinde yürüttüler. Soruşturma evraklarının sızmaması, ifadeye çağrılanların bile kamuoyu tarafından duyulmaması ve savcıların uyguladığı diğer yöntemler etkin hukukçular tarafından örnek gösterildi. Ancak, Ankara C.Başsavcısı tarafından önce Deniz Feneri soruşturmasından alınan C.Savcıları Nadi Türkaslan ile Abdulvahap Yaren , önceki gün ani bir operasyonla yıllardır yürüttükleri Basın Savcılığı görevlerinden de alındılar.

C.Savcıları Nadi Türkaslan ve Abdulvahap Yaren, bugüne kadar yürüttükleri Basın Savcılığı soruşturmalarıyla ilgili haklarında hiçbir şikayet olmamasına rağmen görevden alınmasını “beklenen gelişme” olarak değerlendirdi. Ankara Adliyesi’nde hem üzüntü yaratan, hem de yargı adına kaygı duyulan gelişme daha çok kapalı kapılar ardında yorumlandı.

Cumhuriyet Savcısı Nadi Türkaslan ve Abdulvahap Yaren, görev yerlerinin değişmesinin üzüntüsünü de yaşıyor. Savcılar, görev yeri değişikliğiyle ilgili SÖZCÜ’nün sorularına şu karşılığı verdiler:

Türkaslan: Başarısızlığımız mı var?
“Cumhuriyet savcıları arasında, Başsavcımız tarafından görev yeri değişikliği yapılır. Bu normaldir. Ancak, görev yaptığınız yerde bir hatanız, bir başarısızlığınız yoksa ve buna rağmen görev yeriniz değiştiriliyorsa bu yalnız benim değil, hepimiz için problemdir.

26 yıllık C.Savcısıyım ve 8 yıldır Basın Suçlarına bakıyorum. En ufak bir yanlışım, hatam, hukuksuzluğum olmamış. Şimdiye kadar hakkımda Deniz Feneri dışında hiçbir konuda şikayet de edilmedim. Ayrıca, Deniz Feneri soruşturmasında da herhangi bir yanlışımız yok. Sanık avukatının şikayeti üzerine soruşturma Başsavcımız tarafından bizden alındı. Hakkımızda kesinleşmiş ceza olmadığı gibi verilen soruşturma ve kovuşturma açılmasına ilişkin taleplerimize de itiraz hakkımızı kullandık. Karar aleyhimize sonuçlansa bile yeniden itiraz hakkımız da var. Ancak bu süreçlerden sonra aleyhimizde bir durum varsa kesinleşir.

Beklediğimiz bir gelişme
Aynı yerde 7 yıldır hiçbir problem yaşamamış birisi, Deniz Feneri soruşturmasıyla birlikte problem gibi gösteriliyorsa o zaman yeni Deniz Fenerlerinin ortaya çıkarılması istenmiyor demektir. Başka fenerler ortaya çıkarılması istenmiyor.

Deniz Feneri soruşturmasının bizlerden alınmasından sonra, buradaki görevimizden de belli bir süre sonra alınmayı bekliyorduk. O yüzden görev değişikliği bizler için de, diğer C.Savcısı arkadaşlarımız için de şok etkisi yaratmadı. Eğer, soruşturmadan alındığımız günlerde böyle bir değişiklik yapılmış olsaydı daha fazla dikkat çekerdi. O zamandan beri beklediğimiz bir gelişmeydi. O da oldu. Ben Cumhuriyet Savcısıyım. Hangi görev verilirse onu yaparım. O yüzden görevimin başındayım.”

Yaren: Yargı adına vahim bir durum
26 yıllık Cumhuriyet savcısı olan ve son 3 yıldır hem Deniz Feneri soruşturması, hem de Basın Savcılığı görevinde bulunan Abdulvahap Yaren, görev yerinin değişmesiyle ilgili olarak şunları söyledi:
“Siyasilerin müdahil olduğu, siyasi boyutu olan Deniz Feneri soruşturmasını yaparken hakkımızda hala kesinleşmiş bir karar olmamasına rağmen, avukatın şikayeti üzerine soruşturmadan alındık. Şimdi de hakkımızda yine herhangi bir şikayet olmamasına karşın Basın Savcılığı’ndan alınıp başka görevlere verildik. Bu durum, yargı adına vahim bir durumdur.
Zekat hırsızları
Esasına bakarsanız soruşturmamız ‘zekat hırsızları”ndan bunun hesabını sormaktı. Bu hırsızlığın diğer hırsızlıklardan farkı yok. Hırsızlık, hırsızlıktır. İşte, bu hırsızlıklara karşı bazılarının müdahil olması, adalet adına şık olmayan adımlardır. Üzücü bir durumdur.

Deniz Feneri soruşturmasından alınmasaydık, bu değişiklik normal karşılanırdı. Ancak, bu görevden alınmamızın nedeni de, Deniz Feneri soruşturmasıyla ilgilidir. Yoksa, C. Başsavcımızın C.Savcıları arasında görev yeri değişikliği yapma yetkisi vardır ve bu yetkiyi de kullanır. Yapılan değişikliğin nedeni de sorulmaz. Ancak, bizimle ilgili durumun geçmişine baktığımız zaman, Deniz Feneri soruşturmasını yaptığımız için görevden alındığımız herkesin ortak görüşüdür. İşte, o yüzden yargı adına üzücüdür.”

Tamöz daha önce çekildi
Deniz Feneri soruşturmasını yürüten C.Savcılarından Mehmet Tamöz ise Kaçakçılık suçlarına bakmaya devam edecek. Tamöz’e bağlı daha önce “Teknik şube” de bulunuyordu. Ancak, bu birim Tamöz’den alınarak görev alanında önemli bir daraltmaya gidilmişti..

Basın Suçları C.Savcılığı görevlerinden alınan Nadi Türkaslan ve Abdulvahap Yaren, “Yeni bitki çeşitlerine ait ıslahatçı haklarının korunması, entegre devre topografyalarının ve coğrafi işaretlerin korunmasına aykırı faaliyetleri” soruşturmakla görevlendirildi.

Başsavcılık yetkilileri ise görev değişikliğinin Başsavcıya verilmiş bir yetki olduğunu, değişikliğin C.Savcılarının daha önce yürüttükleri soruşturmayla ilişkilendirilmesinin doğru olmadığını belirttiler.


Saygı Öztürk
Sözcü

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)