Fethullah Gülenci kanat Allah'tan korkmuş olabilir!


Yorumlar ağırdan esiyor. Memleket yorumlardan batmaz. Ülkemizin iyi insanları, “tamiri imkansız yanlışları yapan liderlerin güç kapışmasından” zarar görür.
Yorumlar aynı noktayı didikliyor:
Asıl hedef “Fidan” olmayabilir.
Asıl hedef; “Fidan” ı var eden, dikip büyüten, gözetip koruyan bahçe bostan sahibi” olabilir. MİT’i itibarsızlaştırma, karizmasını çizme girişimlerinin özünde; “Müsteşar Hakan Fidan”ın yeşerdiği bahçenin sahibi Başbakan’ın gücünü kırma, geriletme” yatabilir.
MİT’i koruyan Başbakan.
Oslo’ya gönderen Başbakan.
Kandil ile görüştüren Başbakan.
İmralı ile paslaştıran Başbakan.
Oslo’da neler konuşuluyordu?
Neler veriliyordu?
Neler alınıyordu?

Yorumlara göre; MİT’in, Polis’in, Ordu’nun, Hükümet’in, Meclis’in ,Yargı’nın, kilit Bakanlık’ların, Belediye’lerin, Üniversite’nin, Medya’nın, Diyanet İşleri’nin, Cami’lerin, devlet hortumcusu Vakıf’ların, şehir rantı avcısı Müslüman muhafazakar yeni zengin sınıfın, ithalat ve sıcak paraya bağımlı yabancı sermaye işbirlikçisi girişim dünyasının nüvesine yerleşip memleket yönetiminde önemli mevziler tutmuş Fethullah Gülen Hocaefendi kanadı, “Allah korkusuna düşmüş” olabilir.

Xxx

Henüz ortada belge yok.
Belgeler şimdilik gizleniyor.
Şimdi belge konuşmuyor.
Yorumlarla ilk adımlar şöyle atılıyor: Oslo’da Başbakan’ın arkasında durduğu MİT o kadar ileri gitti ki, iktidar ortağı Fethullahçı kanat, “Bu görüşmeler böyle giderse ülkemizde yaşayanları çok mutsuz edecek bir insanlık felaketi doğar” düşüncesine kapıldı ve “Allah Korkusu”na sığınarak MİT’i itibarsızlaştırma ve dolayısıyla da Başbakan’ın şişkin egosunu indirme düğmesine” bastı.
Şimdi bir bavul peydahlanır.
Hani “Balyoz Bavulu” vardı.
Getirilmiş, gazetenin kapısına “Camileri bombalayacaklardı, uçakları düşüreceklerdi, alın yayınlayın” diye bırakılmış, “Ordu’nun itibarsızlaştırılması” böyle başlatılmıştı ya şimdi “içinde ses ve görüntü kasetleri dolu yeni bir bavul” yine bir gazetenin kapısına ya da bir gazetecinin eline verilir.
Fidan üzerinden sahibine vurulur.
Fidan’ın sahibi itibarsızlaştırılır.
Fidan’ın sahibi Başbakan’dır.
“Men Dakka Dukka” diyorlar.
Eden bulur.
Kılıç çeken kılıçla ölür.
Fethullahçı Cemaat!
Başbakan’ın kapısına dayandı.

Xxx

Memleket sevgisinden mi?
Sorumluluk duygusundan mı?
Benlik (oportnizm) depreşmesinden mi? Zamanının gelmesinden mi? Keser döner, sap döner; bir gün gelir fatura bize de çıkar paniğinden mi kaynaklandı. Belki de hepsi birden dürtü oldu, şiddetli bir uyarım oluştu ve “MİT’in Müsteşarı Hakan Fidan’ın üzerinden onun koruyucu, kollayıcı amiri Başbakan’ı Oslo’daki görüşmelerin ses kasetleriyle vurup itibarsızlaştırma” süreci başladı. Yeni bavulu bekleyin. İktidar ortağı Fethullahçı kanat Allah’tan korkmuş olabilir!


(uyan borusu)

Bizans Sarayı
kurtuldu,Osmanlı
nakkaşhanesi esir!

Bizans Sarayı üzerine yapılan kaçak inşaat, yıkıldı. Mahkeme yıkılsın demişti. Adaletin gereği yerine getirildi. Bizans Sarayı’na çok yakın Ayasofya’nın ve Topkapı Sarayı’nın bitişiği İmparatorluk Sarayı ve sonra da Osmanlı Nakkaşhaneleri’nin kalıntıları üzerine yapılan ve üst mahkemelerin de “yıkılması kararı” verdiği Four Seasons Oteli (eski tarihi Sultanahmet Hapishanesi) ilave inşaatı ise duruyor. Mahkeme kararı üzerinden 2 yıl geçti otel sahibi kaçak binayı yıkmıyor. Ayrıcalığı mı var?

Necati Doğru
Sözcü

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)