Milli Eğitim’de skandal var


Milli Eğitim Bakanlığı döneminde Hüseyin Çelik’in göreve getirdiği müsteşar yardımcısı, genel müdür, yardımcısı, daire başkanı, kurul üyesi, il milli eğitim müdürlerinin tamamına yakını Bakan Ömer Dinçer tarafından tasfiye edildi. Dinçer, eğitimin dününü eleştirirken, isim vermeden aslında Hüseyin Çelik’i hedef alıyor.

Kadrosunu yenileyen Ömer Dinçer, göreve getirdiği kişilerin yemeği nasıl yemeleri gerektiğini öğretmek için kurslar açtı. Burada, bıçağın, çatalın hangi elle tutulacağından, aile içi iletişime kadar bir çok konuda kurslar veriliyor.

Yayınevleriyle ilişkisi olanlar
Milli Eğitim Bakanlığı’nın en yüksek danışma – karar organı Talim ve Terbiye Kurulu’dur. Bu kurul, ders kitaplarını inceler, hangisinin okutulup okutulmayacağına karar verir. Buraya her kademedeki görevli özenle seçilip atanması gerekir. Bunların yayınevleriyle ilişkilerinin olmamasına da büyük özen gösterilir. Yayınevleriyle ilişkisi belirlenenler ise işten el çektirilir. Çünkü, haksız bir rekabet oluşmasına izin vermemek gerekiyor.

Hatta, bugün Talim ve Terbiye Kurulu başkanı ve üyelerinin yayınevlerine daha önce danışmanlık yapıp yapmadıklarının da sorgulanmalıdır. Bu konuda iddiadan çok somut belgelere hemen ulaşılacağını da belirtelim.

Milli Eğitim Bakanlığı Müfettişliği görevinde bulunan kişi, bir yayınevi adına İlköğretim 6. sınıf matematik ders kitabı yazdı. Talim ve Terbiye Kurulu’nda bu kitap 19 Nisan 2007 tarihinde 53 sayılı kararla 2007-2008 öğretim yılından itibaren 5 yıl süreyle okutulmasına karar verildi. Okullarda ders kitabı okutulan bakanlık müfettişi, bu kez Talim ve Terbiye Kurulu Üyeliği’ne getirildi. Halen bu görevi de devam ediyor.

Kurul üyesiyken yaptığına bakalım
Talim ve Terbiye Kurulu üyeliğine getirilen kişinin normalinde hiçbir yayıneviyle ilişkisinin olmaması gerekiyor. Çünkü, gönderilen kitaplar bu kişiler tarafından inceleniyor, ders kitabı olarak okutulup okutulmamasına nihai kararı veriyor. Hele branşında yazılmış kitabı inceliyorsa vay diğer yayınevlerinin haline…

Sözünü ettiğimiz Talim ve Terbiye Kurulu üyesi, editörlüğünü yaptığı başka bir yayınevine ait Ortaöğretim 9. sınıf matematik taslak ders kitabı için inceleme komisyonu tarafından düzenlenen rapora da 30 Temmuz 2010 tarihinde “kurul üyesinin tespiti” bölümüne “tespit edilen hataların düzeltilmesi kaydıyla uygundur” notunu düşüyor. Yani, editörlüğünü yaptığı yayınevinin kitabına “olur”u da kendisi vermiş oluyor. Belki yayınevinin kitabı gerçekten iyi de olabilir. Ancak, seçimdeki tutum hem kitaba, hem, kuruma gölge düşürüyor.

Talim ve Terbiye Kurulu’nda “rant” iddiaları her zaman gündemdedir. Bu, zaman zaman soruşturma konusu da oluyor. Ancak yayınevlerinin seslerini duyuramadıklarını da biliyoruz. Zaman zaman inceleme-soruşturmalar da başlatılsa da, uzandığı yerler itibariyle bunların “küllendirildiği” dile getiriliyor.

Kurulun yeni Başkanı Prof.Dr. Emin Karip ve görevde bulunan diğer üyelerin bir yayıneviyle bağlantıları varsa bunların bu görevden kendiliklerinden ayrılmaları gerekir. Etik olan budur. Ancak böyle bir şeyin, hakkında “intihal” suçlaması olanlar tarafından yerine getirileceğine de kimse ihtimal vermiyor. Dinçer’in ders kitaplarında yer alan Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini kaldırtmak için Talim ve Terbiye Kurulu kadrosunu kendine göre yeniliyor. Nitekim 10 üyeyi birden görevden alması da bunun bir sonucudur.

Okul Aile Birliği Yönetmeliği değiştirildi ama
Hüseyin Çelik’in bakanlığı döneminde 2005 yılında yürürlüğe konulan Okul Aile Birliği Yönetmeliği uygulamasında sorun yoktu. Ancak, Dinçer “Çelik döneminden iz bırakmamak” adına yönetmeliği değiştirdi ve değişiklik 9 Şubat 2012’de Resmi Gazetede yayımlandı.

Yönetmelik yürürlüğe girdi girmesine ama Çalışma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı olan ve eğitimle uzaktan-yakından ilgisi olmayan ve halen Milli Eğitim Bakanlığı’nda müsteşar yardımcısı olarak görevlendirilen Birol Ekici, valiliklere 14 şubat’ta bir yazı gönderiyor.

Yazıda, “Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce 2011 yılında seçilmiş olan okul aile birliklerinin yönetim ve denetim kurulları, 2012 yılında yapılacak genel kurula kadar görevlerine devam edeceklerdir” diyor. Uyulmayacak yönetmeliği neden yürürlüğe konulduğunu da eğitimciler de anlamış değil. Sözde sorunları azaltmayı hedefleyen bakanlık, sorunları daha büyütüyor. Helal olsun size…

Saygı Öztürk
Sözcü

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)