Şimdiye kadar neredeydiniz beyler?


MİT Müsteşarı Hakan Fidan, İstanbul Özel Yetkili C.Savcısına yürütülen soruşturmayla ilgili ifade vermeye gitmedi. MİT’in hukukçuları, “Başbakanın izni olmadan soruşturamazsınız. sizin soruşturma yetkiniz yok. Ayrıca suç yeriz yönünden dosya Ankara Başsavcılığı’na gönderilmelidir” dedi. Doğrusu da bu. Savcılar, “Fidan Savcılık yerine Köşk’e çıktı” manşetlerini okuduktan sonra “yakalama” kararı verdi.

Televizyonlarda “akıl tutulması” diyen ve “saygın bürokratlar”ın terör örgütünün etkisi ve çabalarıyla ifadeye çağrılmasını eleştirenler, “keşke şüpheli değil, tanık olarak çağrılsaydı” demeyi de ihmal etmiyorlar. Keşke aynı kişiler eski Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları, siyasi parti genel başkanları, gazeteci-yazarlar, rektörler, avukatlar ifadeye çağrıldığında aynı duyarlılığı

MİT Müsteşarı Hakan Fidan, İstanbul’a gitmiyor. Ancak, Savcılığın gönderdiği sorular kendisine Ankara Özel Yetkili C.Savcılığı’nda sorulacak. Diğer MİT yöneticileri ise haklarındaki “yakalama kararı” üzerine İstanbul’da ifade verecek. MİT daire başkanlarından Kaşif Kozinoğlu, Erzincan MİT Bölge Başkanı ifadeye çağrılırken, hatta MİT binasında arama yapılırken, “Bunların ifadeye çağrılması için Başbakanın izni gerekiyor” demiyordu. O yüzden hukuk çifte standart kaldırmaz.

“Niçin, onlara ses çıkartmadınız?”
Celal Ülgen, Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi, aynı zamanda Ergenekon, Balyoz ve Odatv davalarında yargılanan bazı sanıkların avukatları. Özel yetkili savcılara ve yargıçlara “örneği görülmemiş yetkiler” tanındığını belirtiyor.

Ülgen’e göre, Hakan Fidan hakkında soruşturma açılabilmesi için bağlı olduğu Başbakandan izin alınması gerekiyor. Ülgen, yaşananlar için şunları ekliyor:
“Eski Genelkurmay Başkanı hakkında iddia varsa, onun soruşturmasının Yargıtay C.Başsavcılığı tarafından, yargılamasının da Yüce Divan’da yapılması gerekirken buna uyulmadı. Askerlerle ilgili darbe planı iddiası ‘görev suçu’ değil mi? Askeri yargı yolunu, yüce yargı yolu, coğrafi bölge esasına göre savcıların bölge esasına göre çalışmasını by-pass edildiğinde hiç ses çıkartmayacaksınız, başka bir kamu görevlisi için konuşacaksınız. İşte böyle olmamalıydı”

Bu işin mağduru anlatıyor
İlhan Cihaner, Erzincan C.Başsavcılığı görevindeyken, Özel Yetkili C.Savcısı tarafından yaka-paça götürüldü, cezaevine konuldu. O günlerde, iktidar kanadından da, hükümete yakın yazarlardan da, “Arkadaş, Başsavcı yargılanacaksa yargılama yeri Yargıtay’dır” demedi. Dahası, Cihaner’in tutuklanmasına alkış tuttu. Cihaner, CHP’den milletvekili seçildi. Dün yaşananları sorduğumda, şunları söyledi:

“İlker Başbuğ olayında ve benim olayımda net bir hukuksuzluk vardı. Başbuğ’un Yüce Divan’da, benim Yargıtay’da yargılanmam gerekirken buna uyulmadı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la ilgili suçlamalar eğer Oslo görüşmeleriyse, kendisi o dönemde Başbakanlık Müsteşar Yardımcısıydı. Müsteşar yardımcısı için özel bir yargılama yöntemi yok. Ama, eski MİT müsteşarı ve yardımcısının ifadesinin alınabilmesi için MİT yasasının 26. maddesi gereğince Başbakanın izni gerekiyor.

Başbakan da çağrılmalı
Eğer, Hakan Fidan, Oslo görüşmeleri nedeniyle sorgulanacaksa, kendisine bu görüşme görevi veren Başbakan da ifadeye çağrılması gerekir. Bugün yaşananları hukuk içinde kalarak açıklamak mümkün değil. Hukuk, raydan çıkmış durumda. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasından yanayım.
Başbuğ’un yargılanma yeri Anayasa’da açıkça yazılı ama uyulmuyor. Sitelerin kurulması talimatı vermişse suç yeri de, emir verdiği kişiler de Ankara’da. Darbe yapılacaksa bunun planlandığı yer de yine Ankara’dır. Ankara’da yapılması gereken soruşturmaların İstanbul tarafından yapılması da büyük yanlışlardır birisidir.”

Saygı Öztürk
Sözcü

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)