CHP lideri senin kalibren ne, kapasiten ne?


Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında gündemi değerlendiriyor... Erdoğan konuşmasında hedef aldığı CHP lideri için "Ey CHP lideri senin kalibren ne, kapasiten ne?" dedi.

Başbakan'ın konuşmasından satır başları şöyle;

-Bir önceki grup toplantısından bugüne önemli temaslarımız oldu. Slovenya ve İtalya'ya resmi temaslarımız oldu. Slovenya'da "son 10 yılın dünya şahsiyeti" ödülünü teslim aldım. Yatırım ve Danışma Konseyi'nin 11'sini İstanbul'da gerçekleştirdik. Dünyanın en büyük firmalarının 17'sinin katıldığı bu toplantıda ülke ekonomisine ne gibi katkılar sağlar bunları dinleme fırsatı oldu.

-Bazı istisnalar dışında yabancıların doğrudan yatırım miktarı 1 milyar doları aşamadı. Biz 2007 yılında 22 milyar dolar ile tarihi seviye yakaladık. Geçtiğimiz yıl Türkiye'ye 16 milyar dolar tutarında uluslararası yatırım yapıldı. 9 yılda 110.5 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım kazandırdık.

-Üçlü koalisyondan aldığımız IMF'ye borç 23.5 milyar dolardı. Şimdi 2.3 milyar dolar seviyesinde. MIF ile stand-by görüşmeleri bitti. İstesek şu anda onu öderiz. Ancak düşük faizli olması hasebiyle biz bu yolu izliyoruz. 2013'ün Nisan'ın borç bitmiş olacak. Yurt dışında yaşayan Türkler bulunduğu şehirde kurulan sandıkta oy kullanacak.

-Biz sıfır sorun dedik. Son derece tutarlı şekilde ilerliyor. Sıfır sorun politikasını yanlış anlayanlar farklı noktalara çekiyor ve ucuz polemikler yapıyorlar.

-Tepkisiz kalmayı pasif olmayı sulhten yana olmak zannettiler. sıfır sorun boyun eğen değildir. Sıfır sorun görmezden gelmek değildir. Sırı sorun tepkisiz kalmak değildir.

-Biz krizi görünce sıvışan krizi görünce fırtınanın dinmesi için fırsat kollayan duyarsızlardan da değiliz. Her koyun kendi bacağından asılır olarak anladılar. Her koyun kendi bacağından asılır ama bir süre sonra kokusundan kimse duramaz.

-Yunus'un diliyle Mevlana'nın diliyle konuşmasını biliriz ama biz köroğlu'nun diliyle de konuşmasını çok iyi bilen bir milletiz. Komşuluk hukukunu çiğneyen yönetimlerle hak ettiği şekilde muamele ederiz. Fesatlık peşinde koşanlar anladıkları dilden konuşmasını biliriz.

-Şam'da patlayan bombaları asla tasvip etmeyiz. Suriye krizi nedeniyle Lübnan'da mezhep temelli acı hadiseler ortaya çıktı. Suriye'deki krizi mezhepsel çatışma olarak değerlendirmek son derece yanlıştır. Mesele insanidir. Suriye meselesine mehzep meselesi deği insan ve kal gözüyle bakılmalıdır.

-CHP'nin dış politika ve ufkun asahip olmadığını biliyoruz. CHP ortaya bir vizyon ortaya koyamıyor. İçinden geçeni söyleyemiyor. Suriye krizi konusunda dilinizin altındaki baklayı çıkarın. Korkmayın kılıçdaroğlu. burası ifade özgürlüğünün olduğu ülke. Çıkın Suriye konusnda ne demek isteiğini açık açık söyleyin.

-Suriye yönetiminin zulmüne neden göz yumduğunu ima etmeden açık açık söyle. Zihin konusunda farklı hassasiyetleri var.

-Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı rahat gideceği bir ülke sırakmayaacğım diyor arap ülkeleirre bie gidemeyecek. Ey kılıçdaroğlu senin kalibren ne kapasiten ne? Cürmün kadar yer yakarsın. Daha fazla sanma.

Sizin sırtını döndüğünüz Arap zihniyetini arkasında siz varsınız. Arap diyerek yüz çevirdiğimiz unuttuğunuz ve unutturduğunuz her ülkeye gittik gidiyoruz. Bu ülkeyi büyütmeye devam edeceğiz. CHP'ninçarpık Türkiye anlayışı ile dünyanın Türkiye alğısı çok farklı.

-Biz ülkede böyle bir acı varken Almanya programını yapamazdık, yapmadık. Burada şehit aileleriyle birlikteydik. Almanya'da o bölgede protesto gösterileri düzenlendi. Avrupa'da PKK, Ermeni örgütleriyle birlikte ismini alevi sıfatı taşılan bazı federasyon ve dernekle birmikte organize etti. Kılıçdaroğlu bu baklayı aylardır ağzında saklıyor. Bu gösterilerden ötürü Almanya'ya gitmediğimizi zannediyor. Bizin o programı iptal etme sebebimiz şehitlerimizdir.

-Sayın Kılıçdaroğlu daha Sivas'ın ötesine yeni gittin. Hakkari'ye PKK destekli gittin bir tane Türk bayrağı açamadın. Bize neyi anlatıyorsun.

-Bakın CHP demiyorum, CHP Genel Başkanı diyorum. CHP'yle, CHP Genel Başkanı farklı yerlerdedir. Böyle bir genel başkan CHP içinde bizim için de talihsizliktir.

-Her fırsatta posta konuşan biri genel başkan olabilir ama hiçbirzaman lider olamaz.

-En son süt tartışmasında yaşadık. izmir ile ilgili yalan yanlış bilgiler vermeye çalışırken, kendi belediye başkanı İzmir süte siyaset karıştırmazsak iyi olur dedi. Daha kaliteli süt dağıtılsın diyorum demiş. Boşuna çarkçı kemal demiyolar buna. Akşam başka sabah başka.

-İmkanlar olsa dağıttığımız oyuncakları ellerinde alacaklar. Bilimsel raporlar sütün zehirlenme olmadığını söylüyor. O süt hassasiyetiyle oluyor. Şimdi diş fırçasıyla, macunu dağıtacağız ama allhtan daha duymadılar.

-Bizim sütümüz aktır. Ak sütü hiç kimse kirletemez. Buradan ailelelere ananınız ak sütü gibi bu sütleri için. Hiç çekinmeyin. Eğer süte hassasiyetleri yoksa bu sütü içirin. Bu uygulamaya devam edeceğiz.

-Ne yazik ki geride kalan sezon fair playdan ziyade şiddetle çatışmayla anılan bir sezon oldu. Son haftalarda hiç arzulamadığımız olaylar yaşandı. Kardeşliğin vesilesi olması gereken futbolun terörü andıran manzaralarla anılması ibret ve tedbir almayı gerektiren tablodur.

-Bayanların o küfürlerini görünce hicap duydum. Ülkemin hanımlarına sesleniyorum. Lütfen bu tarz hareketlerden kendinizi arındırın. Ayrımcılığı, tahammülsüzlüğü bırakalım.

-Kendi stadımızda Galatasaray şampyon oldu. Kendilerini tebrik edeceksin. Sayın Albayrak'ı tebrik ettim. Aynı şekilde Özdemir'i aradım ve üzüntülerimi belirttim. Şampiyon oluyor soyunma odasında kupa veriliyor. Böyle saçmalık olur mu? Stadın ortasında mertçe yapılması gerekirdi.

-Müşterek bir gayretin içerisine girmezsek olmaz. Işıkların söndürülmesi böyle şey olur mu?

-Meclis grubu olarak yetkimiz bellidir, tamamen objektif olarak yerine getiriyoruz. Aynı samimiyeti tavrı tüm klüplerden, futbolculardan ve taraftardan bekliyoruz.

Cumhuriyet
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)