AKP’nin hüneri


AKP on yıldır iktidarda. Bu kıdemde bir iktidar yıpranır. O da yıpranmıştır. Ama neden görünmüyor?

Çünkü sürekli olarak halkın nabzını tutuyor ve icraatını anketlere bakarak planlıyor.

Eğilimi ölçerek ya yeni hamle planlıyor veya kararı alınmış bir hamleden vazgeçiyor.

Sabah’tan Yahya Bostan’ın haberine göre AKP’nin son MYK toplantısında yine geniş kapsamlı bir araştırmanın sunumu yapılmış. Ve icraatın etkileri, yansımaları ölçülmüş...

Dikkate değer tespitler var:

Mesela Başbakan Erdoğan Amerika’da yaşayan Fethullah Gülen’e “dön çağrısı” yapmıştı ya;

Araştırmaya katılanların yüzde 44,3’ü daveti olumlu karşılarken yüzde 35,7’si olumsuz bulmuş, geri kalan yüzde 20 görüş belirtmemiş..

Bu yüzde 20 içindeki büyük kesimin cemaat karşıtı görünme korkusuyla olumsuz görüş açıklamadığını tahmin etmek zor değildir.

Büyük koalisyon

Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması kararına yüzde 34,4 destek verilirken olumsuz bulanlar yüzde 30,1 çıkmış. Yüzde 35,5 görüşünü söylememiş.

Güncel bir soru: Suriye’deki iç savaş Türkiye’nin güvenliğini tehdit ediyor mu?

Evet diyenler yüzde 57,3; Hayır diyenler yüzde 28,3..

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın tahliyesi de halk jürisine sorulmuş.

Tahliyeyi olumlu bulanlar yüzde 34,9; olumsuz karşılayanlar yüzde 35,2 (neredeyse eşit) çıkmış.

Pek çoğunda fark edildiği gibi bu anketin ortaya koyduğu sonuçlar AKP tabanının bir büyük koalisyon oluşturduğunu gösteriyor.

Taban salt muhafazakâr olsa sonuçlar böyle çıkmazdı. İktidar icraatını onaylayan sayılar ağır basardı.

AKP destekçilerini ideolojik zeminde değil yaşamı kolaylaştıran ve ekonomik çıkar beklentilerini cevaplayan pratikte arayıp buluyor. Görünen odur.

Çoğunluğu cezbeden icraat -TOKİ evlerinden, sağlıktaki olanaklara- yeni projelerle takviye edilirken tepki çeken adımlardan hemen vazgeçiliyor:

Muhalefet ve medya

İşte kürtaj unutturuldu. “Ücretsiz eğitim” isteyen gençler hapse atıldı ama şimdi istek gerçekleşme yolunda.

Aynı şekilde kıdem tazminatı dert açacak görünüyordu, dün Sanayi Bakanı “Kıdem tazminatı gündemimizde yok” deyiverdi.

Köprü onarımı İstanbul’un hayatını kararttı. Birinin aklına geldi, hükümet komplekse kapılmadan ücretsiz geçiş kararı aldı.

Toplumun nabzını ölçmek, iktidarı yanlıştan her zaman korumaz belki ama yanlışı görmesine mutlaka yardım eder.

Sorumluluk bu noktada önem kazanıyor:

Kitle partisi olmanın kurnazlığı ile başarıya ulaşıp ideolojik bir partinin oldu bittilerine heveslenmekten mutlaka sakınmak...

Tehlikeye karşı kamuoyu güvencedir ama yeterli güvence olmayacağı dönemler gelebilir.

Onu anladığımızda vakit geçmiş olabilir.

Çoğunluğu ardında sürüklemenin marifetini keşfetmiş bir iktidar, kendi için de ülke için de risktir.

Güvence halka gündem oluşturan yaratıcı bir siyasi muhalefettir.

Ve özgürlüğünden vazgeçmeyen medya!

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)