Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na geç gelen telefon

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün kaçırılmasıyla ilgili olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu telefonla aradı.

Başbakanlık yetkililerinden alınan bilgiye göre Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na, ''Olayı şiddetle kınıyorum'' mesajını iletti. Erdoğan ayrıca, ''Olayı, güvenlik birimleri ve ilgililer takip ediyor'' dedi.

"Hükümet oturup düşünmeli"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün PKK tarafından kaçırılması hakkında sabah saatlerinde yaptığı açıklamada "Terörün geldiği nokta düşündürücü. Hükümet oturup düşünmeli. Biz yarın Meclis'te olacağız" dedi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın kendisini arayıp aramadığının sorulması üzerine de "Hayır, kendisi beni aramadı. Duyguların tutsağı olanlar sağlıklı yönetici olamaz" ifadesini kullanmıştı.

Özel'den telefon

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in, Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün kaçırılması nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu arayarak, geçmiş olsun dileğinde bulundu.

Konuyla ilgili Jandarma Genel Komutanlığı'ndan bilgi aldığını belirten Orgeneral Özel, Kılıçdaroğlu'na olayın takipçisi olduğunu söyledi.


CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Koç

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün teröristler tarafından kaçırılmasına ilişkin, ''Önemli bir süreç yaşanmıştır, daha önceki benzer durumlarda sayın Başbakan'ı ilgilendiren aile sorunları ve sağlık sorunları dahil, CHP Genel Başkanı hemen üzerine düşen görevi yapmıştır. Ama sayın Başbakan bu konuda bilgilendirme gereği duymamıştır'' diye konuştu.

Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Koç, dün geceden bu yana herhangi bir gelişme olmadığını, 6 CHP milletvekilinin ise kentte çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.
Dün gece yarısı kente ulaşan CHP'li milletvekillerinin Aygün'ün ailesini ziyaret ettiğini belirten Koç, ''Aile de tedirgin. Arkadaşlarımız Tunceli Valisi ile tekrar görüşüp bilgi alacaklar. Ondan sonra da basın açıklaması yapacaklar, gelişmeleri bizde göreceğiz'' dedi.

''Asıl hedefin Kılıçdaroğlu'nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu olduğu'' iddialarının hatırlatılması üzerine de Koç, ''Değişik söylentiler artık köşe yazılarına kadar yansımış. Böyle bir şeyi Genel Başkan bizimle paylaşmadı'' ifadelerini kullandı.

CHP Merkez Yönetim Kurulu'nun (MYK) öğle saatlerinde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanacağını anımsatan Koç, ağırlıklı konunun ise Aygün'ün kaçırılması ve Meclis'in olağanüstü toplantıya çağrılması olacağını anlattı.
Hoş bir süreç yaşanmadığının altını çizen Koç, Başbakan'ın Kılıçdaroğlu'nu aramamasına ilişkin ise, ''CHP'nin kurumsal kimliğini kim temsil ediyor, sayın Genel Başkan. Önemli bir süreç yaşanmıştır, daha önceki benzer durumlarda sayın Başbakan'ı ilgilendiren aile sorunları ve sağlık sorunları dahil, CHP Genel Başkanı hemen üzerine düşen görevi yapmıştır. Bir siyasi nezaket çerçevesinde ve insani görev boyutunda üzerine düşeni yapmıştır. Ama sayın Başbakan bu konuda bilgilendirme gereği duymamıştır'' diye konuştu. Koç, bir soru üzerine BDP ile bir görüşmelerinin olmadığını söyledi. Koç, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in konuya ilişkin açıklamalarını da eleştirdi.

MYK'ya ilişkin öğleden sonra bir açıklama yapacağını da bildiren Koç, gelişmeleri yakından takip ettiklerini kaydetti.

Tanrıkulu: ''Aygün'ün şahsına değil, parlamenter sisteme karşı yaplmış bir eylem''

Parti Genel Merkezi'ne gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtladı.
Tanık ifadeleri dışında kendilerinde herhangi yeni bir bilgi olmadığını belirten Tanrıkulu,

''Arkadaşımızın bir an önce can güvenliğinin sağlanıp serbest bırakılmasını bekliyoruz, talep ediyoruz'' dedi.

Tanrıkulu, bir soru üzerine ''asıl hedefin Selvi Kılıçdaroğlu olduğu'' iddialarına ilişkin bir bilgisinin bulunmadığını söyledi.

Yaşanan olayın kabul edilemez olduğunun altını çizen Tanrıkulu, ''Bu sadece Hüseyin Aygün'ün şahsıyla ilgili bir durum değil, parlamenter sisteme karşı yaplmış bir eylemdir'' dedi.

Tanrıkulu, Aygün'ün bölgede çalışmalarını sürdürürken güvenlik güçleri tarafından korunması gerektiğini de vurguladı.

''Bu eylemin, ülkenin barışına ve birliğine katkı sağlamayacağı açıktır''

CHP Tunceli İl Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün kaçırılması eyleminin, ülkenin barışına ve birliğine katkı sağlamayacağının açık olduğu vurgulandı.

Açıklamada, milletvekili Aygün'ün, 12 Ağustos 2012 tarihinde parti çalışmaları için bulunduğu Ovacık ilçesinden Tunceli'ye dönerken terör örgütü PKK mensuplarınca kaçırıldığı anımsatıldı.


Bu eylemin, ülkenin barışına ve birliğine katkı sağlamayacağının açık olduğunun vurgulandığı açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Tam tersine diyaloğa en çok ihtiyaç duyulduğu bir zamanda gerçekleştirilmesi, şiddeti daha arttırıp, toplumu kutuplaştıracaktır. Aynı zamanda fikirleri ve duruşuyla barıştan yana, şiddete karşı kararlı bir tutum sergileyen, insan hakları savunucusu ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi olan sayın Hüseyin Aygün'e yönelik yapılmış olan eylem, kamu vicdanını yaralamıştır. Milletvekilimiz sayın Hüseyin Aygün'ün bir an önce serbest bırakılması gerekmektedir. Bu nedenle demokrasiye, barışa ve özgürlüğe katkı sağlamak isteyen tüm halkımızı saat 17.30'da Moğoltay Mahallesi Cumhuriyet Caddesi Yeraltı Çarşısı üzerinde yapılacak basın toplantısına davet ediyoruz.''

"Başbakan, önlem almak zorundadır''

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün teröristlerce kaçırılmasını değerlendirirken, ''Başbakan'ın görevi, 'böyle şeylere bekliyorduk' demek değildir. Başbakan, böyle şeyler bekliyorsa, beklenen bu gelişmelere karşı önlem almak zorundadır'' dedi.

İnce, yaptığı yazılı açıklamada, terör örgütü PKK'nın, ''birkaç Mehmet'' diye nitelendirilen askerleri, bir kaymakamı ve milletvekillerini kaçırdığını ifade etti.

Başbakan Erdoğan'ın, CHP'li Aygün'ün kaçırılmasının ardından yaptığı açıklamayı değerlendiren İnce, ''(Böyle şeyler bekliyorduk) açıklamasını yaptı. Başbakan'ın görevi, 'böyle şeylere bekliyorduk' demek değildir. Başbakan, böyle şeyler bekliyorsa, beklenen bu gelişmelere karşı önlem almak zorundadır ama kendi ilçe başkanının kaçırılmasını 'bunun CHP'ye veya başka partilere yapılmaması manidardır' sözleriyle değerlendiren ve adeta bundan yakınan Başbakan'ın bu gelişmelere karşı önlem almadığını, alamadığını bütün milletimiz görmelidir'' ifadesini kulandı.

Başbakan Erdoğan ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'i şehitlerden özür dilemeye davet ettiklerini belirten İnce, şöyle devam etti:

''Milletvekilimiz Hüseyin Aygün ve PKK tarafından kaçırılan askerlerimiz, kaymakamımız için bir an evvel harekete geçmelerini istiyoruz ve soruyoruz; kaç Mehmet ölürse Meclis'i toplarsınız? AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın açıklamalarını büyük bir şaşkınlıkla okuduk. Anlaşılan o ki milletin değil Recep Tayyip Erdoğan'ın vekili olan Şamil Tayyar Erdoğan, başarılı bir operasyonla vicdanını aldırmış.

Şehide 'kelle' diyen Başbakan'ın yardımcısı Hüseyin Çelik, 'PKK bomba patlattı diye, bir yeri bastı diye, birkaç Mehmet'i şehit etti diye Meclis toplanmaz' demiş. Habur'da teröriste karşılama töreni düzenleyip devleti teröristin ayağına gönderenlerin, özel temsilcilerini Oslo'da PKK'lılarla görüştürenlerin, Erbil'de, ABD'de teröre çare arayanların Meclis'ten kaçmak için 'birkaç Mehmet şehit oldu diye Meclis toplanmaz' sözünü sarf etmeleri, şehitlerimize ve şehitlik mertebesine hangi kafa yapısıyla baktıklarının en açık göstergesidir.

Beğenmedikleri İsrail bir askeri için dünyayı ayağa kaldırırken, AKP'nin al bayrağa sarıp toprağa verdiğimiz şehit kardeşlerimizden 'birkaç Mehmet' diye söz etmesi kabul edilemez. Hüseyin Çelik, bu sözleriyle şehitliğin ne anlama geldiğini bilmediğini ortaya koymuştur. Biz kendisinin mini marketten dönüştürülen birkaç büyük iş yeri kurma işlerinden anladığını çok iyi biliyoruz. TBMM, 'birkaç Mehmet' diye küçümsedikleri, Mehmetlerin canları pahasına emperyalistlere ve işbirlikçilerine karşı verdikleri mücadele ile kurulmuştur.''

CHP Ankara İl Başkanı Zeki Alçın

CHP Ankara İl Başkanı Zeki Alçın, üyesi kaçırılan bir parlamentonun bu sorunu konuşmak için toplanamamasının vahim bir durum olduğunu savundu.

Alçın yazılı açıklamasında emperyalist güçlerin bölgede yeni planlarını devreye soktukları günümüzde, buna paralel olarak ülke içinde terörün tırmandırıldığını bildirdi. Halk her gün yeni bir şehit haberi almaktan bunalmışken, çözüm araması gereken siyasi iktidarın teröre teslim olduğunu, ne yapacağını bilemez durumda, çaresizliği oynadığını belirten Alçın, "CHP her konuda olduğu gibi çözüm yolu önermekte, sorunu tartışmak için TBMM'yi toplamak istemektedir. Ancak AKP iktidarı bunu da engellemek için elinden geleni yapmaktadır. Biz biliyoruz ki teröre karşı tek çözüm yolu demokrasidedir, Milli iradeyi, halkı göreve çağırmaktır. Sorunların konuşulacağı, çözümlerin aranacağı tek yer TBMM'dir. Milletvekilini bile koruyamayan bir devletle karşı karşıyayız. Üyesi kaçırılan bir Parlamento'nun bu konuyu konuşmak için toplanamaması son derece vahimdir" dedi.

Partisinin ülkenin en temel sorununu görüşmek için Yüce Meclisi toplantıya çağırdığını anlatan Zeki Alçın, Ankara halkını 14 Ağustos Salı günü saat:13.00 da Meclise davet ettiklerini ve milli iradenin tecellisine tanıklık yapmalarını istediklerini bildirdi. Alçın açıklamasını, "Teröre teslim olmayacağız. Her koşulda demokrasinin yanında olmaya devam edeceğiz" diye bitirdi.


Cumhuriyet
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)