70’lerde Demirel, 80’lerde Özal, 90’larda Çiller ve 2000’lerde Tayyip Allah’ın vekili!


Aktaracaklarım bire bir şahit olduklarımdır ve Türkiye’deki bazı Cemaatlerin gerçek yüzünü gösteren mini bir belgeseldir...

Tarih: 1970’li yılların ikinci yarısı.

Bir hafta sonu akşam saatinde Fatih-Malta’da üç okul arkadaşı ile aynı evi paylaşan Tıp’ta okuyan dayımın oğlu Ahmet’i ziyarete gittim.

İçeri adım atmamla gördüğüm manzara şuydu:

Onlarca insan ayaklarını kırarak yerde iki büklüm, sandalyede oturan birini huşu ile dinliyorlardı.

Allah’ın lütfu Demirel

Dayımın oğlu Ahmet’in beni salona takdimi ile kendime geldim:

“Bu benim halamın oğlu Sabahattin Önkibar, üniversitede öğrenci, Trabzon yurdunda kalıyor. Beni ziyarete geldi.”

Ben “Yanlış zamanda geldim galiba” diyerek geri dönmek istedim ama sandalyede oturan 35 yaş üstü olan kaytan bıyıklı adam, “Hayır doğru zamanda geldin. Ahmet’in ev arkadaşı İbrahim’in nişan merasimi var, sen de katıl” dedi.

İlk defa böyle bir nişana şahit oluyordum zira içerde tek bir hanım yoktu.

Dua faslı bittikten sora adının bilahare Enver Ören olduğunu öğrendiğim sandalyede oturan genç adam başladı konuşmaya:

“Abiler biliyorsunuz, Ankara’da idim ve Mehmet Kutlular ile beraber Süleyman Demirel Hazretlerini ziyaret ettik. Güniz sokaktaki ev cennet bahçesi gibiydi.

Ören konuşmasını özetle şöyle bağladı:

“Erbakan fitnesine karşı Demirel mücahit yani Allah’ın seçilmiş kuludur. Süleyman Bey Cenabı Hakkın bu millete lütfudur. Ona layık olamazsak cehennemde yanarız. Onun için bütün Abiler Adalet Partisi için seferber olmalıdır.”

Büyük Evliya Özal!

Tarih: 1980′li yılların sonu.

10 küsur sene sonra yeni gazeteciliğimin ilk döneminde yine dayı oğlunun aracılığıyla Enver Ören ile ikinci kez karşılaştık ve daveti üzerine Türkiye Gazetesi’ne geçerek genç yaşımda Ankara Temsilcisi oldum.

Bir gün Enver Ören’le beraber Turgut Özal’a gittik.

Hiç unutmam, Özal’ın odasına alındığımızda yüzümüze bakmadan “Çocuklar hoş geldiniz, oturun şunu bitireyim” dedi.

Bitireyim dediği bir köşe yazısıydı.

Özal bir ara homurdanmaya başladı ve duyulur şekilde “Şunu bir dövdürmek lazım” ifadesini kullandı.

Merak ya okuduğu yazara baktım, Hürriyet’ten Oktay Ekşi idi.

Gazete okuması bittikten sonra Özal, Enver Ören’le bir saat sohbet etti.

Çıkışta arabada Enver Ören’in söylediği şu sözler hala kulaklarımda:

“Sabahattin bak bu Turgut Özal’ı sen normal insan olarak görme. Bu adam Allah’ın büyük bir evliyasıdır. Emin ol bugün Özal olmasa bu ülke yıkılır, yok olur. Demirel denen münafığın Turgut Bey’e yaptıklarına kahroluyorum. Demirel onun vebalini cehennemde ödeyecek.”

Birden Enver Ören’in 1977′de dayımın oğlunun evinde Demirel için söylediklerini hatırladım ve dinimiz adına vah dedim!

Çiller Allah’ın milletimize ihsanı

Yıl 1993, Tansu Çiller Başbakan!

Enver Ören anında sıkı bir Çillerci olur ve Tansu Hanıma evliyalık yakıştırmasını yapar.

Bir gün dayanamadım ve espriyle karışık şunu söyledim:

-Enver Bey Bedrettin Dalan bana Tansu’ya amentüyü ben öğrettim, dinle alakası yok dedi.

Enver Ören’in rengi attı:

-Ben zahiren değil kalp gözümle konuşurum. Benim sözlerim kendimden değil Allah’tandır. Tansu Hanım Allah’ın bu millete ihsanıdır ve seçilmişidir. Bak Ben Çiller için Mısır’a Peygamberimizin kızının mezarına duaya gittim ve ondan himmet istedim ki geçen gün bunu Köksal Toptan’a da anlattım.

Burada bir parantez:

Yıl: 1994 Mart ayı.

TGRT’de yaptığım Alternatif Programı için İstanbul’dayım.

Televizyonda karşılaştığım Enver Ören sordu.

-Bugün program konuğun kim?

-İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayları.

-Çok iyi ama sakın ola o Tayyip denen adamı çağırmayasın!

-Efendim herkesi çağırdım ve geliyor, Tayyip’i çağırmazsam yayıncılık açısından yanlış olur.

Tayyip’i TV’ye çıkarma cehenneme gideriz!

-Sabahattin sen beni cehenneme mi göndereceksin. Mazallah senin programınla bir kişi Tayyip’e kanar ve ona oy verirse bunun cezası hepimiz için cehennemdir.

Bu diyaloğumuza şahit olan TGRT yönetiminden iki kişinin araya girmesi ve iknası ile Tayyip Erdoğan diğer adaylarla beraber programda kaldı.

Seçim bitti, Tayyip kazandı ve kısa bir süre sonra Enver Ören’in Sarıyer’deki yalısında bulunan kaçak katı mühürletti.

Sebep: İhlasçıların oturduğu Yenibosna’daki siteden Tayyip’e tek oy çıkmaması.

Ve yıl 2002.

Gerçi ben Türkiye Gazetesi ve TGRT’den kendi arzumla ayrılmış ve Cem Uzan’ın Star Grubuna geçmiştim ama oradaki yakın tanıdıklarımdan dinlediğime göre Enver Ören ve İhlas Camiası için yeni büyük evliya ya da Allah’ın seçilmiş yeni kulu artık Tayyip Erdoğan olmuştu ki zaten TGRT ile Türkiye Gazetesinin yayınları bunu doğruluyor.

Ve son parantez

Tayyip Star TV’de bana ne dedi, ne yaptı

2001′de Star TV’deki Alternatif Programıma AKP’yi kurarken konuk olan Tayyip Erdoğan program öncesinde bana şunları söyler:

“Yahu Sebo bu Enver Ören çıldırdı mı? İhlas Finans’taki garibin, yetimin, zavallının parasını niye vermiyor?”

Kısa bir süre sonra Erdoğan Başbakan olur ama TMSF’nin İhlas Finans’ın üzerine gitmesine hayır der yani bizzat engel olur!

Emin olun benzeri şeyler F Tipi Cemaat bağlamında da söz konusudur.

Söyleyin şimdi ben bu cemaatlere nasıl samimi Müslüman diyeyim?

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)