Balbay ve Özkan'a 16 duruşmadan men cezası


Ergenekon davasına bakan mahkeme heyeti, bugünkü duruşmada yapılan salonu terk etme eylemi nedeniyle Mustafa Balbay'a 16 celse men cezası verdi. Heyet, Tuncay Özkan ve sanık Oktay Yıldırım ile Erkan Önsel'e de 16 oturumdan men cezası verdi. Heyet ayrıca İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'i son savunmasına kadar duruşmalardan men etti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi yerleşkesinin bitiğişindeki salonda görülen davanın 232. duruşmasına, 39 tutuklu sanık katıldı. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, duruşmalara katılmama tavrını bugün de sürdürdü. Duruşmada Ümraniye’de 12 Haziran 2007 tarihinde 27 adet el bombasının bulunduğu iddia edilen gecekondunun sahibi tutuklu sanık Mehmet Demirtaş’ın savunma tanığı Burhan Yılmaz dinlendi. Bombalarının bulunduğu iddia edilen gecekondunun bahçesinde büfe işleten Burhan Yılmaz, bombaları görmediğini söyledi. Yılmaz, polisin baskınına ilişkin tanıklıklarını “Siyah poşet içinde sert bir şey, kutu gibi, sandık gibi bir şey çıkardıklarını gördüm. Sandığı bulunca ‘bingo’ deyip el çıkıştılar” diye konuştu.


Tuncay Özkan ile tartışma

Duruşmaya öğle arası verildiği sırada Tuncay Özkan’ın avukatına iletmek istediği notu, üye hakim Ercan Fırat, görevlilere aldırarak okudu. Tuncay Özkan bu duruma tepki göstererek “Avukatım ile benim aramdaki notu okuyamazsınız” diye tepki gösterdi. Üye hakim Fırat, mahkemenin kararı gereği sanıkların, avukatlarıyla belge alışverişinin yasak olduğunu söyledi. Özkan, önceki gün yaşamını yitiren Prof.Dr. Kurthan Fişek’in kendisinin de hocası olduğunu, ölümü üzerine hazırladığı ilan metnini avukatına iletmek istediğini ifade ederek “Hakim böyle bir hakkı yok” dedi.


Hep birlikte söz istediler

Başkan Özese, duruşmanın öğleden sonraki oturumunu açtığında Mustafa Balbay el kaldırarak usul hakkında söz istedi. Başkan Özese, tanık dinlendiğini belirterek söz vermeyeceğini söyledi. Balbay “Savunma hakkımız giderek kısıtlanıyor” diye seslendi. Bunun üzerine diğer sanıklar da el kaldırıp “Usul hakkında söz istiyoruz” diye seslendiler. Sanıkların bağırmayı sürdürmeleri üzerine Başkan Özese, Tuncay Özkan’ın dışarı çıkarılmasını istedi. Özkan, salondan çıkarken bazı sanıklar mahkemeyi protesto ederek salondan ayrıldı. Balbay’ın “Aylardır artan bir hukuksuzluk var. Artık talep konuşmamızı bile yapamıyoruz” sözleri üzerine Başkan Özese “Mustafa Balbay’ın da ısrarını sürdürdüğü görüldü” diyerek duruşmaya ara verdi. Duruşmaya ara verildiğinde basın mensuplarının oturduğu bölüme yaklaşan Mustafa Balbay, basın mensuplarına seslenerek açıklamalarda bulundu. Balbay, “Giderek ağırlaşan yargılama koşullarıyla karşı karşıyayız. 20 dosyanın birleştirilmesinden sonra bu dava tümüyle içinden çıkılmaz hale geldi. Biz burada kimin hangi suçtan yargılandığını bile doğru dürüst bilmiyoruz. Bu yargılama değil, yargılama işkencesi. Hiç tanımadığımız insanlar bizim aleyhimize konuşuyor. Atış poligonunun hedefi tahtalar haline geldik” diye konuştu. Odatv davası sanıklarına “Sizinle ilgili tek dileğim dosyanızın Ergenekon ile birleşmemesi” dediğini anlatan Balbay sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz böyle bir yargılamayı kabul etmiyoruz. Bunu mahkeme başkanına söylemek istedik. Söz hakkı vermiyor. Bu mahkeme artık tasfiye halinde. Avukata dilekçe vermeyi bile ‘biz kontrol edeceğiz’ diyorlar. Giderek katılaşan uygulamalar söz konusu. Hem davanın içeriği hem koşulları en ağır dava haline geldi burası.”

Davada birbiriyle ilgisiz dosyaların bir arada görüldüğünü ifade eden şunları kaydetti:

“Bugün duruşmaya gelen biri davayı Ümraniye davası zannediyor. Dün gelenler ise İnternet Andıcı davası olduğunu düşünecek. Bu, birbirine benzemezler davası haline geldi. Mahkeme kendi usulünü oluşturmaya başladı. Her şeyi aynı çuvala koyup yumurtalarla demirlere bakacaklar. Bu yargılama değil. 5 yıldır 20 dosya birleşti. İçinden nasıl çıkılacağı belli değil. Giderek koşullar ağırlaşıyor. Bütün bunları, kaldırılması Meclis’in kararıyla kesinleşmiş bir mahkeme yapıyor. Talep konuşmaları kaldırıldı. 28 Temmuz’da 58 sayfa tahliye gerekçesi yazıldı. 24 Ağustos’taki kararda ‘28 Temmuz’daki gerekçeler geçerlidir’ yazıyor. Bu mahkemeler yasayı da tanımıyor.”

Kısa bir aranın ardından mahkeme heyeti, sanıkların terk ettiği boş salona girdi. Başkan Özese, Balbay’ın yargılama koşullarına ilişkin dilekçe verdiğini söyledi. Başkan Özese, sanıkların eylemini “Tanık dinlenmesi nedeniyle söz verilmeyen sanıkların protesto amacıyla salondan çıkarak duruşma yapılmasını engelleme girişiminde bulundukları görüldü” sözleriyle tutanaklara geçirdi.



Tanığın baskı iddiası

Başkan Özese, önceki gün kalp rahatsızlığı geçiren tanık Emrah Özdemir’in can güvenliğinin sağlanması için dilekçe verdiğini, dilekçenin savcılığa gönderileceğini ifade etti. Özese, Özdemir’in ifadesinin “Gizli tanık” odasından sesi ve görüntüsü salondaki perdeye yansıtılacağını, Özdemir’in ifadesini sanıkların beklediği salondaki monitörden izleyebileceklerini söyledi.Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki JİTEM davasında da tanık olarak dinlenen Emrah Özdemir, 1996 yılında öldürülen kumarhaneler kralı olarak Ömer Lütfi Topal’ın şöforünün oğlu olduğunu söyledi. Emrah Özdemir, birçok ortama girip çıktığını “Yeşil”, “Gladyo” konularında birçok şey duyduğunu anlattı.


Cem Ersever’i Veli Küçük öldürttü
Ergenekon davasında tanık olarak dinlenen Emrah Özdemir, Kasım 1993’te Ankara’da kırsal bir alanda cesedi bulunan JİTEM komutanlarından emekli binbaşı Cem Ersever’i Veli Küçük’ün öldürttüğünü öne sürdü.

Sanıkların duruşmayı terk etmesinin ardından Emrah Özdemir’in tanık ifadesi gizli tanık odasından yansıtılarak dinlendi. Duruşmaya yaklaşık 1.5 saat ara verildikten sonra saat 18.30 sıralarında sanıklar salona getirildi. Tuncay Özkan ve Balbay “Mahkeme sanıkları zorla salona getirilmesi kararı almış” diyerek tepkilerine dile getirdi.

Başkan Hasan Hüseyin Özese tarafından okunan ara kararda Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ve Oktay Yıldırım’ın söz istedikleri belirtilerek “Defaatle uyarılmalarına rağmen sanıkların yapılan uyarıları dikkate almadıkları gibi, ayağa kalkıp el kol hareketleriyle mahkemeyi itham edici beyanları da sarf ederek diğer sanıklara önayak olup protesto amacıyla topluca duruşma salonunu terk ettikleri” ifadelerine yer verildi.

Balbay ve Özkan'a 16 duruşmadan men cezası

Mahkeme, CMK’nin 203. ve 204. hükümlerine atıfta bulunarak “duruşmada hazır bulunması zorunlu görülmeyen sanıklar hakkında duruşmanın sanık yokluğunda dahi bitirileceğine” ilişkin düzenlemeye göre Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ve Oktay Yıldırım’ın 16 celseden men edilmesine hükmetti.

Mahkeme, kararıda İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in 11 Eyül 2012 tarihli duruşmada tanık Mutlu Arıkan’ın ifadesi sırasındaki sözleri ve davranışlarıyla disiplin bozucu hareketlerini devam ettirdiği gerekçesiyle esas hakkındaki savunması alınana kadar duruşmalar men edilmesini kararlaştırdı. Mahkeme ayrıca Balbay, Doğu Perinçek, Tuncay Özkan ve Erkan Önsel hakkında Silivri Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

Kararın açıklanmasının ardından basın mensuplarının bulunduğu bölüme yaklaşan Balbay şöyle konuştu: “Olayları siz de gördünüz. Ben duruşmadan çıkmadım. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel beni yanına çağırarak “Balbay, ‘usul hakkındaki söz talebinizi de yazılı bildirin’ dedi. Ben de talebini yazılı bildirdim. O sırada duruşmaya ara verildi. Ben duruşma ara verildikten sonra çıktım. Hepinizin gözü önünde cereyan eden bu olayı heyet bu şekilde değerlendiriyorsa bunu sizlerin, kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Artık dosyadaki iddiların nasıl incelendiğine siz karar verin. Bu karar ‘Böyle yargılama olmaz’ dememizin ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. Bu yargılamayı kabul etmiyorum. Suç delil her şey anlamını yitirdi. Eğer bir karar verdilerse kessinler cezayı, kırsınlar kalemi.”

Dava 24 Eylül pazartesi gününe ertelendi.


Cumhuriyet
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)