Bu program izlenir mi?


“Başbakan Erdoğan yarın saat 22.00'de canlı yayına çıkacak.
Canlı yayında Başbakan'a soru soracak gazete yayın yönetmenleri de belirlendi:
Bugün, Star, Zaman, Sabah ve Türkiye...
Başbakan Erdoğan yarın akşam Kanaltürk ekranlarına canlı yayına çıkacak ve gündemdeki soruları yanıtlayacak.
Programı Kanaltürk Ankara Temsilcisi Faruk Mercan yönetirken Başbakan'a soru soracak yayın yönetmenleri de belirlendi...

Erhan Başyurt Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Ekrem Dumanlı Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Mustafa Karalioğlu Star Gazetesi Genel Yayın Yön.
Erdal Şafak Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Nuh Albayrak Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni”

Yukarıda okuduğunuz haber bir internet sitesinde yayınlandı…

Sanırız bir yanlışlık yok, haber doğru…
Çünkü kimi sitelerde de ayni haber yayınlandı…

Başbakan Erdoğan bugün, yani bu satırların yazıldığı gün, televizyon ekranlarında yukarıda ismi geçen zatı muhteremlerin “muhteşem sorularını” yanıtlayacak…

Öyleyse…
Bizim de söyleyeceğimiz birkaç söz olacak…

Önce şunu soralım…
Başbakan’ın karşısına çıkacak genel yayın yönetmeni gazetecileri belirlemede kıstas ne oldu?

Bu isimler neye göre seçildi? Seçim Başbakan’ın talimatıyla mı oldu?

Gündemi ve medyayı yakından izleyen herkesin, bu durumda ne düşündüğü belli…

İsimlerin hepsi de, “yandaş” denilen ya da öyle olduğu iddia edilen, AKP yanlısı isimler…

Bu durumda programın objektif olacağını düşünebilir misiniz?

İsmi sayılan gazetecilerden biri dahi, Başbakanı kızdıracak soru sorabilirler mi?

Sordukları takdirde Başbakan’dan patronlarına yönelik alacakları tepki belli değil mi?...

“Sizler medya patronları olarak; bunlara(bana televizyonda böyle sorular soran genel yayın yönetmenlerine) gazetelerinizde nasıl yer veriyor ve yazı yazdırıyorsunuz?”

Tepkinin açılımı ise şöyle:

“Medya patronu ve işadamı olarak sözlerime kulak vermez ve gereğini yapmazsanız, biz de iktidar ve Tayyip Erdoğan olarak sizleri defterimize not ederiz…”

Not etmek ne demek?

O kadarını da söylemeyelim artık.
Bu iktidar döneminde de bunu öğrenmemişseniz, diyeceğimiz başka şey olamaz…

Şimdiden söyleyelim.

Programdan sonra gazetelerde çıkacak yorum ve eleştiriler belli…
Tabi yandaş olmayan gazeteler dışında…

“Başbakan çanak soruları yanıtladı…”

“Başbakan’ın tepkisini çekmemek için azami gayret gösterdiler…”

“Başbakan’a yağcılık ve yalakalık yapmak için birbirleriyle yarıştılar…”

Tayip Erdoğan bilmiyor mu, bu gazetecilerin tarafsız izleyicilerden ve halktan büyük tepki alacağını…

Aralarında Cumhuriyet, Sözcü. Aydınlık, Yurt ve Yeniçağ’dan tek bir temsilci yok
Hürriyet, Haber Türk, Milliyet ve Vatan gazetelerinden de temsilci yoktu ama olsa da bir şey değişmezdi…

Sonunda o gazetelerin de patronları, hükümetle iyi geçinmek ve ihale almak beklentisinde olan büyük işadamları…

Gazetelerinde ki kimi köşe yazarları dışında, dördü de iktidar güdümünde olan gazeteler…

“Ulusa sesleniş” programı gibi, bu program da, büyük olasılıkla ilgi çekemeyecek ve sanırız kamuoyundan da ciddi ölçüde “sessiz tepki “ alacak…

Sesli tepki diyoruz, zira “sesli tepki” veremezler. Tehdit ve baskıdan korkuyorlar…

Son kamuoyu anketlerinden anlıyoruz ki, halkın yüzde 60’ı artık Türkiye’de yeni bir partiye ihtiyaç duyulduğu görüşünde imiş.

Ne demek bu?

AKP artık miadını doldurdu. Halk bu partiden de desteğini çekmek istiyor ama ortada “güvenli bir liman” olacak siyasi parti yok…

Sıkıntı burada…

Son söz:

Başbakan’a soru sormak için seçilen, genel yayın yönetmeni zatı muhteremler, acaba Başbakan’a ne gibi sorular soracak diye, sabır hapımı içip ekran karşında olacağım ve de programı sonuna kadar sabırla izlemeyi deneyeceğim…

Naçizane sizlere de ayni şeyi tavsiye ederim…

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)