Davutoğlu neye düşman?


Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu; kendi ümmetçi ideolojisini çağın tek seçeneği zannediyor ve halka da bunu kabul ettirmeye uğraşıyor.
Bunun için de ikide bir Türkiye Cumhuriyeti'ne vuruyor. Sanki bu devleti kuran temel ilkelerle savaş halinde...
Önce; Ankara'da gazetecilere verdiği iftarda belli etti bunu: Ortadaoğu'daki sınırlar yapaydır; bunların değiştirilmesi doğal sınırların kurulması gerekir; anlamında fetva verdi.
Ne demektir bu?
Türkiye de Ortadoğu'nun bir ülkesi olduğuna göre onun sınırları da değişmeli, diyor Bay Davutoğlu.
Buradan çıkan sonuç bellidir: Güney sınırlarımızda bir Kürdistan da bulunmalı. Onlara da yer verilmeli.
Kim verecek o yeri?
Bay Davutoğlu herhalde Türkiye'den bir bölümü hediye edecek...

MİLLETLE SAVAŞ BAŞLATTI
Sonra da 'Ulusçulukla hesaplaşma zamanı gelmiştir!' diyerek Türk milletine karşı ideolojik saldırı başlattı. Çünkü ulus, millet demektir; ulusçuluk da milliyetçilik...
Türkiye Cumhuriyeti de ulus (millet/Türk milleti) temelinde kurulmuştur.
Bay Davutoğlu; Türkiye Cumhuriyeti ile savaş için; bu devleti devlet eden milli (ulusal) kimlikle mücadele peşinde.
- Avrupalı-Amerikalı Türk düşmanları bu çizgide...
- Türkiye'yi bölmek için kan akıtan PKK'lılar bu çizgide...
- Cumhuriyet'e düşman yobaz/şeriatçı takımı bu çizgide.
- Uluslararası sömürücü sermayenin içimizdeki uzantıları vatansız liberaller bu çizgide.
İyi de bu devleti yönetenlerden birisinin (Davutoğlu'nun) bu kadronun içinde yeri bulunabilir mi?

TARİHİ TERSİNDEN OKUYOR
Türkiye Cumhuriyeti'ne çamur atanlar; Osmanlı Devleti'ni yüceltmeye uğraşanlar hep bir kof ve geçersiz iddiada bulunurlar: Rumlar; Ermeniler, Sırplar, araplar; milliyetçilik yüzünden Osmanlı Devleti'nden koptular. Öyleyse milliyetçilik kötüdür.
Osmanlı, ümmetçi (din birliğine dayalı) bir toplum idi. Yönetici kesim de Türkler idi. Avrupa'da ortaya çıkan milliyetçilik (ulusçuluk) oradaki dinci imparatorlukları parçaladı ve içlerinden ulus devletler (milli devletler) çıktılar. Bu süreci Fransız Devrimi (1789) daha da hızlandırdı. İlk önce Rumlar; ayrı bir millet olarak başkaldırıp Avrupa'nın desteği ile Osmanlı'dan koptular. Sonra diğer kavimler; milli kimliklerini öne çıkartıp bağımsızlaştılar. Araplar da 1. Dünya Savaşı'nda İngilizlerle birlik oldular; Türk ordularını arkadan vurdular. Sevr Antlaşması'na (1920) Batılı emperyalistler tarafından Kürtlerin de ayrı bir devlet olması şartı konuldu ve bu Osmanlı'ya zorla kabul ettirildi.
Bu işlerin tümü de Türklerin milli (ulusal) devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmalarından önce oldu. Şimdi Osmanlı'nın parçalanmasının suçunu bile yönettiği devletin sırtına yıkmaya kalkışan bir Dışişleri Bakanı olabilir mi?

AVRUPA BÖYLE YÜKSELDİ
Bize, milli kimlikle (Türklükle) mücadele etmemizi söyleyen Bay Davutoğlu'na soruyorum: Sizin bir milliyetiniz yok mu? Biz sizi Konya'daki Türklerden biri biliriz; yoksa yanılıyor muyuz? Siz kendi kimliğinizi kötü mü biliyorsunuz ki onunla mücadele etmeyi birinci vazife edindiniz?
Bay Davutoğlu; iyi biliniz ki tarihi tarikatçi rahlesinde okursanız; böyle çarpılırsınız.
Feodal (dinci) imparatorlukları parçalayıp oradan ulusal devletler çıkartmak; Avrupa'yı bugünkü büyük Avrupa yapmıştır. ABD bile ulus kimliği (Amerikanlık) üzerinde yükselmiş ve dünya egemeni olmuştur. Batı demokrasisi dediğimiz sistem de ulus devlet sürecinin ürünüdür; beyefendi...
Bunları kaldırıp aklınız sıra dinci devlet getirerek dünya ile yarışacaksınız öyle mi?
Konyalı dostlarım! Bay Davutoğlu, Türklükle mücadele etmenizi istiyor; siz ne diyorsunuz?

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)