Derin analiz -2


Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in, “PKK sürekli eylem yapmak zorundadır. Aksi takdirde örgüt içinde aşk - meşk ilişkileri başlar ve dağılır” diye özetleyebileceğimiz “Zihni Sinir” icatlarını anımsatan derin! analizinden dün bu köşede söz etmiştik. Sayın Çiçek o analizi yaptığı konuşmasında başka şeyler de söyledi. Örneğin dedi ki;
“Terör örgütünün silahı bırakma iradesi bile kendisinde değil. İsteseler de bırakamazlar, bıraktırmazlar. Çünkü bu enstrümanı birçok ülke kullanıyor.”
Durum gerçekten Sayın Çiçek’in dediği gibi ise, o zaman... “Silahı bırakma iradesi kendisinde olmayan örgütle Oslo’da ne görüşmeleri yapılıyor? O görüşmelerin PKK’yla değil de asıl ona silah bıraktırma gücüne sahip ülkelerle yapılması gerekmez mi? Ayrıca PKK’yı enstrüman olarak kullanan ülkeler hangileridir? O ülkelerden biri ‘stratejik dostunuz ve müttefikiniz!’ ABD olabilir mi? Olabilir ise bunu açıklayacak siyasi cesaretiniz var mı?” gibi sorular da gelir akla...
Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, Taraf’a yazdığı mektupta koşullar sıralıyor... Mesela:
1) Öcalan’ a yönelik 14 aydır süren tecrit bitirilmeli.
2) Tutuklu 8 bin (KCK) arkadaşımız serbest bırakılmalı.
3) Devlet özerk yönetimi/statüyü kabul etmeli.
4) Kürt hareketi buna karşılık, ateşkes ilan etmelidir, edecektir.
Tuğluk, eğer bunlar kabul görmezse bağımsızlıkla tehdit ediyor.
Özetlersek... Demokratik özerklik, Apo’nun rahat ettirilmesi ve KCK tutuklularının salıverilmesi karşılığında PKK’nın sunacağı hizmet “ateşkes”tir. Silah bırakmak falan yoktur. PKK’nın müzakere şartı ve çerçevesi budur. İşinize gelirse!

Hafızlara ayrıcalık...
Milli Eğitim Bakanlığı geçen temmuz ayında bir yönetmelikle “hafızlık” eğitimi alan öğrencilere bir yıl devamsızlık hakkı tanındı...
Hafızlık eğitimi sonrası okula dönen öğrenciler, okul müdürünün gözetiminde, bir komisyon tarafından sınava alınacak... Bu sınavda başarılı olanlar eğitim öğretimlerine bir üst sınıftan devam edecekmiş...
CHP Milletvekili Prof. Nur Serter diyor ki:
“Değiştirilen yönetmelikte hafızlık eğitiminin kim tarafından nasıl verileceği belirtilmemiştir. Bu nedenle keyfi uygulamalar baş gösterecektir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın Kur’an kurslarını denetleme yetkisinin olmaması nedeniyle hafızlık eğitimi izinsiz, kaçak olarak yapılanmış, denetimden yoksun işin ehli olmayan kişiler tarafından verilecektir.
Eğitim sistemini karmakarışık bir hale sokan Milli Eğitim Bakanı, derhal bu uygulamadan vazgeçmelidir.”

F4 çelişkileri...
Genelkurmay, Suriye yakınlarında üç ay önce düşen F4 uçağımızla ilgili birbirinden çelişkili açıklamalar yaptı. Son açıklama ise önceki gün geldi. Son açıklamanın ABD Genelkurmay Başkanı Dempsey’in ziyaretinden bir gün sonra yapılması anlamlı...
Açıklamada uçağın, yakınında patlayan füzenin blast (basınç) etkisiyle düştüğü kaydediliyor, kaza olmadığı vurgulanıyor ve peşinden şu cümle geliyor: “Kaza sonrası su yüzeyinden alınan parçalar, Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı’nda incelendi...”
Uçağın kaza sonucu düştüğünü iddia eden gazeteci Tuncer Bahçıvan soruyor:
Uçak kazaen düşmediyse, rapordaki bu “KAZA SONRASI” ne demektir?



Soru: Başbakan Erdoğan’ın yazacağı anı kitabının adı ne olabilir?
Yanıt: “Kavgalarım”...
* * *
Genelkurmay’dan yeni açıklama: “İmam hatipliye itiraz yetkimiz yok.”
Olsa kullanabilecekler mi sanki...
Haldun Ertem

Nasip
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in son vecizesini duymuşsunuzdur:
“Şehitlik de gazilik de nasip işidir.”
Okurumuz Ercan Bey bizim aracılığımızla kendilerine soruyor:
“Şehitliği de gaziliği de gerçekten gıpta edilen, arzulanan bir şey, bir mertebe olarak görüyorsanız etrafınızdaki bu koruma ordusu neden? Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu bırakın, Ankara’da, hatta TBMM’de bile neden adeta etten duvar oluşturan korumalarla dolaşıyor, o nasibin size nasip olmaması için elinizden geleni yapıyorsunuz? Sizin ve sizin gibiler için şehitlik sadece gariban halk çocukları için arzulanan bir mertebe midir?”


Tayyip Erdoğan, “Terör konusunda geri adımatmayacağız” demiş. Geriyi boşver; ileri adım atabiliyor musun, ondan haber ver!
Fahrettn Fidan

Gökçek
Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek, televizyonlardaki yardım programlarında bol kepçe bağışlar yapıyor... Geçen günlerde Myanmar’a da 2 milyon lira bağışladı...
Ankaralı okurumuz soruyor:
- Bu bağışların yasal dayanağı var mı?
- Bu paraları nasıl, hangi kanalla gönderdi? Bunun resmi bir makbuzu vs. bulunuyor mu?
- Eğer yasal bir dayanağı varsa, neden Ankaralının parasını Ankara’da veya Türkiye’de deprem, sel ve bunun gibi çeşitli felaketlere maruz kalanlara harcamıyor?
Bu soruları Ankara Belediye Meclisi’ndeki muhalefet üyelerinin sorması gerekir amma.. Onlar çoktan bütünleştiler, kaynaştılar M. Gökçek ile...


Ziyaret
Kemal Kılıçdaroğlu’nun ezber bozmak ve huzur ortamı sağlamak için Adnan Menderes’in mezarını ziyareti konusunda Almanya’dan Mehmet Canbeyli bir soru soruyor:
- Siz hiçbir sağcı politikacının örneğin Deniz Gezmiş’in mezarını ziyaret ettiğini duydunuz mu?

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)