Federasyon geride kaldı...


Rahmetli Özal için “uzak görüşlü” teşhisini koyanların ne kadar da isabet ettiklerini söyleyebilirsiniz.
Ne derdi Özal?
“Ben federasyon istemiyorum, federasyon tartışılsın, diyorum” derdi.
Bırakın federasyon tartışmasını, bağımsızlık konuşulur hale geliyor.
* * *
Peki bu uzak görüşlülük müdür, yoksa çok şey bilmek midir?
İşte bu da tartışılır, kimler Özal’a neler fısıldamıştır, niyetlerinin ne olduğunu nasıl belli etmişlerdir?
Bir de böyle düşünsenize.
* * *
Bırakın federasyonu, bağımsızlığı tartışmaya az kaldı!..
Fatih Erkoç’un bir şarkısı vardır:
“Çıldırmaya az kaldı, doktorum nerde?” der.
Biz de “Bağımsızlığı tartışmaya az kaldı, muhatap nerede?” diyoruz.
* * *
Diyeceksiniz, “İşte PKK orada.”
Yoo, şimdilik o kadar değil!
Önce bir “akil adamları” bulsak...
Listeye baktık ne akiller, ne akiller!!!
Hele biri var ki!
* * *
Diyeceksiniz Meclis’teki BDP ne oluyor?
Olmaz. Başbakan onlara kızdı, onlarla konuşmadı; teröristlerle sarılıp, öpüştüler, diye...
Ne yapacaklardı?
Bunca yılın dostluğu, arkadaşlığı unutulup, reddedilecek miydi?
Bir yabancı atasözüdür:
“Hiçbir şey, gerçeğin kendisinden daha gerçek değildir!”
Onun için “Vay efendim; teröristlerle kucaklaştılar” diye kızıp köpürmeye gerek yoktur.
Bu böyledir, böyle olacaktır.
Gelelim Dışişleri Bakanımız Davutoğlu’na...
“Komşularımızla sıfır problem” diye yola çıktı, yani hepsiyle can ciğer kuzu sarması...
Meğer ne sıfırmış, bu sıfır problem?
Suriye ile ha savaştık ha savaşmak üzereyiz, Devlet Başkanı Esad’ın azılı militan, silahlı muhaliflerine kucak açtık.
Irak, bizi düşman ülke ilan etti.
İran’la ha patladı ha patlayacak.
Rusya aleyhimize oy veriyor.
* * *
Bu nasıl dostluk, bu nasıl sıfır problem?
Kolay değil, bu coğrafyada sıfır problemli komşu bulmak.
Daha zor olanı da, buna inanmak, inandırmaya zorlamak...

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)