Bir işin varsa, maaşın aileni geçindiriyorsa, birkaç kuruş da ilerde kötü günler için para biriktirip bankaya koyabiliyorsan iyi.
Tuzu kurular arasındasın.
Türkiye’de durum nedir?
Kaç tuzu kurumuz var?
Araştırın.
Hesap sayısını bulursunuz.
Ama kaçının tuzu kuru?
On aile reisinden biri mi, ikisi mi, beşi mi, kaçı: geliriyle ailesini geçindirdikten sonra kalanını da bankadaki hesabına yatırıyor bulamazsınız.
Türkiye gizlemeyi seviyor.
Şeffaflıktan ödü kopuyor.
Ancak “siyasi hesaplaşma” uç verecek; iktidara yeni gelenler, eskileri; “çok yediler… çok yedirdiler… geldiklerinde açlıktan nefesleri kokuyordu, gittiklerinde tapularının ve banka hesaplarının sayısı odalara sığmıyordu…” diye suçlayacak.
Dava açılacak.
Servetler ortaya dökülecek.
Darbeci Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya’nın ve oğulları ile kızlarının sahip olduğu mal varlıkları; “her gün 10 şehit, 20 patlama, savcı kurşunlamalarla yüklü gündemi” belki değiştirir, halkın ilgisini “darbe yapanın serveti artıyor” başlıklarına çeker umuduyla basına sızdırıldı.
Xxx
MASAK not düşmüş:
Olağan dışı servetler.
Katlar, otomobiller.
Şişkin banka hesapları.
Yüksek miktarlı çekilişler.
Şirketlerde hisseler.
Klasörler dolusu mal varlığı.
Eni konu subay maaşıyla Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya bu “dinamik (bol çekilişli-bol yatırmalı) hesapların ve olağandışı servetin sahibi” nasıl oldular? Mahkeme açılmasaydı gizli kalacaktı.
Evren Darbeyle geldi.
Karun oldu.
Bir yıl önce Has Parti Genel Başkanı ekonomi profesörü Numan Kurtulmuş da Başbakan Tayyip Erdoğan’ı işaret ederek; “Harun gibi geldiler…Karun oldular….” diyen bir demeç vermişti.
Erdoğan seçimle geldi.
O da Karun oldu.
Xxx
Kasımpaşa’da yoksul aileden gelme Başbakan’ın kendisi, bir süre önce, açıklamıştı: Bankada 2 milyon 366 bin TL’si vardı. Bir yıl sonra bankadaki parası: 3 milyon 390 bin TL’ye çıkmıştı.
Bu ne olağandışılıkdı!
Açıklama getirilmemişti.
Halk da merak etmiyordu.
Başbakan’ın bankada 2 milyonu, 1 yılda 1.5 milyon faiz doğurmuştu. Bankada “Türk Lirası Parasına” ayrıca 25 bin İngiliz Sterlini ile 199 bin Amerikan Doları da eklenmişti. Çocuklarına ve ailesine İstanbul Çamlıca’da her biri milyon dolar diye yazılan “4 villa “ satın alabilmişti. Buna ilaveten ABD’nin Ankara Büyükelçisi de Washington’a yazdığı bir kripto mesajında “Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın İsviçre’de 8 hesabı olduğunu” en yakını bana söyledi (Wikileaks belgelerinde) demişti.
Bu ne dinamik büyümeydi!
Topluma anlatılmadı.
Hep böyle mi olacak.
Harun gibi gelecekler Karun gibi gidecekler… İktidardayken “Karun oluşlar” gizlenecek. Ancak yeni gelenler dava açınca MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) “servet artışı olağandışı çok dinamik” diye rapor yazacak. Bir yıl önce “Harun gibi geldiler… Karun oldular…” diyen ekonomi profesörü Numan Kurtuluş da partisini kapatıp “Karun olmuşların” yanına geçecek.
Olağandışı pozisyon alma!
(uyan borusu)
Hem muhtaç
Hem şişman!
Geçen hafta dört gün üst üste bu köşede yazılar yazmış; “Anadolu Ajansı, çok başarılı yönetiliyorsa niçin bağlı olduğu bakanlık bütçesinden bir yıl öncesine göre yüzde 100 artışla 130 milyon TL ödenek alıyor?” diye sormuştum. Cevap alamamıştım. CHP Milletvekili Ali Rıza Öztürk, bana bir belge gönderdi. Devlet Bakanı Bülent Arınç’dan “Anadolu Ajansı Genel Müdürü’nün ayda net kaç lira aylık aldığını” soru önergesiyle sormuş. Cevabını da yazılı olarak almış. Bu belgeye göre; AA Genel Müdürü ayda 18 bin 246 TL aylık ve ilave olarak da 1.653 TL de ödenek alıyor. Hem devlete muhtaç hem de müdüre şişkin maaş!