Tefrişat...


O ona kilim verdi...

Altına koltuk gelmişti zaten...

*

Halıyı iyi sermemişler, Devlet Bahçeli takılıp yere kapandı ki, Kemal Kılıçdaroğlu perde işine el attı, “perdeyi aralıyoruz” diyerek patlayan bombalar için “Yüzde 99.5 sabotaj” dedi...

Gardırop çıktı altından...

Bu bilgiyi üniformasını çıkarıp asmış bir emekli askerden almış...

*

Divana geçildi...

Başbakan divanda konuştu, bütün ampuller oradaydı, avize yani...

Dedi ki:

“Her şeyi yerli yerine kim koydu, biz koyduk... Diyor ki, şurası eksik, burası eksik... Beğenmiyorsan, sen kimsin?...”

Puf..

Puf da tamam böylece...

*

İşte o sırada ev görmeye Angelina geldi...

Çok beğendi tefrişatı...

Mutfak takımları, yatak odası, banyo, antre...

Suriye’den tüyüp gelen mülteci kampında yok yok...

Suriyeliler sıcak su, klima, şampuan seti de istediler...

Cibinlik...

Şezlong...

Birer de baba koltuğu...

Bir de hani Angelina Jolie’den sonra uygun olursa Eve Green, Nicole Kidman ile Sharon Stone’un gelmesini...

*

Angelina Cumhurbaşkanı’na gitti...

Dedi ki:

“Bu kadar mükemmel tefrişat görmedim... Her şey o kadar güzel ki... Yani çok zevkli bir şekilde döşemişsiniz...”

Dindar Cumhurbaşkanı “Gulllk... Güle güle otursunlar... Guulkk... Hakikaten şey yani...” diyerek yanıtladı...

Jolie:

“Kapılar açık dursun... Gelen buyursun...”

“Guulk tabikine...”

*

İşte o sırada haberi çıktı:

Şehit askerin evine haciz geldi...

Kalan tahta kanepe ile çamaşır sandığını kaçırıp komşuya sakladılar ki hacizciler onları da alıp götürmesin...

Tefrişat olarak ortada bir hasır kaldı...

*

Tablo böyle...

Tablo eksikti ne de olsa...

*

Bu tefrişat işinde sesi sedası çıkmayan vatandaşlar olarak “Biz ne oluyoruz?” diyeceksiniz...

Anlamadınız hâlâ:

Paspas...

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)