TEİS Genel Başkanı Saydan geleneksel eczacılık kavramının değiştiğini ifade ediyor.
TEİS Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan, ilaç endüstrisindeki hızlı gelişmeye paralel olarak geleneksel eczacılık kavramının yerini “Klinik Eczacılık” uygulamalarının almaya başladığına dikkat çekerek, “Tüm dünyada Klinik eczacılık, eczacının tüm eczacılık bilgilerini hasta yararına kullanması anlamına gelen bir halk sağlığı bilimidir.
Günümüzde klinik eczacılık hizmetleri sadece hastanelerde değil, eczanelerde ve eczacıların görev yaptıkları diğer alanlarda da verilmektedir” açıklamasında bulundu.
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası(TEİS) Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan yaptığı açıklamada, eczacılığın geçmişten günümüze kadar, hiç kuskusuz sağlığın en temel taşlarından biri olarak geldiğini belirterek, “Tüm dünyada eczacılık ‘vatandaşa en yakın sağlık danışmanı’ olarak, nitelendirilmektedir. İlaç endüstrisindeki hızlı gelişmeye paralel olarak geleneksel eczacılık kavramının yerini 'Klinik Eczacılık' uygulamaları almaya başlamıştır” ifadelerine yer verdi.
Klinik eczacılığın önemine değinen Saydan, "Klinik eczacılık, eczacının tüm eczacılık bilgilerini hasta yararına kullanması anlamına gelen bir halk sağlığı bilimidir" diye tanımlayarak, Türkiye'de klinik eczacılık eğitiminin son yıllarda hız kazandığını, fakültelerde ders olarak okutulmaya başlandığının altını çizdi.
-“HASTANELERDE UZMAN ECZACI İSTİHDAM EDERSE, BURALARDA YANLIŞ İLAÇ KULLANIMI SÖZ KONUSU OLMAZ”-
Tüm dünyada Klinik eczacılığın, eczacının tüm eczacılık bilgilerini hasta yararına kullanması anlamına gelen bir halk sağlığı bilimi olduğunu söyleyen Saydan şunları kaydetti:
“Günümüzde klinik eczacılık hizmetleri sadece hastanelerde değil, eczanelerde ve eczacıların görev yaptıkları diğer alanlarda da verilmektedir. Klinik eczacılığın uygulandığı hastanelerde hastaya sunulacak her ilacın hazırlanmasından hastaya verilmesine kadar her aşamada eczacı görev almaktadır. İlaçlar hastalara eczacı denetiminde ve gözetiminde sunulur. Sağlık Bakanlığı hastanelerde klinik eczacılık servisleri açarak, buralarda uzman eczacı istihdam ederse, hastanelerde sıkça görülen yanlış ilaç kullanımı söz konusu olmaz. Teşhise göre en uygun ilacın belirlenmesinde eczacı, hekimle diyalog içinde çalışarak tedavinin en kısa sürede en ucuza yapılmasını sağlayabilir.”
-“HASTANELERDE KLİNİK ECZACILARIN BULUNMASI, HASTALARIN TEDAVİ MALİYETİNİ DÜŞÜRECEKTİ”-
Saydan, hastanelerde klinik eczacıların bulunmasıyla, hastaların tedavi maliyetinin düşürüleceğine dikkat çekerek açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“İlacı en iyi biz eczacılar biliriz. Bu yüzden Avrupa’da her hastanede bulunan, hekimlere ilaç konusunda yardımcı olan klinik eczacılık ünitelerinin bizim yurdumuzda da her hastanede kurulması en büyük isteğimizdir. Klinik eczacılık ve farmasötik bakım Amerika'da 1970, Avrupa'da ise 1990 yılından bu yana uygulanan, ülkemizde ise yeni tanınmaya ve uygulanmaya başlayan, eczacılık hizmetine yeni, farklı bir bakış açısı getiren bir hizmettir. Farmasötik bakım hasta ve eczacı arasında profesyonel bir ilişki kurulmasını, hastaya ve kullandığı ilaçlara ait bilgilerin kaydının tutulmasını ve bu bilgilerin değerlendirilerek hastaya yönelik bir tedavi planı oluşturmayı ve uygulanan tedavinin izlemini gerektirmektedir. Eczacıların ilaç ve sağlık danışmanlığı konusundaki bilgi birikimlerinden, devletin halkın sağlığını korumak ve kamu harcamalarında tasarruf etmek maksatlı olarak mutlaka yararlanması gerekmektedir.”
ANKA