İnanalım mı?


2009 yılında Polis Meslek Yüksekokulları Öğrenci Adaylığı Sınavı’nda sorulan 103 sorudan 88’inin, dershanelerden birinde KPSS deneme sınavı adı altında dağıtıldığı tespit edilince sınav iptal edildi.

2010 yılında yapılan Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sınavı’nda; bir astsubayın üzerinde sınav soru ve yanıtlarının çıkması üzerine, ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan istifa etti.

Yarımağan’ın istifası üzerine; 21.09.2010 tarihinde İTÜ’den Ali Demir, önce vekaleten, 29.03.2011 tarihinde de asaleten atandı.

2010 yılında yapılan KPSS Eğitim Bilimleri Sınavı’nda 500 aday, soruların tümünü yanıtladı.

Yapılan araştırma sonucu, soruların tümünü yanıtlayanların; eş, kardeş ve akraba oldukları görüldü. Sınav iptal edildi.

Yine aynı yıl yapılan Tıpta Uzmanlık Sınavı’nın (TUS), yanıt anahtarlarında yanlışlık yapılması nedeniyle sınav iptal edildi.

2011 yılında yapılan Yüksek Öğretime Giriş Sınavı’nda (YGS), fen bilimleri testi olmayan kitapçıkların 8 cezaevinde dağıtıldığı, Diyarbakır’da sınava giren 4 adayın, sınav kağıdının kaybolduğu, Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitim Giriş Sınavı’nda (ALES) hatalı soru kitapçığı dağıtıldığı tespit edildi.

2012 yılında yapılan Hakim ve Savcılık Sınavı soruları sızdırıldı. Eş ve akraba çevresi dereceye girince sınav iptal edildi.

KPSS devam ederken, sınavdaki 60 sorunun 57’si bir internet sitesine düştü.

2013 yılında MEB ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün birlikte düzenlediği Komiser Yardımcılığı Sınavı’nda sorulan soruların, bazı kişilere verildiği iddia edildi.

ÖSYM Başkanı Ali Demir, 2 milyonun üzerinde adayın gireceği YGS’nin sorularının, önceki yıllarda olduğu gibi açıklanmayacağını, soru hazırlamakta zorlandıklarını, bu nedenle soru havuzu oluşturmaya karar verdiklerini, yönetim kurulu olarak soruların %10’unu açıklama kararı aldıklarını, sınava giren öğrenci sayısının çokluğu nedeniyle soruların %20’sinin açıklanacağını buyurdu.

Açıklamanın ardından öğrenciler, velileri, öğretmenler ve örgütleri endişelerini açıkladılar.

Açıklamalar içerisinde, ÖSYM’nin yanlış soruların belirlenmesinden, puanlama hatalarının ortaya çıkmasından, soruların bazı dershanelerde kullanıldığının anlaşılmasından, hatta belirlenecek olumsuzlukların, 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde AKP’ye oy kaybettirmesinden çekinildiği için, bu yola gidildiğini iddia eden var.

Türkiye’de 40 yıla yakın sınav düzenleyen ÖSYM’nin Başkanı Ali Demir, savunmaya geçiyor. İsteyen adayın sınav kağıdını görebileceğini, bir sorunun kullanışlı hala gelebilmesi için 2-3 yıl gerektiğini, sınavdaki soruların denenmiş ve ölçme niteliği yüksek olmasının önemli olduğunu, çoğu ülkede sınav sorularının açıklanmadığını, matbaa analiziyle hatalı soruları tespit ettiklerini ve öğrencilerin kendilerine güvenmelerini söylüyor.
Üniversite sınavlarında sorulan soruların öğrenilmesinin, yeni çıkartılan 6495 Sayılı yasayla; 4982 Sayılı Bilgi Edinme Yasası dışına çıkartılması, bu hazırlığın önceden yapıldığının göstergesi.

Yaptığı her sınavda sorunlar yaşanan, buna rağmen; koltuğunu terk etmeyen yöneticilerin olduğu bir başka ülke var mıdır acaba?

Sorunsuz ve şaibesiz bir sınavın yapılamadığı ülkemde bu karar, öğrencinin girilecek olan YGS’de başarısızlığa, kuşku ve güvensizliğinin artmasına neden olacaktır.

Eğitim ve öğretimde gizli soru olamaz. Esas olan öğrencinin her durumda öğrenmesini sağlamaktır. Denenmiş soru istiyorsanız ÖSYM’nin 40 yıllık tarihinde sorulan milyonlarca soru elinizde.

Söylediklerinizle, gerçekler örtüşmüyor. Çocuklarımıza yazık ediyorsunuz. Onların geleceğiyle oynamayınız. Kararınızı değiştirerek, önceki yıllarda olduğu gibi soruların tamamını açıklamadan korkmayınız!
Böylece; yapacağınız hatanın olumsuz sonuçlarını öğrencilerimizin üzerine yıkmamış olursunuz.


Osman Gazi Oktay
Ulusal Eğitim Derneği İzmir Şubesi Başkanı

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)