Sayın Cumhurbaşkanı seçim atmosferi içinde açılış ve illere ziyaret adı altında devletin tüm olanaklarını kullanarak alanlara çıktı, mitingler düzenledi.
Her gün ekranlarda kavgacı bir üslupla muhalif partileri hedef alan konuşmalarıyla “ Başkanlık Sistemini” ve “Yeni Türkiye” projesini anlattı. Halkımız başkanlık sistemini %60 oyla reddetti, parlamenter sistemden yana tercih kullandı. Bu anlamda seçimin yenilmişi Sayın Cumhurbaşkanıdır. 8 Haziran sabahı sokakta yürüyen vatandaşın, esnafın, kamu görevlisinin, görsel ve yazılı basının rahat bir nefes aldığını gördük. Çünkü seçim, AKP’ye yeniden hükümet olma olanağı vermeyen bir siyasal tablo çıkardı. Türkiye kamuoyunu rahatlatan bu tablodan bir onarım hükümeti kurulmalıdır. Böyle bir hükümeti kuramayan partiler, halkın verdiği mesajı doğru okuyamadıkları için tarih önünde sorumlu olacaklardır.
13 yıldır dinci, mezhepçi, kutuplaştırıcı, şoven milliyetçi, hukuk, adalet tanımayan, toplumun demokratik ve ahlaki değerlerini çürüten siyasal dönem kapanmalıdır. Kurulacak hükümetin yapısını, programını yapacak olan partilerin ilk işi “ iş birliği yapabilme” reflekslerini geliştirmeleri hangi noktalarda buluşacaklarını tespit ederek uzlaşı kültürünü yakalamaları ülke yararınadır. İş birliği ideolojik düşüncelerle değil, sonuç alıcı pragmatik yöntemle sağlanır. Öncelikle AKP’nin 13 yıldır devlet yapısında yaptığı tahribatı düzeltmek hukuk sistemini yeniden kurmak yargı bağımsızlığını sağlamak zorunludur. Ülkede hukuku, adaleti çiğneyen siyasiler, yasal yetkilerini kötüye kullanan kamu görevlileri yargılanmalıdır. Çünkü hukuku ve adaleti tanımamanın bir bedeli olmalıdır ki gelecekte kimse cesaret edemesin.
AKP-CHP koalisyon önerisi, CHP’nin ve yaşanan sürecin inkarı olur. Geçmişte siyasetin dinamiği din ve etnik yapı üzerinde gelişti. Yeni kurulacak hükümet ülkeyi rahatlatacak din, kimlik değerlerinden değil, bunların tümünü kendi içinde yaşatan demokratik değerleri geliştiren bir dinamiğe yönelmelidir. CHP+MHP koalisyonu dışarıdan HDP desteği en akılcı formüldür. HDP ve MHP’den içinde bulunduğumuz koşulların önemini bilerek duyarlı davranmalarını istemek her seçmenin hakkı ve görevidir.
A.FUAT ÖZKAN
Denizli-Merkezefendi Belediyesi
CHP Meclis Üyesi