Yabancılık Hissetmeyeceğiniz Kent...

Ulusal Eğitimciler, Sofya'daki otellerinde aldıkları kahvaltının ardından, gezi programında yer alan son kent Plovdiv'e (Filibe) doğru yola çıktılar.

Bulgaristan'ın 2. büyük şehri olan Filibe, adını Makedonya Kralı 2. Filip'ten alır. Osmanlı zamanında; İzmir, Aydın, Manisa, Konya ve Karaman yöresinden yörükler yerleştirilen Plovdiv'de; Türk ve Pomak (Müslüman Bulgar) nüfus, halen varlığını sürdürmektedir.

5 Eylül 2014 tarihinde yapılan seçimde; 2019 yılında Avrupa Kültür Başkenti olma hakkını kazanan kent için Evliya Çelebi eserinde, ''Dokuz adet, yamru yumru boz kayalık tepeler üzerine, dereler arasına kurulmuş'' bir yer tanımlaması kullanır.

Görme engelli dostumuz Ferhat Dönmez ve rehberimiz Osman Osman, 2019 Yılı Avrupa Kültür Başkenti Plovdiv levhası ve kentin sembolü haline gelmiş bir yurttaşın heykeli önünde birlikte poz verdiler.

Türk-Osmanlı sivil mimarisi ile dikkat çeken kent, Bulgaristan'ın ekilebilir topraklarının 1/7'sini sınırları içerisinde barındırır.

17. yüzyılda 53 cami, 70 okul, 7 medrese, 11 tekke, 8 hamam ve 9 han bulunan kentte, kaleye doğru tırmanırken, birbirinden güzel cumbalı ev görebilirsiniz. Kaleden tüm şehri tepeden izleme fırsatını yakalamış olursunuz.

Halen ayakta durabilen 30 bin kişilik amfi tiyatro, 15 yüzyılda Sultan 2. Murat tarafından yaptırılan (Ulu- Muradiye-Cuma) Camii olarak bilinen ve halen ibadet yapılmakta olan mekanlar görülecek yerler arasında.

Öğle yemeği bir Türk lokantasında alındıktan sonra aracın park ettiği alana dönüldü.

Otobüs şoförümüz Gökmen Car'ın doğum günü olması nedeniyle alınan yaş pasta, otobüs hareket etmeden önce kesilerek servis edildi.

Özlem duymaya başladığımız memleketimiz Türkiye'ye doğru, Rodop Dağları'nın doğu kesiminde yer alan Türk yerleşimler seyredilerek, Kapıkule Gümrük Kapısı'na ulaşıldı.

Avrupa'da çalışan işçilerimizin bayram tatili nedeniyle araçlarıyla gelmeleri, çıkış ve giriş işlemlerimizim uzamasına neden oldu.

Gökmen Car'ın, rehberimiz Osman Osman'ın Gümülcine'ye dönmesi için, Keşan'dan kalkacak son otobüse yetişmesi gerekiyordu.

Kaptanımız, Osman Osman'ı yetiştirdi. Ankara'ya, Keşan'dan dönmek isteyen arkadaşlarımızın, son otobüsü 22.30'da kalktığı için yetişemedik. Onlar, Altınoluk'taki arkadaşlarının evinde konuk oldular.

Doğum günü dönüş gününe denk gelen Car, en yorucu yaş günlerinden birini geçirdi.

Ulusal eğitimciler, istekleri doğrultusunda hiç bir özveriden kaçınmayan, onların mutlu bir kültür ve eğlence gezisi geçirmelerini sağlayan Karetur'un sahiplerinden Zeki Yılmaz'a, çalışanlarına, rehberimiz Osman Osman'a, Derya Tur'un sahibi Derya Osman'a ve kaptanımız Gökmen Car'a teşekkürü bir borç bilir.

Onların, ticari olmaktan öte dostane yaklaşımları nedeniyle, 2 yıldır yapmakta olduğumuz Balkan Turu'nu gelenekselleştirmeyi düşünüyoruz.









Haber : Osman Gazi OKTAY

Fotoğraf : Cengiz OKTAY

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)