Birliğe ve huzura en çok ihtiyaç duyduğumuz bugünkü koşullarda bu değişiklik teklifiyle ve
ayrıca halk oylaması sürecinde, milletimiz bölünecek.
Hepimiz, ülkemiz üzerindeki tehditlere, teröre son verilmesini, ekonomik sorunların
çözülmesini istiyoruz. Milletimizin ihtiyacı can güvenliği, huzur, iş ve ülkemizin geleceğine
güvendir. Acil yani canımızı yakan ihtiyaçlarımız bunlardır. İhtiyacımız bir anayasa değişikliği,
yeni bir rejim değildir.
Yapılmak istenen köklü bir rejim değişikliğidir. 29 Ekim 1923’te kurulan Cumhuriyet rejimi
yıkılmak isteniyor. “Cumhurbaşkanlığı sistemi” denerek milletimizin yürekten benimsediği
Cumhuriyet rejiminin değiştirilmeyeceği algısı yaratılmaya çalışılıyor.
Bu değişiklik teklifi dış kaynaklıdır (A B D). Bu teklif yıllardır bölücüler: P K K, Apo ve Fetö’çüler
tarafından hep desteklendi. Şimdi de destekleniyor. Ayrılıkçılar başkanlık pazarlığını
sürdürüyorlar.
İstiklal Savaşımız Meclis önderliğinde başarıya ulaştı ve Meclisimiz Gazi unvanını aldı. Fetö’nün
C I A dış destekli 15 Temmuz kanlı darbesine de Meclisimizle HAYIR dedik. Tüm dünyaya
birliğimizi gücümüzü gösterdik. Bu değişiklik teklifiyle Gazi Meclisimiz mezara gömülecek,
yetkisiz etkisiz tabeladan ibaret bir kurum haline gelecek.
Başbakan ve bugün bildiğimiz anlamda bir hükümet olmayacak. Hükümet, başkanın atadığı,
meclisin denetleyemediği kişilerden oluşacak. Milletin, taleplerini milletvekillerine
iletmelerinin bir anlamı olmayacak. Çünkü milletvekillerinin bürokratlardan oluşan hükümet
üstünde gensoru vb. yöntemlerle uyguladığı bir yaptırım gücü artık olmayacak. Tüm halkın
insanca yaşama hakkı, özgürlüğü, can ve mal güvenliği tehlike altında olabilecek.
“Hâkimiyet milletindir” ilkesi çiğnenecek. Ülkemizin kaderi, geleceği tek bir kişinin iki dudağı
arasında olacak. Bu insan kim olursa olsun bu büyük bir tehlikedir. Böylesi bir yetki büyük
önderimiz Atatürk’e bile verilmemiştir. Ayrıca Atatürk böyle bir yetkiyi istememiştir.
Meclis, milletimizin neredeyse tümünün temsilcisidir. Yalnızca % 50’nin üstünde oy alan bir
kişi, tek başına tüm milleti temsil edemez. Üstelik bu kişi aynı zamanda bir partinin genel
başkanı ve ordumuzun başkomutanı olacak. Bu kişi, isterse kararname ile eyaletler kurarak
ülkeyi bölebilecek.
Farz edelim ki bugün desteklenenler dışında başka kişiler de bu yetki ve güce sahip
olabilecekler. Bir Fetöcünün bu yetkiye sahip olduğunu düşünelim. Tehlikenin büyüklüğünü
görelim.
Bu Anayasa değişikliği ile güçlü ve istikrarlı bir hükümet kurulabilir mi?
Arkasında toplumsal bir mutabakat olmayan bu sistemle güçlü ve istikrarlı bir hükümet
kurulamaz. Varsayalım kuruldu, böyle bir hükümetle toplumsal barış sağlanamaz. Çünkü
arkasında milleti temsil eden bir meclis dayanağı olmayacaktır. Kurulan hükümetlerin ömrü de
uzun olamaz.
Tüm dünyada toplumlar ileriye giderken böylesi bir yapı güçlü ve kalıcı olamaz. Çünkü tarihin
ırmağı tersine akıtılamaz. Nitekim çok genç bir ülke olan Kazakistan Başkanı toplumsal
gelişmelerden, ilerlemelerden söz ederek başkanlık yetkilerini azaltmaya, meclisin yetkilerini
güçlendirmeye karar verdiklerini duyurdu.
Sonuç olarak yeni bir Sevr tehdidiyle karşı karşıya olduğumuz bu günlerde ülkemizi kargaşaya
düşürmeyi, bölmeyi hedefleyen tüm terör girişimlerine karşı gücünü parlamenter sistemden
alan bir meclisle, en güçlü cevabı verebiliriz. Bu İstiklal Savaşı’mızla ispatlanmış tarihi bir
gerçektir.
Milletimizi bölen, ülkemizin mücadele gücünü zayıflatan bu değişikliğe “HAYIR” oyu
verilmelidir.
Yaşanılanlar hepimizin bugünüyle ve geleceğiyle ilgilidir. Şu ya da bu partinin meselesi değildir.
Çözümü başkalarından bekleyemeyiz. Her birimize iş düşüyor.
Vatanımız tek, kültürümüz ortak. Birlikte bu topraklarda huzur içinde yaşamak istiyoruz. Bu
nedenle “HAYIR” için mücadele edeceğiz ve “HAYIR” da birleşeceğiz.
Atatürk milletin birliğine büyük bir önem verir. Şöyle der: "İki cephe vardır. İç cephe ve
görünürdeki cephe. Görünürdeki cephe ordudur. Bu cephe sarsılabilir, hatta yenilebilir.
Fakat bu hiçbir zaman bir milleti yok edemez. Memleketi temelden yıkan iç cephenin
düşüşüdür."
Milletimizi bölecek, zayıflatacak bu Anayasa değişikliğine “HAYIR” denilmelidir.
El ilanlarında kullanılabilecek sloganlar:
Başkanlık ABD projesidir... #HAYIR
Bir arada yaşama irademizin zedelenmesine #HAYIR...
Aydınlık günler için, karanlığa #HAYIR
Bir kişiye #HAYIR... Terörü birlikte yeneceğiz...
#HAYIR’lı başarılar...
Sen + ben = biziz
Sen – ben = hiçiz
Sen x ben = her şeyiz
Sen / ben #HAYIR, bölünmeyiz...
Çünkü biz kardeşiz...
#HAYIR... Benim tercihim kahve...
Evet efendimci olma... #HAYIR
#HAYIR... İnternet kullanımı bir kişinin keyfine / iki dudağı arasına bırakılamaz...
Atatürkçü Düşünce Derneği