Hollanda’da yarın yapılacak seçimler öncesi Liberal Sağ Parti (VVD) Başkanı Başbakan Mark Rutte ile aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) Başkanı Geert Wilders’in televizyon tartışmasının ana gündemi Türkiye’yle krizdi.
İki lider ilk kez açık oturumda karşı karşıya geldi.
Rutte, Türkiye’yle krizde hükümetinin tavrını savundu ve attıkları adımları ‘doğru’ olarak nitelendirdi. Net bir tavır ortaya koyduklarını belirten Rutte, gerilimi daha fazla tırmandırmak istemediklerini de ekledi.
Avrupa’nın popülist liderlerinden Wilders de hükümetin kararlarını desteklediğini ancak bunun yeterli olmadığını savundu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Hollanda hakkında söylediği “Bunlar Nazi kalıntısı, bunlar faşist” sözlerini hatırlatan Wilders, “Gerilimi tırmandırmamak bir seçenek değil. Nasıl olsa Türkiye bunu dinlemeyecek. Ben olsam derhal Türk büyükelçisini sınır dışı ederdim” dedi.
Rutte ise Wilders’e şu yanıtı verdi: “İşte koltukta oturup tweet atmakla, ülke yönetmek arasındaki fark bu.”
Wilders ayrıca Hollandalı Türklerin Rotterdam’daki eylemine de değinerek sokağa çıkanların Hollandalı değil, Türk olduğunu savundu.
‘Sınır mültecilere kapatılsın’
Popülist lider, sınırların mültecilere tamamen kapatılması dışında Hollanda’nın Avrupa Birliği üyeliğinden ayrılması görüşünü de tekrarladı: “Ben Brüksel’e, Türklere ve Libya’daki dostlarınıza bağımlı kalmak istemiyorum.”
Rutte ise Wilders’in dile getirdiği önerilerin ‘sahte çözümler’ olduğunu ve inandırıcılığı bulunmadığını söyledi. Aşırı sağcı liderin ülkeyi kaosa sürükleyeceği uyarısında bulundu.
Televizyon tartışması sırasında açıklanan son kamuoyu yoklamasına göre Rutte’nin 24-28, Wilders’in de 20-24 milletvekili çıkarması bekleniyor.
Son ankete göre, Tükiye ile diplomatik kriz şu ana kadar seçmenlerde ciddi bir etki yaratmadı.