Öğretmen de isyanda, öğrenci de



İnönü Üniversitesi öğrencilerinden ikisi, ellerinde “Baba bizi okuldan al” yazılı bir kağıt tutuyordu. Seslerini duyurabilmenin derdine düşen öğrenciler, yıllardır sürdürülen “Baba beni okula gönder” kampanyasından yola çıkarak kaleme almıştı bu yazıyı.

Suların bir türlü durulmadığı Milli Eğitim Camiası’nda, protestoların arkası kesilmiyor. Kimi zaman öğretmenlerin haykırışına tanık oluyoruz, kimi zaman da öğrencilerin. Son protesto haberleri Samsun ile Malatya’dan geldi. Malatya’da İnönü Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nde öğrenim gören bir grup öğrenci, pedagojik formasyon eğitiminin durdurulması kararını protesto etti. Grup adına açıklama yapan öğrencilerden Nazmi Başaran, alınan bu karara karşı haklı tepkilerini göstermek ve seslerini duyurmak istediklerini söyledi.

Tüm öğrenciler mağdur
Başaran, Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı ile bir buçuk yıldır pedagojik formasyon eğitimi dersleri alan tüm öğrencilerin mağdur olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “Danıştay 1. Daire’nin aldığı bir kararda, ’kazanılmış hakların korunması hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir. Hukuk devletinde tüm devlet faaliyetlerinin, hukuk kurlarına uygun olması önemli ve temel bir ilkedir’denilmektedir. Ayrıca kazanılmış haklara saygı ilkesi, uluslararası hukukun evrensel prensiplerindendir. Danıştay kararının gerekçelerinin gözönünde bulundurularak, YÖK tarafından mağduriyetlerin önleneceğine inanıyoruz.”

Atanma hakkı
Samsun’daki 2. eylemde ise Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Almanca ve Fransızca Öğretmenliği bölümünde okuyan öğrenciler, Bakanlığın kendi bölümlerinden atama yapmayışına tepki gösterdi. Öğrenciler adına konuşan Fransızca Öğretmenliği son sınıf öğrencisi Taner Kanık, 1991-2010 yılları arasında MEB’in sadece 20 Fransızca 50 de Almanca öğretmeni atadığını söyledi. Kanık, diğer bölümlere tanınan atanma hakkının kendilerine de verilmesini istediklerini vurguladı.

Yeniçağ

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)