Bakalım bu son sınav mı olacak?..


Üniversite sınav maratonu, yarın başlıyor. Eğer yalan olmazsa, başta YGS, LYS, SBS olmak üzere tüm giriş sınavları artık tarih olacak!..
Yükseköğretime Giriş Sınavı YGS’ye, bu yıl, 1 milyon 805 bin aday başvurdu. Yani, geçen yıla göre 113 bin arttı. Bunun en önemli nedeni, katsayıların kalkması nedeniyle, meslek lisesi mezunlarının şanslarını son bir kez daha denemek istemeleri. Peki ne kadar öğrenci sınavı kazanacak? Yani hayallerine kavuşacak?
Hem YGS barajını atlayıp LYS’ye girmek, hem de üniversiteyi kazanmak artık hiç de zor değil.
Önceki yıl 100 binin üzerinde, geçen yıl da 100 bine yakın kontenjan boş kaldı. Yani eğer ille de üniversiteli olmak isterseniz, fazlasıyla boş kontenjan var. Hem de sadece vakıf üniversitelerinde değil.
Ama kazanan adayların ne kadarı, hayalini kurduğu fakülteye giriyor, işte o tartışılır. Geçen yıl 600 bin aday üniversitelere yerleştirildi. Eminim ki onların yarıya yakını, bu yıl yeniden sınava girecek. Kalanların diğer yarısı da, sınava girip çıkmaktan bıktıkları için madem girdim, artık burayı bitireyim yaklaşımı içerisinde.
İşsizlik sıralamasında, üniversite mezunlarının ilk sırada yer alması, üniversiteye olan ilgiyi giderek azaltıyor.
Eğer bu böyle devam ederse, işte o zaman, sınavsız üniversite hayali gerçekleşebilir. Ama onun faturası da, hem gençlere hem de ülkeye, dershanelerden çok daha pahalıya gelebilir...
Adaylara son dakika önerimiz ise, bir an önce sınava girecekleri yeri gidip görmeleri ve mümkün olduğunca rahat olmaları, gerisi kendiliğinden gelecektir.
Barajı aşmak da, üniversiteye girmek de yolda yürümek kadar kolay. Mezuniyetten sonra iş bulma konusuna gelince, onu ne siz söyleyin, ne de ben anlatayım!..

Başbakan son noktayı koydu ama!..
Sınav ve dershaneler konusu, görünen o ki, daha uzun süre gündemde kalacak. Niye mi? İsterseniz gelin önce şu haberi hep birlikte okuyalım:
“Başbakan, G. Kore’ye giderken yaptığı “Dershaneler kapanacak” açıklamasının ardından başlayan tartışmalara son ontayı koydu. Türkiye Gazetesi’nden Nuh Albayrak’ın haberine göre, Güney Kore yolunda “Dershaneler kapanacak” açıklamalarının ardından Türkiye’de büyük bir tartışma başladığını belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu konuda parti içinden gelen “kapanmayacak, ihtiyaç kalmayacak“ beyanatlarına da açıklık getirdi. Erdoğan, “Dönüş yok, dershaneler kapanacak” dedi.
Konunun uzun süredir müzakere edildiğini belirten Erdoğan, “Belki neticelendirilmediği için bazı arkadaşlarımız ‘olmayacağı’ yönde fikir beyan etmiş olabilirler. Ama bunun yol haritasını belirleyeceğiz ve devam edeceğiz. Biliyorsunuz lider istikameti verir, ondan sonrası alttakilere aittir. Onlar da çalışırlar, bütün hazırlıklarını yaparlar, ona göre yola girilir. Bu bizim için yeni bir şey değil. Biz her zaman şunu söyledik; vatandaşımızın bu noktada ezildiğini görüyoruz. Bu çok ciddi boyutlara ulaştı. Üniversite hazırlık kurslarımız için iyi bir imkân oldu. Ama artık diyoruz ki; bu güne kadar belli bir doyuma ulaşmıştır. Şimdi bu dershaneler gelsinler okullaşsınlar, zaten bu noktada ihtiyacımız var. Burada onlardan hizmet alımı ile tekrar bir koordine söz konusu olabilir” diye konuştu...
Haberde ayrıca, “LYS ve YGS kalkacaksa üniversiteye girişler nasıl olacak?” sorusuna da şu cevap getiriliyor:
“Okul başarı puanları gibi kriterlerle öğrenciler liseden sonra üniversiteye girecekler. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı’nın da YÖK’ün de altyapı çalışmaları var...”

Keşke o kadar kolay olsa!
Başbakan Erdoğan‘ın sınavları ve dershaneleri kapatma isteğini canı gönülden destekliyoruz. “Liderler istikamet verir, ondan sonrakiler alttakilere aittir” sözüne de inanıyoruz. Ama işte asıl sorun ondan sonra başlıyor. Yani, liderin ortaya koyduğu vizyonu, alttakiler nasıl yerine getirecek?.. Daha önceki bakanlara da aynı istikamet verildi ama tam tersi oldu.
Bu kez farklı olan ne?..
Ayrıca, giriş sistemleri ve kabul koşulları tümüyle değişmeden sınavların kalkması mümkün değil. Hele hele lise başarı puanıyla hiç mümkün değil.
Sistem değişmeden, sınavların kalkamayacağına yönelik olarak alın size tek örnek:
Bırakın diğer sınavları, KPSS’de Beden Eğitimi ve Müzik öğretmenlerine bile Matematik sorusu soruluyor. Bunu gidip dershanede öğrenmeyecekler de, nerede öğrenecekler?..
Özetin özeti: Keşke her şey iyi niyetle çözülebilse! Ayrıca istikamet vermekle iş bitmiyor, takip de gerekiyor!..

Abbas Güçlü
Milliyet

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)