Dünya süper güçlerinin ülkemizi de içine alacak “Ortadoğu’da yeni bir soğuk savaşı başlatmanın” düğmesine bastığı şu sancılı günlerde CHP, yeni bir kurultay topluyor. Kurultay, Salı günü (17 temmuz) Ankara’da başlayacak.
İki gün sürecek.
Gazeteler pek ilgilenmiyor.
Türk basınında ünlü kurultay yazarları var. Onlar, bu kez, nedense CHP Kurultay’ına kayıtsızlar. Gazetelerde iç sayfalarda tek tük haberlerde; genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun değişmeyeceği; Kurultay’ın 60 kişilik Parti Meclisi’ni seçeceği dile getiriliyor.
Ve aday isimler sayılıyor.
Partiye yıllarını vermiş.
Tabandan gelen isimler.
CHP ile bugüne kadar ilgisi, ilişiği, üyeliği olmamış, çalışmamış fakat şöyle ya da böyle meşhur olmuş, toplumda isim yapmış ve Genel Başkan’ın gözüne girmiş tavandan gelen isimler.
Yani aynı sahneler.
Tabandan gelenler
Tavandan inenler.
Arada sıkışan Genel Başkan!
Bir tutam alkış.
Bir salkım yuhalama.
Oldu sana Kurultay!
Xxx
Oysa CHP’nin Salı günü toplayacağı 34’cü kurultayı 90 yıllık tarihinde iz bırakmış; “İlk Hedefler Beyannamesi Kurultayı- Türk Toplumuna Kadın Haklarını benimsetme Kurultay’ı- Milli Şef İsmet İnönü’yü kendi kurduğu partisinden istifa etmeye kadar götürecek Ortanın Solu’na geçiş Kurultayı” kadar önemli.
Kurultay dönüm noktası.
Türkiye için bir umut.
Bir yenilenme fırsatı.
CHP’nin Kurutayı, “Bu ülkede tek parti var o da AKP…. Bu ülkede tek lider var o da Tayyip Erdoğan… Bu ülkede sular hep tek adama doğru akar…” yerleşmiş hükmünü kırıp parçalayacak bir taze umudun müjdecisi olabilir.
Kurultay yeni bir ses verebilir.
Verebilmeli.
AKP’ye oy vermişler de heyecanlanmalı. 2013 yılında yapılacak olan Belediye seçimlerinde AKP’li adayların karşısında CHP’li adaylara da yüksek seçilme şansı getirecek olan bir ülkü(ideal, vizyon, program) bu Kurultay’da Türkiye’ye sunulabilir.
Sunulmalı.
Xxx
AKP’ye oy vermiş ve Tayyip Erdoğan’ı “Tek adam mertebesiyle” ödüllendirmiş seçmen vatandaşlar bile “Bak ana muhalefet partisi CHP, bizim hayatımızı daha iyi yönde geliştirecek hoş sesler veriyor” diyebilir.
Diyebilmeli.
CHP’de iyi insanlar var.
Çalışkan, dürüst, idealist.
Cumhuriyetçi, demokrat.
Bunlar CHP’de çoğunluktalar.
Bu partideki çalışkan, dürüst, idealist, cumhuriyetçi, demokrat insanları aynı hedef için birleştirecek, kaynaştıracak, yapıştıracak ve mahallede, ilçede, ilde, genel merkezde, kurultayda patlayan iç kavgaları, kamplaşmaları bitirecek “bir netleştirilmiş ülküsü” yok. Salı günü toplanacak olan Kurultay, “partinin ülküsünü (hedefini)” ilan edebilir.
Edebilmeli.
Xxx
CHP’yi yönetenler şimdi bana dönüp, “Ey yazar… Sen ne diyorsun… CHP’nin ülküsü de var, hedefi de var, programı da var diyorsa….” zararı yok, yeniden ilan edebilir.
CHP’nin ülküsü nedir?
Yeniden canlandırabilir.
Canlandırmalı.
CHP, bu kurultayda “taze bir umudun müjdecisi olmak” zorunda. 2013 yılında yapılacak belediye seçimlerinde CHP, “Türkiye’yi din ülküsüne dayalı Tek Adam Yönetimine” getirip vidalayan AKP’nin oy artışını durduramazsa bu “Tek Adam Tayyip Erdoğan’ın kazanacağı 6’cı büyük seçim zaferi” olacak. Türkiye’deki 2903 belediyenin 503’ünün yönetimini elinde tutan CHP, 2013’deki yerel seçimlerde bu 503 belediyeden 10’nunu bile kayıp ederse Kemal Kılıçdaroğlu partinin başında duramaz.
Duramasın.
Kişi önemli değil.
Fakat Türkiye’nin demokrasiye sarılarak yürüme umudu pelteleşir.
Bu önemli.
Kurultay bu açıdan önemli.
Necati Doğru
Sözcü