Uçağımızın düşürülmesinde iki kritik soru ve generalin emekli başkomisere bağlanmasıyla bozulan hiyerarşi


RF 4 savaş uçağımız, uluslararası hava sahasında 22 Haziran 2012 tarihinde, Suriye tarafından vurularak düşürüldü. İki pilotumuz şehit düştü. Türkiye ayağa kalktı, savaş tamtamları çalındı. Ancak sorulması gereken asıl soruların üzerinde ise hemen hiç durulmadı.

Hatırlatalım, Suriye 1989 yılında da üstelik kendi hava sahamızda kadastro çalışması yapan uçağımızı düşürdü, 5 görevli şehit düştü. Şehitlerimizi geri getirmez ama Suriye o dönem özür diledi, tazminat ödedi. Bu kez ne özür dilemek var, ne de tazminattan söz eden...Suriye’nin hukuk tanımayan bu hareketine karşılık kendimize yöneltmemiz gereken şu soruları da unutmayalım:
1. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Suriye füzelerinin ateşlenme hazırlıklarını ilgili harekat mMerkezi vasıtasıyla pilotlara iletti mi ?
2. RF 4 Uçağının elektronik harp sistemi, füze radarının kilitlenmesini ve füzenin ateşlemesini neden algılamadı?

Askerden alınıp MİT’e bağlandı
Genelkurmay Elektronik Sistemler (GES) Komutanlığı’nda yakın bir dönemde Silahlı Kuvvetlerden alınıp MİT’e bağlandı. Yıllarca harekat merkezinde önemli görevlerde bulunan komutanla bize şunları söylüyor:

“GES Komutanlığı, Silahlı Kuvvetlerin kuruluşunda olsaydı, GES birlikleri Suriye füzelerinin ateşleme hazırlıklarını hemen Hava Kuvvetleri'nin ilgili harekat merkezine bildirir ve harekat merkezi de bu durumu anında RF 4 Uçağının pilotlarına iletirdi. Bu süreç toplam iki dakikadır. Bu görevi şimdi MİT'in yapması gerekirdi. Hükümet füze rampasındaki telsiz konuşmalarının tespit edildiğini söylüyor. Peki neden MİT bu konuşmaları ilgili harekat merkezi vasıtasıyla pilotlara iletmedi?”

Ülkemizde “demokratikleşme” adı altında Silahlı Kuvvetlerin yetkileri budanıyor. GES’in dinleme yetkisinin elinden alınmasından sonra, radarlardan olaylar izleniyor ama ses yok. Tıpkı televizyonda görüntünün olup sesin olmaması gibi. Askerin kulağı sağırlaştırıldı.

GES benzeri birlikler dünya ordularında bulunuyor. Çevremize baktığımızda Yunanistan, Rusya, İran ve Suriye’de de elektronik dinleme sistemleri doğrudan Genelkurmay başkanlıklarına bağlı. Elektronik Sistem Birlikleri (ESB ) sinyal istihbaratı yapar ve radar istihbaratı yapan sistemlerle birlikte kullanılır. ESB görev yaptığı silahlı kuvvetlerin gözü ve kulağı’dır. Havada uçan uçağın pilotuna, denizde seyreden geminin komutanına, kara harekatı ( iç güvenlik dahil ) yapan birlik komutanına, en kısa zamanda ilgili harekat merkezleri vasıtasıyla bilgi vererek muhtemel tehlikenin önlenmesine ve en azından asgari düzeyde kalmasına imkan sağlar.

General, emekli başkomisere bağlı
Kamuda hiyerarşi önemlidir. GES’in MİT’e bağlanmasında hiyerarşi de ortadan kalkmış oldu. Nasıl mı? Yeni elemanlar yetiştirilinceye kadar GES’in başında halen bir tuğgeneral var. Ancak, tuğgeneral, kısa süre önce MİT’e geçen ve Emniyet’in hazırladığı raporda Fethullahçı olduğu iddiası yer alan emekli bir başkomisere bağlı. Burada, rütbeleri aşağılamak adına asla değil, sadece hiyerarşik yapının bozulduğuna dikkat çekmek istiyorum.

GES’te çalışıp da son dönemde emekliye ayrılan, ya da askeri birliklere dönenlerin sayısının hiç de az olmadığını belirtelim. Bunda, hiyerarşik yapının bozulmasının hayli etkili olduğunu da ekleyelim.

İcra Komitesi Başkanı Erdoğan’dır
Başbakan siyasi parti liderleri ile yaptığı toplantıda, uçağın füze radarını tespit edemediğini söylüyor. Demek ki uçağın elektronik harp sistemi, Rus yapımı füzelerin radar kilitlemesini ve ateşlemesini algılamamış. O zaman akla gelen soru uçağın elektronik harp sisteminin neden modernize edilmediğidir

Anayasanın 117 nci maddesine göre Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından TBMM.'ne karşı Bakanlar Kurulu sorumludur. Savunma Sanayi İcra Komitesi’nin başkanı da 2003 yılından bu yana Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır. 2003 yılından bu yana, modernize edilen uçakların elektronik harp sistemleri arasında, Türkiye’nin, çevresindeki ülkelerin orta ve yüksek irtifa hava savunma silah sistemlerini algılamayan sistem var mı?

SÖZCÜ’ye, adalarımızın Yunanistan’ın işgali altında olduğunu geçen yıl belgeleriyle anlatan emekliliğinden önce savaş harekat merkezinde görev yapan albay Ümit Yalım’la konuşuyoruz. Yalım da, GES’in MİT’e bağlanmasının “tarihi bir hata” olduğunu belirtiyor, “GES birlikleri gecikmeksizin Silahlı Kuvvetlerine yeniden bağlanmalıdır. Uçaklarımıza monte edilecek elektronik harp sistemleri, mutlaka çevre ülkelerin alçak, orta ve yüksek irtifa hava savunma silah sistemlerini algılayacak ve onları etkisiz hale getirecek nitelik ve özellikte olmalıdır” diyor.
Uçağımızla ilgili 6 açıklama yapanlar, yönelttiğimiz iki sorunun cevabını da vermeli.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)