Türkiye’de günde kaç kişi silahla vurulup öldürülüyor? Bu ölümler, Mehmet Akif‘in “Çanakkale Şehitleri”nden değildir. Hele hele şairin “vurulup alnından uzanmış yatıyor/bir hilal uğruna ya rab ne güneşler batıyor” dediği şehitler değil...
Ya kim bunlar?
Halk arasında bir tekerleme var ama kırıcı, zedeleyici olur.
* * *
Nazire Dedeman Çağatay, kurduğu Umut Vakfı’yla “Bireysel Silahlanma”ya karşı mücadele veriyor.
Ne demektir bu?
Yani aklına esenin beline tabanca takıp ortaya çıkmasıdır. Kiminin havaya ateş açması, kiminin de incir çekirdeğini doldurmayan tartışmada ya da düğünde, sünnette, nişanda silaha sarılıp dan dan rastgele adam öldürmesidir.
Daha geçenlerde bir çocuk parkta oynarken öldürüldü; kim ateş etti, kim vurdu belli değil.
* * *
Umut Vakfı’nın verdiği bilgilere göre: “Her yıl ortalama 4500 kişi bireysel silahlarla hayatını kaybediyor. Bu küçük çaplı bir savaş demek. 80 milyonluk nüfusta 20 milyon silah; her 5 kişiden 1’inde silah var demek. Türkiye’de 2011’in ilk altı ayında, 2001 yılı aynı dönem verilerine göre silahlı şiddet olaylarının %83 arttığı tespit edilmiştir. Silahlı olayların nedenine bakıldığında %23,5 oranında aile içi şiddet, %33,8 oranında arkadaş, tanıdık, hasım akraba ve gönül ilişkileri oluşturmaktadır. Silahlı şiddet olaylarının %57,3’ü tanıdıklar arasında gerçekleşmektedir. Olayların niteliğine bakıldığında ise aniden başlayan tartışma %42,68’dir. Silahlı olayların %4,3’ü intihar, %2,40’ı ise silahlı gasp olarak gerçekleşmiştir. Kasten ya da planlı olaylar ise %16,9’dur. Silah, anlaşamamakta bir çözüm aracı olarak kullanılmakta, çözüm de öldürmek olmaktadır. Türk halkı silahı ‘öldürmek’ için edinmekte ve kullanmaktadır.”
* * *
Cuma günü, yarın, Taksim’de bir etkinlik var...
Saat 12’de The Marmara Oteli önünde toplanılacak ve yere serili kırmızı halıya ayakkabılar bırakılacak, sonra otelde bireysel silahlanmaya karşı katkıda bulunanlara ödülleri verilecek.
Bu kırmızı halının özelliği nedir, niçin ayakkabılar bırakılmaktadır?
“Birleşmiş Milletler tarafından 18 Temmuz 2001 tarihinde New York’ta düzenlenen Ateşli Silahlar Konferansı esnasında, binanın önünde gerçekleştirilen, bireysel bir silahla yakınlarını kaybetmiş kişilerin protesto gösterisinin tekrarı olarak on yıldır 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü’nde Umut Vakfı ‘Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü’ etkinliğini düzenleniyor. Mağdur yakınlarının ve destek verenlerin bir araya gelerek yitirdiklerini topluca anması, böylece toplumda bireysel silahsızlanma bilincinin oluşturulması amacıyla düzenlenen etkinlikte kırmızı halı bireysel silahlanma sebebiyle kaybedilen hayatı sembolize ediyor. Ayakkabılar ise artık sahiplerince giyilemiyor, sevdikleri tarafından kırmızı halı üzerine bırakılıyorlar. Katılımcılar ise sessizce onların yürüyüşlerine tanıklık ediyor.”