Bakan Faruk Çelik, özel hastanelerin aldığı fark ücretinin iki katına çıkarılmasını “kaliteli hizmet” verilmesiyle gerekçelendirdi. Çelik, fark ücreti artışının mağduriyet yaratmayacağını, özel hastanelerin gelişmesi için bunun zorunlu olduğunu öne sürdü.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, özel hastanelerin aldığı fark ücretinin artırılmasıyla çok ciddi rekabet ortamı oluşacağını savunarak, rekabet ortamından dolayı fark uygulamalarının birçok branşta sıfır noktasına ineceğini iddia etti. Fark ücretlerinin artırılması yönünde özel hastanelerin baskısını görmezden gelen Çelik, bu baskıyı yapanların fark ücretini nasıl olup da artırmayacağının yanıtını da vermedi. Çelik'in açıklamaları, değişikliği, nitelikli hizmet sunan özel hastanelerin gelişmesi için yaptıklarınını gösterdi.
Bayramın birinci günü Bursa'daki gazetecilere açıklama yapan Çelik, düzenlemenin, özel hastanelerin gelişimi için zorunlu olduğunu savundu.
Adalet içinmiş
Faruk Çelik, özel hastanelerde fark ücretinin artırılması düzenlemesinin nasıl algılandığı, nasıl takdim edildiği bakımından önemli olduğunu savunarak, şunları söyledi: “Gelişen süreçler içerisinde sürdürülebilirliği açısından özel hastanelerin olmasını istiyoruz. İstiyorsanız, bu yatırımın artısını görmeniz gerekiyor. Özel hastanelerde binanın yapılması, işlenmesine kadar tüm maliyetlerin yatırımcıya ait olması durumu var. Kamuyla özel hastaneyi maliyetler açısından eşit tutmak maliyetler açısından mümkün değil. Onun için bir fark uygulaması var. Daha adil olma adına yapılan bir düzenlemedir.”
Özel hastanenin insafına havale
Yanlış anlaşılma olmamasını isteyen Çelik, şöyle devam etti: “Burada bir rekabet ortamı oluşacak, büyük ölçüde çok önemli branşlarda fark alınmama noktasına da gelinecek. Daha önceki uygulamalarda, 7-8 branşta fark alınmıyordu. Üç katına kadar fark alma imkanı varken rekabet ortamı içerisinde fark alma oranları çok düşüyordu. Artık iki katına kadar fark alınabiliyor. Yani siz diyelim ki bir doğum ameliyatını 400 liraya yapıyorsunuz. Bunu özel hastane 800 liraya kadar yapabilecek. Rekabet ortamında kaç liradan oluşur, onu süreç içerisinde göreceğiz.” Ancak Bakan'ın bu açıklaması da gerçeği yansıtmadı. Uygulama ilk gündeme geldiğinde yüzde 0 olan fark ücreti zaman içerisinde yüzde 30'a, 90'a ve 200'e çıkarıldı. Bu artışlar sonrasında vatandaşın ödediği fark ücretleri de sürekli yükseldi. TÜİK'in son açıkladığı verilerde de sağlığa devletin ayırdığı miktar oransal olarak düştüğü, vatandaşın ödediği miktarın ise arttığı ortaya çıkmıştı.
Bakanlar birbirlerini yalanlıyor
Çelik'in söylediklerinin doğru olmadığına bir örnek de, acil vakalarda fark ücreti olmadığını hatırlatması oldu. Oysa Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, geçtiğimiz haftalarda acil servislere çok fazla yığılma olduğu iddiasıyla kırmızı, yeşil ve sarı alanlardan oluşan yeni bir sınıflandırma yapılacağını ve bazı durumlarda para alınacağını açıklamıştı.
Özel hastane övgüsü
Vatandaşın bir mağduriyetinin söz konusu olmayacağını iddia eden Çelik, konuşmasının devamında, fark ücretlerinin özel hastanelerin gelişmesi için zorunlu olduğunu öne sürdü. “Vatandaş birinci sınıf veya VIP düzeyinde hizmet almak istiyor. Özel hastaneler bu hizmeti veriyor. Son derece nitelikli özel hastanelerimiz de var” diyen Çelik, özel hastaneler adına, nitelikli hizmet sunumu isteyenlere bu hizmet sunulurken, farkı da adil bir şekilde belirleme adına bu düzenlemenin yapıldığını itiraf etti. Çelik, “Daha nitelikli, daha ileri düzeyde hizmetlerde, yatak hizmetleri ve benzer hizmetlerde daha ileri bir düzeyde bir hizmet alınma talebi oluşuyorsa ki oluşuyor, bu yatırımı yapanlar açısından da böyle bir farkın rekabete açılmasının doğru olacağı inancıyla bunu gerçekleştirmiş bulunuyoruz” diyerek, nitelikli sağlık hizmeti alanların bu parayı ödemeyi de göze alması gerektiğini söylemiş oldu.
Bakan'ın açıklamaları, Genel Sağlık Sigortası'yla başlayan Kamu Hastane Birlikleri'nin kurulmasıyla devam eden Sağlıkta Dönüşüm Programı'yla, sağlık giderlerinin halkın sırtına yüklenmesinin amaçlandığını gösterdi.
Sağlıkta soygun düzeni
Öte yandan, Özgürlük ve Dayanışma Partisi Eş Genel başkanları Alper Taş ve Bilge Seçkin Çetinkaya, dün yaptıkları yazılı açıklamada, vatandaşın sağlığının, özel hastane patronlarının kâr hırsına kurban edildiğine dikkat çekti. Açıklamada, “Sağlık sistemi, AKP iktidarında “Sağlıkta Soygun Düzeni”ne dönüşmüştür” denildi.
Habersol