Atatürkçü Düşünce Derneği Urla Şubesi ‘’Barış ve Adalet Haftası ‘’
etkinlikleri çerçevesinde, 27 Ocak 2014 tarihinde saat 18.00’de
Urla Belediyesi önünde toplandı.
Meşaleleriyle birlikte ‘’Şehitlere Saygı’’yürüyüşüne geçen grup; ‘’Devrim Şehitleri Ölümsüzdür, Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’’ sloganlarını atarak Urla Atatürk Kültür Merkezi’ne kadar yürüdü.
Burada, kendileri için hazırlanan ikramlarını aldıktan sonra salona geçildi.
Devrim şehitleri için yapılan saygı duruşunun ardından, Milli Marş’ımız söylendi.
Açış konuşmasını Urla ADD ve ADD Şubeleri Koordinasyonu Başkanı Ali Yanar yaptı. Yanar, katılımcılara teşekkürle başlayan konuşmasını, ‘’ Uğur Mumcu’nun yaktığı aydınlanma ateşi var olduğumuz sürece sönmeyecektir. Üzerimize düşen görevin farkındayız. Yorulmadan halkımızı aydınlatmayı sürdüreceğiz ‘’ dedi.
ADD’li her bir dörtlüğünü bir gencin seslendirdiği’’Vurulduk Ey Halkım Unutma Bizi ‘’ şiiri tamamlandıktan sonra, gençler kalemlerini sahnedeki Uğur Mumcu Portresi önüne bıraktılar.
Gazeteci-Yazar Okan Yüksel’in de Şiir sunumu ve kısa konuşmasıyla katılım sunduğu etkinliğin konuşmacıları, ADD Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Filazi, Gazeteci Barış Yarkadaş ve Gökhan Hacır idi.
Gökhan Hacır gençlerin Uğur Mumcu Portresi önüne koyduğu kalemleri gazeteci olarak yerden alarak onun bıraktığı gazetecilik anlayışını sürdürme sözü verdi.
Program yapımcısı olması nedeniyle; oturumu yönetme görevini üstlenen Gökhan Hacır, ilk sözü Ayhan Filazi’ye verdi.
Ayhan Filazi, ‘’ Uğur Mumcu sadece gazeteci değil, bugün yaşadıklarımızı 20 yıl önceden görme yetisine sahip bir bilim insanı ve aydınlatma savaşçısıydı. O, ‘’ İmamın Ordusu ‘’ kitabını yazarak bunu kanıtlamıştır ‘’ dedi.
Barış Yarkadaş, kendilerinin Uğur Mumcu’nun bıraktığı gazetecilik anlayışını sürdürmeye çalıştığını, fakat yerini doldurmanın mümkün olmadığını belirtti.’’ Ben Güneş Gazetesi’nde çalışırken onu görmek nasip oldu. Cumhuriyet Gazetesi’nden ayrılan İlhan Selçuk, Ali Sirmen ile birlikte gazete sahiplerinin daveti üzerine gazete binasına geldi.
Güneş Gazetesi zor günler yaşadığından, işçilerin aylıklarını ödememiş, bu nedenle işçiler bina önünde direniş çadırı kurmuşlardı. O kendisine teklif edilen yüksek ücreti reddederek, ‘’Önce işçilerin taleplerini yerine getirin, daha sonra benim maaşımı konuşuruz’’ diyebilen ender insanlardan biriydi ‘’ dedi.
Gökhan Hacır, ‘’ İsminde adalet geçen bir parti, sahte belgelerle onlarca yurtseveri cezaevlerine doldurup, yıllarca içeride tutmaktadır. Uğur Mumcu döneminde geçerli yöntem katletmekti. Bu yüzden iktidara gelmelerinde engel olarak gördükleri pek çok aydın katledildi. Bugün, gazeteci diye ortada dolaşan ve satmadık değeri kalmayanların sayısı, o kadar çok ki gazeteciyim demekten utanır duruma geldim. Bir gazeteciye 75.000 Euro değerinde bir saat hediye ediliyor ve 60 milyon değerinde villada yaşayabiliyor. Gazetecilik; zengin olmak için yapılacak meslek değildir ’’ diyerek konuşmasını tamamladı.
Haber ve fotoğraf : Osman Gazi Oktay