Türkiye’den koparamazlar



Yeni Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın teslimiyetçi söylemine Gazi Şükrü Tandoğan bu sözlerle isyan etti

Türkiye’den koparamazlar

Muharip Gaziler Derneği Başkanı ve Kıbrıs Gazisi Şükrü Tandoğan, “Cumhurbaşkanı Akıncı’nın sözlerini düzelteceğini umarız. Kıbrıs’ı Türkiye’den koparıp, Avrupa sevdasıyla Rumlara vermeyi düşünmesinler. Bu topraklar kanla alındı” dedi.

Akıncı Rum yanlısı olmamalı

Yüzde 60’ın üzerinde oy alan seçilmişin Rum yanlısı olamayacağını söyleyen Tandoğan, Maraş’ın KKTC toprağı olduğunu, pazarlık konusu yapılamayacağını vurguladı. Tandoğan, “Kıbrıs evladımızdır, Türkiye’nin parçasıdır” ifadesini kullandı.

KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, seçilmesinin ardından yaptığı açıklamaları “Talihsiz” olarak değerlendiren Gaziler Derneği Başkanı Tandoğan, “Kanla alınan masada verilemez” dedi

Recep Tayyip Erdoğan ile KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı arasında yaşanan “Ana-yavru vatan” tartışmasına Muharip Gaziler Derneği Başkanı ve Kıbrıs Gazisi Şükrü Tandoğan da katıldı. 1974’te Kıbrıs’a düzenlenen Barış Harekâtı’na 26 yaşında üsteğmen rütbesiyle katıldığını anlatan Tandoğan, “Kıbrıs bizim evladımızdır. Kanla alınan, masada verilemez” dedi. Tandoğan ile Barış Harekâtı’nı ve gelinen noktayı konuştuk:



- Barış Harekâtı’na katıldığınızda rütbeniz neydi?

1974’te üsteğmendim. Gemiyle Yavuz Çıkarma Plajı’na indik. 1’inci harekâtta ihtiyat görevindeydik. 14 Ağustos’ta 2’nci harekâtta bilfiil muharebeye katıldık. Bölüğüm 236 kişiydi. Bölük komutanı olarak yapmam gereken verilen vatan görevini yerine getirmek ve canlarını sağ salim ailelerine teslim etmek, mümkün mertebe şehit vermemekti. Buna rağmen 2 askerim şehit oldu. O acı unutulmaz

- Maraş’ın iskâna açılması konusunda ne düşünüyorsunuz?

Maraş alındığı günden itibaren iskâna açılmamış bir bölgedir. Burası Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin toprağıdır. 500 şehidin kanıyla elde edilmiş bir topraktır. Ucuz pazarlık konusu yapılması mümkün değildir. Siyaset sonucu ne olur bilemeyiz. Tesisler eskidir, zaten kullanılır halde değildir. Ona bakacak olursak güney kesiminde de Türklerin birçok yeri kaldı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Rumlarla herhangi bir anlaşmaya varırken Türkiye’nin garantör ülke olduğunu unutmamalıdır. Türkiye’nin aleyhine herhangi bir karar alınmamalıdır.

- Akıncı’nın “1950-60’lı yıllarda biz çok acı çektik fakat 1974’te de Rum kesimi çok acılar çekti” sözünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

1963’te doktor binbaşı Nihat İlhan’ın 3 çocuğu ve eşi küvette öldürüldü. Biz bu acıyı unutacak mıyız? Türkler sadece 1950-60’lı yıllarda acı çekmedi. Türkler 1974’e kadar acılar çekti. 1974 öncesine kadar Türkler yok edildi. Türk köylerimizde katliam yapıldı. Biz oraya acı çektirmeye gitmedik. Kimseyle acı çekmek için de savaşmadık. Biz sadece Türkleri Rumlardan kurtardık. Bunun acıyla ne ilgisi var? Rumlar yüzlerce Türk çocuğunu öldürdü. Bizim Rumlara karşı herhangi bir tepkimiz olmadı. Sadece cephe acısı çekildi. Eğer Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı böyle düşünüyorsa yanlış düşünüyor. Kıbrıs’tan bir karış toprağın bile verileceğini sanmıyorum ama böyle bir şeye kalkışılırsa şiddetle karşı çıkarız.



“İşgalci” dediler

- Erdoğan’ın çıkışı sizce doğru mu?

Sayın cumhurbaşkanının sözlerini irdeleyecek durumda değilim fakat genel anlamda konuşacak olursam daha yeni seçilmiş bir cumhurbaşkanı, bu açıklamaları yaparsa ileriyi tahmin edemiyorum. Geçmişte Mehmet Ali Talat zamanında bu ortaya çıktı. Türk askerine ’işgalci’dediler. Tekrar bu tabloyla karşılaşmak istemeyiz. Kıbrıs’ta hâlâ devlet olma bilinci maalesef yerleşemedi. Devlet adamlarının söylemleri birbirini tutmuyor.

- KKTC devlet olabildi mi?

15 Kasım 2013’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Özkan Yorgancıoğlu’yla görüştüm. Bize madalya vermesi gerekti. Madalya Nişan Kanunu’na göre bize madalyayı Türkiye değil Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vermesi lazımdı. Müracaatlarımızı yaptık. 1 seneye yakın zaman geçti, bizi oyalıyorlar. Başbakan, “Vereceğiz, çalışıyoruz” dedi. Kıbrıs’ta hâlâ devlet olma niteliği oturmuş değildir. Devlet dediğin kesin konuşur ’Veririz’veya ’Veremeyiz’der. Biz rahmetli Denktaş ve ondan evvelki Fazıl Küçük’ün devlet adamlığını, ciddiyetini sonrakilerde göremedik. Kıbrıs tabii ki siyasi olarak bizimle eşittir. Biz Kıbrıs’ın dünya devletleri tarafından tanınması için çabalıyoruz. Bunun aksi hiç aklımızdan geçmedi.



Türkiye’nin parçası

Akıncı, göreve başlar başlamaz iddialı söylemleri oldu. Ne diyorsunuz?

-Yeni Cumhurbaşkanı’nın söylemlerini talihsiz bir beyan olarak değerlendiriyoruz. Düzelteceğini umuyoruz. Annan planında olduğu gibi Kıbrıs’ı Türkiye’den koparacak, Avrupa sevdasıyla Rumlara verileceğini düşünmesin. Bu topraklar kanla alınan topraklardır. Kıbrıs Türklerin anavatanı olduğu gibi aynı zamanda stratejik bir bölgemizdir. Türkiye Cumhuriyeti’nin en ufak bir zafiyeti Kıbrıs’ın elimizden çıkmasına ve Yunanistan’a bağlanmasına sebep olur. Rumları ve Yunanları sevindirecek söylemlerde bulunmamalıyız. Kıbrıslılara sorarsanız büyük bir çoğunluğu Kıbrıs’ı Türkiye’nin yavru vatanı olarak kabul eder. Yavru vatan küçümsemek için söylenen bir şey değildir. Bizim özümüz anlamında söylenir. Kıbrıs, Türkiye’nin coğrafi olarak da bir parçasıdır. Zannedersem kendisi de 1974’te mücadelede yer aldı. O dönemde bütün Kıbrıslılar bizimleydi. O gün Rumlarla birlikte hareket eden hiçbir Türk yoktu. Bunun yanlış anlama olduğunu düşünüyoruz. Yüzde 60’ın üzerinde oy alan bir cumhurbaşkanı Rum yanlısı olamaz. Çünkü şu anda o topraklarda 500 arkadaşımız yatıyor. Kıbrıs bizim evladımızdır.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)