Türk halkı AB ülkelerinden 2-3 kat daha pahalı et yiyor



TGDF Başkanı Kopuz, et fiyatlarının artmasında spekülatörlerin de etkisi olduğuna işaret ederek, "Türk halkı AB ülkelerinden 2-3 kat daha pahalı et yiyor" dedi

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, Türk halkının AB ülkelerinden 2-3 kat daha pahalı et yediğini belirterek, spekülatif stok yapan aracıların enflasyonu olumsuz etkilediğinden bahsetti. Kopuz, gıda sektöründe sıkça gündeme gelen konulardan birinin de kırmızı et olduğunu dile getirerek, yaklaşık yüzde 30 civarında fiyat artışı yaşandığını, yem, saman gibi besicilik maddelerinin yüksek fiyatının kırmızı ete zam olarak yansıdığını bildirdi. Türkiye'de 1-2 aylık buzağı fiyatı 1400 lira iken AB'de ortalama 270 Euro (825 TL) seviyesinde olduğunu aktaran Kopuz, aynı şekilde 250 kilogram ağırlığa gelmiş besilik dana fiyatının AB ülkelerinde ortalama kilogram fiyatının 2.43 Euro, Türkiye'de ise 15-17 lira seviyesinde olduğunu aktardı.

Et fiyatları nasıl düşer?
Kopuz, et fiyatlarının ucuzlamasına yönelik çözüm önerilerini sunarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yem bitkileri ve yem ham maddelerinin üretiminin artırılması, hayvancılık politikalarının belirlenmesinde en önemli faktör olan tarım istatistiklerinin gözden geçirilmesi, küçükbaş hayvan sayısının ve üretiminin artırılması, tüketiminin yükseltilmesi için çalışmaların yoğunlaştırılması, destek miktarlarının 5 yıllık dönemler halinde belirlenmesi ve modernize olamayan mezbahaların kapatılması için belirlenen son sürenin bu sene sonunda yeniden uzatılması gereklidir. Bu önlemler alındığında fiyatlar stabil hale gelebilir."

Sadece Van Türkiye'nin et sorununu çözer
Kopuz, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın izin verdiği 200 bin besilik ithalatının bu aydan itibaren kesime girecek olmasıyla fiyatların stabil hale geleceğini düşündüklerini belirterek, ancak uzun vadede fiyat politikası için bahsettiği önlemlerin alınmasının gerekli olduğunu vurguladı. Kurban Bayramı arzında yaklaşık 3 milyon kesim yapılacağının öngörüldüğünü ifade eden Kopuz, geçen yıl bu rakamın 850 bin büyükbaş, 2.5 milyon civarında da küçükbaştan oluştuğunu anımsattı. Kopuz, fiyatların düşmesi için gereken her şeyin yapılmasının önemine değinerek, Türkiye'de tarım ve hayvancılık politikalarının tekrar revize edilmesi gerektiğini aktardı. Türkiye'nin aslında yetiştirebileceği bir şeyin ithal edilmesinin sorgulanması gerektiğini ifade eden Kopuz, "Bırakın et ithalatını yapmayı sadece Van bölgesinde yetiştirilecek küçükbaş hayvan Türkiye'ye yetmeli" dedi.
Kopuz, özellikle et ithalatı konusunda kendisinin de çekinceleri olduğunu belirterek, "Bu etler donmuş olarak alınmamalı. Heyet gönderilip nasıl kesilip stoklandığı denetlenmeli. İthal ette çok dikkatli olunmalı" diye konuştu. Türkiye'de besicilik ırkının yetişmediğini ifade eden Kopuz, Arjantin ve bazı ülkelerin hayvancılıkta çok önde olduğunu, Türkiye'nin verim sağlayabileceği hayvanları maalesef talep üzerine kesim haneye gönderdiğini söyledi. Türkiye'de Ramazan Bayramı'nın gıda ve içecek, Kurban Bayramı'nın et fiyatları açısından istismar edildiğini aktaran Kopuz, fırsatçıların önüne geçmek istediklerini, bir yıldır gıda fiyatlarındaki spekülatörleri gündem ettiklerini anlattı.

Zeytinyağında tağşiş var
TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, taklit ve tağşiş ürünlerin herkes için büyük bir problem olduğunu belirterek, son zamanlarda zeytinyağı fiyatlarındaki dalgalanma ile de bu tür haberlerin sık sık gündeme geldiğini, bitkisel yağ sektörünün son yıllardaki en önemli sorunu olan tağşişin son aylarda yaygınlaştığını anlattı. Kopuz, "En fazla tüketilen ayçiçeği yağına soya, kanola gibi daha ucuz olan yağlar karıştırılmakta, hatta tüketici ayçiçeği yağı adı altında soya veya kanola yağı almaktadır" dedi.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)