Turan Dursun 25 yıl önce katledildi
Cuma, Eylül 04, 2015
Aydınlıkçıların 2000’e Doğru ve Yüzyıl dergilerinin yazarı Turan Dursun’un, bu yıl katledilişinin üzerinden 25 yıl geçti. Din üzerine yazdığı yazılar ve kitaplarla tabuları yıkan Dursun, Gladyo türü bir cinayetle 4 Eylül 1990 günü İstanbul’da öldürüldü.
Aydınlıkçıların 2000’e Doğru ve Yüzyıl dergilerinin yazarı Turan Dursun’un, bu yıl katledilişinin üzerinden 25 yıl geçti. Din üzerine yazdığı yazılar ve kitaplarla tabuları yıkan Dursun, Gladyo türü bir cinayetle 4 Eylül 1990 günü İstanbul’da öldürüldü. Dursun’un katledilişiyle, Amerikancı “Ilımlı İslâm”ın önü açıldı. Cumhuriyetçi kesime yönelik cinayetler serisinin de Çetin Emeç ve Muammer Aksoy cinayetinden sonraki 3. halkasıydı. Ardından da Bahriye Üçok, Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalılar katledildi. Dursun’un, Irak’ın Kuveyt işgali sonrası bölgeye müdahale etmeye hazırlanan ABD’nin kendisine Türkiye’yi ortak etme çabalarının yoğunlaştığı günlerde bu cinayetin meydana gelmesi, Türkiye’nin direncini kırma amaçlı olarak değerlendirildi. Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ABD’nin yanında ‘ikinci cephe’ açma gayretlerine en çok Sosyalist Parti ve 2000’e Doğru dergisi karşı çıkıyordu...
KAFASINDAN KURŞUNLANDI
56 yaşındaki yazar Turan Dursun, 4 Eylül 1990 günü Kadıköy Koşuyolu Caddesi üzerinde bulunan Bimtan Sitesi’ndeki evinden çıkarak bitişikteki bir marketin önünden yürürken, karşı kaldırımda bulunan bir araçtan üzerine ateş edildi. Kanlar içinde yere yığılan Dursun, kafasından ve vucudunun çeşitli yerlerinden aldığı kurşunlarla olay yerinde yaşamını yitirdi. Saat 14:30 sıralarında meydana gelen saldırıda Dursun’a, siyah renkli bir otomobilden susturuculu tabancayla ateş edildiği saptandı. Olayı 10 yaşlarında A.A. isimli bir çocuğun gördüğü ve markete giderek durumu anlattığı saptandı. Karşı inşaatta çalışanların ise silah sesi duymadıkları belirtildi. Olay yerinde 7 boş kovan bulundu. Olaydan sonra evine giren sivil giyimli polislerin ise evde arama yaptıkları ve bazı kitap taslaklarını alarak götürdükleri saptandı. Bu çalışmalar halen teslim edilmedi.
KORUMA İSTEMEMİŞ
Dönemin Emniyet Müdürü Hamdi Ardalı, yaptığı açıklamada olayın görgü tanığının olmadığını savundu ve şunları söyledi: “Bizden koruma istememişti. İslâmcı örgütlerin bazı kişileri tehdit ettiğini biliyorduk. Bu nedenle bazı kişiler korumaya alınmıştı, ancak Turan Dursun bunlara dahil değildi.”
Olaydan sonra yapılan ilk açıklamada ise saldırıyı ‘İslâm Mücahidleri’ adlı bir örgütün üstlendiği bildirildi. Gece gazeteleri arayan bir kişinin ise “Eylemlerimiz sürecek” dediği ileri sürüldü.
‘KARA EL KATLETTİ’
Turan Dursun, uzun süredir tehdit ediliyordu. Buna rağmen cesur yazılarına devam etti. Öldürülmeden iki gün önce Van’ın Erciş ilçesinden postalanan bir mektupta, ‘üç kişinin yola çıktığı ve kendisinin öldürüleceği’ bildirilmişti. Olaydan sonra açıklama yapan Yüzyıl dergisi Genel Yayın Yönetmeni Hasan Yalçın, “Kara el, yazarımız Turan Dursun’u katletti” dedi. Dursun’un gerçeği yazmanın bedelini bildiğini, o bedeli çoktan göze aldığını kaydeden Yalçın, Turan Dursun’un seçimini gerçeklerden ve halktan yana yaptığını belerterek, şunları söyledi:
“Hergün birçok tehdit mektubu alıyordu. Bu mektuplara topluca bir yanıt da verdi. 2000’e Doğru dergisinin 13 Mayıs 1990 tarihli sayısında şöyle yazdı: ‘Küfür de, tehdit de yüreksizliğin, tükenmişliğin ürünüdür ve boşunadır. Tabular üzerine gidiş sürecek.’”
Atatürkçü Düşünğü Derneği (ADD) Genel Başkanı Prof. Dr. Nejat Kaymaz da yaptığı açıklamada cinayeti kınayarak, “Turan Dursun kamuoyunda meçhul olmayan karanlık güçlerin tertiplediği alçakça bir suikast kurbanı olmuştur” dedi. Dursun, 6 Eylül günü İstanbul ve Ankara’da yapılan törenlerle toprağa verildi. Dursun için dini tören yapılmadı. Polis cenazeyi engellemeye kalktı. Büyük kitlelerin katıldığı törende vatandaşlar, katillerin bulunmasını istedi.
‘İSLÂMİ HAREKET’ ÜSTLENDİ
Olaydan sonra kimse yakalanmadı. Çok senaryolar üretildi. 1993 yılında İslâmi Hareket Örgütü’ne yönelik yapılan bir operasyonda Turan Dursun’un bu örgüt tarafından öldürüldüğü açıklandı. Yakalanan 15 sanık tahliye edildi. 23 temmuz 2000’de İstanbul 3 no’lu DGM’de Turan Dursun ve Çetin Emeç davalarından yargılanan İslâmi Hareket Örgütü üyesi İrfan Çağırıcı önce 7.5 yıla daha sonra ise “Anayasal düzeni silah zoru ile değiştirmeye kalkışmak” suçundan idam cezasına çarptırıldı. Bu ceza daha sonra müebbet hapse çevrildi. Cinayetinin tetikçisi olduğu ileri sürülen Muzaffer Dalmaz’ın ise halen yurt dışında firarda olduğu bildirildi.
DİNLERİN KÖKENİNİ ARAŞTIRDI
Sivas’ın Şarkışla ilçesinin Gümüştepe köyünde 1934 yılında dünyaya gelen Turan Dursun, imam olan babanın 8 çocuğundan birisiydi. Babası ilkokula göndermedi. İmamlık yaparak geçinen baba Dursun, oğlunun iyi bir din bilgini olması için gayret gösterdi ve bu amaçla hocaların yanına verdi. Çalışkan ve araştırmaya meraklı bir öğrenci olan Dursun, aldığı İslâmi dersleri büyük bir hızla bitirerek “mücaz” oldu. Daha sonra müftü olabilmek için ilkokulu bitirdi. Arapça, Kürtçe ve Çerkezceyi çok iyi öğrendi. 1958-1966 yılları arasında çeşitli illerde imamlık ve müftülük yaptı. Ortaokulu bitirdikten sonra lise diploması için hazırlanıyordu. Dursun gittiği yerlerde dini bilgiler dışında insanları aydınlatmak için elinden gelen her gayreti gösteriyordu. Sevilen bir insan olan Dursun, aydınlanmacı kişiliğiyle derin izler bıraktı. 1960 ihtilalinden sonraki özgürlükçü ortamda kendini buldu ve daha iyi ifade etmeye başladı. Tabuları yıkarak dinlere bilimsel gözle bakmaya çalıştı. Çalışmalarını da bu yönde sürdürdü.
Dursun, 1966 yılında müftülüğü bırakarak TRT’de memur olarak çalışmaya başladı. Daha sonra sınavla prodüktör olma hakkını kazanan Dursun, 1982 yılında TRT’den emekli olana kadar dini içerikli olanlar da dahil çok sayıda programa imza attı. Başarılı çalışmaları arasında Tarihte Türkler, Başlangıcından Buyana İnsanlık, Vergi Programı ve Akşama Doğru gibi programlar bulunuyordu. Ayrıca TRT’de yayımlanmayan Birinci Büyük Millet Meclisi Öncesi ve Sonrası isimli programı da hazırladı. 1987 yılında Kur’an Ansiklopedisi çalışmasını tamamladı.
KİTAPLARI KAYNAK YAYINLARI’NDA
Dinlerin tarihi üzerine yaptığı araştırmalarını yayımlayacak yer bulamayınca Saçak ve 2000’e Doğru dergilerine geldi. 1989 yılında haftalık 2000’e Doğru dergisinde köşe yazarlığı yapmaya başladı. Yazdığı her yazı tabuları yıkıyor ve gerici kesimde büyük tepki çekiyordu. Buna rağmen yılmadan çalışmalarını sürdüren Dursun, tehditler için “Ben yüzyılların doğurduğu ölüm’üm” diyordu. Dursun’un Kur’an Ansiklopedisi (8 cilt-devamı polisin elinde), Tabu Can Çekişiyor, Kulleteyn, Dua, Kur’an, Allah, Hayatını Anlatıyor, Ünlülere Mektuplar, Din Bu gibi eserleri ölümünden sonra Kaynak Yayınları tarafından külliye olarak yayımlandı. Eserleri en çok satılanlar arasına girdi.