Ali Eralp yazdı:"Henüz herşey bitmiş değil, AKP-PKK yasasına engel olalım..."

İktidar, muhalefet, medya bir hedefe kilitlendi.
İktidar, muhalefet, medya tek amaca odaklandı.
Türkiye Büyük Millet meclisinin şimdi bir tek sorunu var: Bir an önce bölünme anayasasını çıkarmak.
Çünkü emir yüksek yerden, ta Amerika’dan geliyor. Emir demiri kesiyor. Emir, akan suları durduruyor.
“Vatan sağ olsun” diyerek kuzucuklarını feda eden analar, babalar, yiğit halkımız, ne yazık ki sizi ve fidanlarınızı önemsemiyorlar. Sadece Çanakkale’de 186 bin 865 şehit ve yaralı verilerek kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ni yok ediyorlar.
Peki, Sevr yeniden uygulama alanına konulup, ülkemiz parça parça edilecekti de, Kurtuluş Savaşını niye yaptık biz. Niye bu kadar kan, can vererek direndik yıllarca. Neden evlat acısı, baba acısı, yar acısı çektik.
Bir avuç çapulcuyla kapalı kapılar arkasında anlaşacaktık da neden 40 bin şehit verdik.
Sevgili halkım, bu kötü gidişe “dur” diyelim. Demokratik direnişlerle “Bölünme Anayasası”nı engelleyelim. AKP-PKK Anayasasına engel olalım.
Bugünkü ortamda, bu ülkede sağlıklı bir anayasa yapılamaz. Çünkü siyasal İslamcı faşizm ülkemizin üstüne kara bulutlar gibi çökmüş durumdadır.
Halen, 600 bin oyla seçilmiş milletvekilleri tutsak. Hak arama mücadelesi veren, Türkiye’de 500 (İstanbul’da 89) öğrenci halen tutuklu... Tekirdağ f tipi cezaevinde 34 öğrenci, Kandıra f tipi cezaevinde 25 öğrenci, Edirne f tipi cezaevinde 34 öğrenci, Bakırköy Kadın Bakımevinde 11 öğrenci, Gebze M tipi cezaevinde 3 öğrenci vb… (Kaynak: Çağdaş hukukçular Derneği.)
Yurttaşlarımızın kaçırıldığı, öldürüldüğü bir tehdit ortamında, yani silahların gölgesinde, sağlıklı bir anayasa yapılabilir mi? Bu, mümkün müdür?
Daha da önemlisi, laiklik karşıtlığının odağı olmuş bir partinin anayasayı değiştirme hakkı var mıdır? Anayasa yapmak çocuk oyuncağı mıdır ki her canı çeken, her isteyen çıkıp 75 milyonun geleceği ile oynasın?
Tüm partililere sesleniyorum: “Zaman daralıyor… Partilerimize baskı yapalım. Başkanlarımıza, yöneticilerimize, milletvekillerimize baskı yapalım. Uyaralım. Hesap soralım.“Bu yol yol değil, bu gidiş gidiş değil. Amerika istiyor diye, BOP eşbaşkanları istiyor diye, bir avuç çapulcu istiyor diye, yedi bin yıllık Türk vatanını bölemezsiniz, parçalayamazsınız; parçalatmayız, böldürmeyiz” diyelim.
İmza toplayalım. Meydanlara çıkalım. Boykotlar, direnişler gerçekleştirelim. Genel merkezleri telefon yağmuruna, ileti sağanağına tutalım.
Milliyetçilik, Atatürkçülük deyince mangalda kül bırakmayan CHP, MHP milletvekilleri, işte şimdi önünüzde bir sınav var.
İşte milliyetçiliğinizi ve Atatürkçülüğünüzü gösterecek en iyi fırsat, en iyi ortam, en iyi imkân. Kendinizi kanıtlayın.
Sınavdan alnınızın akı ile çıkın.
Amerikan tezkeresine “HAYIR” diyen yurtsever AKP milletvekilleri, bu kez de “Bölünme Anayasası”na hayır deyin. “Türk” sözcüğünün, “Atatürk milliyetçiliği” kavramının Anayasadan çıkarılmasını önleyin. Ulusal marşınıza, bayrağınıza, tarihinize sahip çıkın. Yurtseverliğinizi kanıtlayın…
Türkiye Cumhuriyeti ne idüğü belirsiz, bir “Muz Cumhuriyeti” değildir. Binlerce yıllık tarihi olan bir millettir.
Oysa milletvekilliğiniz bugün varsa yarın yoktur. Sonsuza dek sürmez. İnsanlığınızı, yurtseverliğinizi, ulusunuzu, Türklüğünüzü yaşatmak için, ikinci kez karar verin. Emir erliğini bırakın.
Sizler de sınavdan alnınızın akı ile çıkın.
Yarın sizler de halkın arasına karışacaksınız. Sizler de eşinizle, dostunuzla, çoluğunuzla çocuğunuzla karşı karşıya kalacaksınız.
“Bir vatan bölücüsü” damgasını bir yaşam boyu alnınızda taşımayın.
Bakacak yüzünüz olsun dostlarınıza, düşmanlarınıza. Konuşacak diliniz olsun.
Yüzünüz ak, alnınız açık olsun…
Ey işçi sendikaları, ey dernekler neden hiç sesiniz, soluğunuz çıkmıyor? Neden direnişlere son verdiniz? Neden eskisi gibi grev yapamıyorsunuz? Baskı altında mısınız? Sizi cendereye mi aldılar? Korkuyor musunuz?
Nerede o eski öğretmen, memur direnişleri, nerede o madenci yürüyüşleri? Bu duruma gelişinizde sizin hiç mi suçunuz yok… “Ben maaşımı alırım, keyfime bakarım. Gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım” diyen başkanlar, sekreterler yanılıyorsunuz. hem de çok yanılıyorsunuz.
Şunu aklınızdan hiç çıkarmayın, ileride, ”Yeni Anayasa” ile kurulacak faşist düzende bu kısıtlı eylemlerinizin onda birini bile gerçekleştiremeyeceksiniz. İleride bu günleri mumla arayacaksınız. Uyanın. Silkinin artık. İş işten geçmeden ülkenin parçalanmasına engel olun. AKP-PKK Anayasasına engel olun.
ATIN ÜZERİNİZDEN ŞU ÖLÜ TOPRAĞINI…


Ali Eralp
İLK KURŞUN
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)