Avrupa Birliği, Türkiye İlerleme Raporu‘nu açıklarken, Türkiye’deki ifade ve basın özgürlüğünden şikayetçi oldu.
Raporda gazetcilerin tutuklanması, Ergenekon soruşturmasında henüz basılmamış bir kitaba el konulması, normalden çok uzun süren tutukluluk halleri gibi konular üzerinde ciddiyetle duruldu ve Türkiye’nin AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) ile uyumlu yasal düzenlemeler yapılması istendi.
Türkiye’de uzun tutukluluk konusunda yaşanan acıklı olayların en taze örneği, raporunun açıklandığı gün yaşandı ve gazeteci Suzan Zengin, İstanbul Koşuyolu Devlet Hastanesi’nde öldü. Tutuklu Gazeteciler Dayanışma Platformu bu acı durumu bir bildiriyle açıkladı:
“İşçi-Köylü Gazetesi ve Umut Yayıncılık çalışanı çevirmen Suzan Zengin, 29 Ağustos 2009 tarihinde asılsız iddialarla gözaltına alınıp tutuklandı.
Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevi’nde kaldığı bir buçuk yıl boyunca, kronik sağlık sorunları artmasına ve tedavi için başvurmasına rağmen tedaviden mahrum bırakıldı.
Gazeteci Suzan Zengin, 14 Haziran 2011‘de tahliye edildikten sonra tedavi imkanına kavuştu ama çok geç kalmış ve hastalığı ilerlemişti.
Kadın gazeteci, kalbinin ana toplardamarında 5 santim gibi çok büyük genişleme nedeniyle ameliyata alındı ve ameliyat sonrası uyanamadı.”
Mahkum olamamalarına rağmen yaşanan uzun tutukluluk halleri insanları öldürüyor ama aldırış eden yok!..
TOKMAK – SÖZCÜ