Aynı damın kazıyız biz!

Seçimler bitti; birkaç ay geçmedi ki; ilk zam haberi elektrikten geldi...

Sonra onu doğalgaz zammı izledi...

Ve dün güne bir uyandık ki... Aman, aman, aman!

Sigaradan...

Alkollü içkilerden...

Cep telefonundan...

Motorlu araçlardan alınan Özel Tüketim Vergisi’ne enflasyon oranının iki katından fazla zam yapılmış...

Yani bundan sonra sigara değil, vergi içeceğiz... Çünkü sigara için ödediğimiz her 10 liranın, 6.9 lirası artık vergi olacak...

***


Bu haberleri duyunca hani meşhur fıkradaki gibi üzülmek, isyan yazıları yazmak falan değil; şarkı söylemek istiyorum nedense...

Dün de ağzıma bu yılın en popüler şarkısı dolandı... Tabii farklı sözlerle:

***


Aynı yoldan geçmişiz biz

Aynı zammı yemişiz biz

Ölümüz bir, dirimiz bir

Aynı damın kazıyız biz

Vergiler bir, kazıklar bir

Hep beraber yutarız biz

Yapanlar bir, edenler bir

Döner döner seçeriz biz

Maliye bir, Hazine bir

Hepsi için aynıyız biz

Hep isterler, hep alırlar

Almak nedir bilmeyiz biz

Haydi bi daha... Bi daha bi daha

Hep beraber ödeyelim

Vur şu kafama... Bi daha bi daha

Hem kızıp hem de seçelim!

*****


SANA NE?

Dün Antalya Muratpaşa Milli Eğitim Müdürü’nün koyduğu kız ve erkek öğrencilerin birbirlerine bir metreden fazla yaklaşma yasağından söz etmiştim... Milli Eğitim Müdürü Erdem Kaya akşam saatlerinde açıklama yapmış ve “Yasak öğrenciler için değil, öğretmenler için” demiş...

Haddini bilmezliğin, küstahlığın böylesini gördünüz mü?

Adam Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Eğitim Müdürü mü, İran İslam Cumhuriyeti’nin ahlak zabıtası mı; belli değil...

Onun gözünde bütün kadın ve erkek öğretmenler sapık...

O yüzden okullarda birbirlerine bir metreden fazla yaklaşmamalılar!

***


Eğer bu adamlar çocuklarımızı eğitecekse...

Eğer geleceğimiz, bu kafalarla şekillenecekse...

Hayal görmeyin; bizden cacık bile olmaz!

Bir söz de Müdür Bey’e:

Sana ne be adam, sana ne?

*****


Günün Sorusu

Kıbrıs Rum Kesimi’nin, Doğu Akdeniz’de doğalgaz arayamayacağını, aramaya kalkarsa başına gelecekleri göze alması gerektiğini söyleyen; ama adamlar gazı bulduklarını açıklayınca bu konuya bir daha asla girmeyen Dışişleri Bakanı, dün de Irak Dışişleri Bakanı’na sert çıkmış: “Artık Irak topraklarında Türkiye’ye dönük tehdit oluşturan bir terör faaliyetine tahammülümüz yok...” Sorum kendisine:

Şu doğalgaz işinde olduğu gibi mi?

*****


‘2011 ak mı, kara mı?’

Onlar benim çocukluk kahramanlarım...

Gözlerinde mücadele ve direnme ışığını ilk yakaladığım...

Oyunlarında, filmlerinde üzüldüğüm, sevindiğim, ağladığım...

Büyüyüp de yaş kemale erince tanımaktan onur duyduğum...

Hayatlarını magazine malzeme etmeyen...

Para için sanatı, koltuk için geçmişini satmayan...

Bu yüzden 12 Eylül döneminde işkencelerden geçen, 2002’den sonra görmezden gelinen...

Ama yılmayan, pes etmeyen, kamburunu çıkarmayan...

Ağabeylerim onlar benim!

Rutkay Aziz ve Tarık Akan...

Altın Portakal’ın açılışında Rutkay Aziz çıktı sahneye:

Gerçek demokrasi dersi verdi demokrasi diye bizi kandıranlara... Özgürlük diyerek, muhalifleri içeri tıkanlara özgürlüğün ne demek olduğunu anlattı...

Ve önceki akşam da Tarık Akan aldı sözü:

Otuz yıl sonra gelen, anasının ak sütü kadar helal ödülünü alırken dedi ki:

“12 Eylül 1980’in Türkiye’sinde başladı karanlık... Ama 2011... Silivri... Ergenekon... Balyoz... Adalet... Gençlik... Ya... Lütfen 2011 ak mı, kara mı siz karar verin...”

***


İşte bu kadar kısa ama öz anlatılır otuz yıl...

Ve kıvırmayan, kandırmayan, sömürmeyen, sömürülmeyen, topluma karşı sorumluluğunu unutmayan sanatçının duruşudur bu...

***


Kamu bankasından üç kuruşluk reklam ihalesi kapmak için iktidar kapısına kul köle olan eski solcu yönetmen...

“Sizin için ölürüz, biteriz” diyen botokslu star...

İhanet dolu politikalara destek isteyen liboş serçe...

Ve son on yılda dönekliğin, satılmışlığın, yağcılığın tarihini yeniden yazan onca borazan; sözüm size:

Eğer siz sanatçıysanız...

Bu ak saçlı adamlara sanatçı demeyeceğim artık...

Belki sizin kadar uyanık, fırsatçı, işini bilir, kasasını doldurur cinsten değil hiçbiri...

Ama “adam gibi adam” demenin ne olduğunu merak ederseniz bir gün... Çalın kapılarını, anlatırlar size...

Haydi; delikanlıysanız çıkın, önceki akşam Tarık Akan’ın söylediği o sözleri yüksek sesle okuyun sadece...

Yapabilir misiniz?

Boş verin Allah aşkına...

Nerede sizde o yürek, nerede sizde o sanatçı namusu...

***


Bir söz de umudunu kaybeden, idolsüz kalan ve savrulan gençlere...

Bu ak saçlı adamları hafife almayın çocuklar... Çünkü eğer bu ülkede; çağdaş bir insan gibi yaşamaksa arzunuz... Tek umudunuz onlar ve onlar gibiler...

Yitirmeyin umudunuzu... Ama sanatçıların; sahteleriyle gerçeklerini birbirinden ayırmayı da tez vakitte öğrenin...



Mustafa Mutlu
Vatan

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)