Şamil Tayyar'dan şok sözler!
AKP'li Şamil Tayyar: BDP'lilerin tarzı beni çok rahatsız ediyor. Meclisin ortasında evire çevire dayak yiyebilirler
'KCK şehir yapılanması değil, alternatif devlet projesidir'
Ak Parti Gaziantep Milletvekili Gazeteci Yazar Şamil Tayyar, KCK'nın alternatif bir devlet projesi olduğunu söyledi. "KCK şehir yapılanması değil, alternatif devlet projesidir" diyen Tayyar, 'KCK, PKK'nın şehir yapılanması değildir. Bu işi küçültmek ve sulandırmaktır. KCK bir alternatif devlet projesidir. Sadece sınırları yoktur. PKK'nın üzerinde bir şehir yapılanmasıdır.' dedi.
TV8'de Erkan Tan'ın sunduğu programa konuk olan Tayyar, terör örgütü KCK'yı şöyle tarif etti: 'Yasaması, yürütmesi, yargısı, parlamentosu, genelkurmay başkanları, yargıçları ve YSK'sı vardır. KCK sözleşmesi de bunların anayasasıdır. Bu alternatif devletin Başbakanı Murat Karayılan, Cumhurbaşkanı Abdullah Öcalan, Genelkurmay Başkanları Fehman Hüseyin'dir. Bütün ülkeleri kapsayan bir devlet yapısıdır. Şehir yapılanmaları KCK'ya bağlı koldur, PKK gibi... Bunların elinde çakı bile yok diyorlar; ama elinde çakı olanı yönlendiriyorlar. Öcalan'ın elinde de çakı yok; ama talimat veriyor. Ne yapalım Öcalan'ı serbest mi bırakalım?"
Konuşmasında PKK'ya da değinen Tayyar, PKK terör örgütünü; 'PKK kanlı bir örgüttür, Kürt Ergenekon'udur.' şeklinde tanımladı. Tayyar şöyle dedi: 'Bugün PKK'nın kendi iç infazları sonucu öldürdüğü Kürt sayısı 5 bin civarındadır. PKK üniformasını giymiş, örgüte dahil olmuş, elide kana bulaşmış adamları öldürdüler, hain değil, köstebek değil öldürdüklerinin sayısı 5 bindir. Yüzlerce Kürdün kafatası var toprağın altında. Derin devlet öldürdüğünde hesap soruyoruz peki neden PKK'ya hesap sormuyoruz. Burada çifte standart var. Bir gerekçe uydurup insanları katlediyorlar."
Ergenekon ve PKK'nın kan kardeşliği yaptığını vurgulayan Tayyar, 'Ergenekon ve PKK kan kardeşidir... Biz Ergenekon'a inanmadık siz de PKK'ya inanmayın. Ergenekon ve PKK kan kardeşidir. PKK'nın hedefleri vardı belki; ama Kürt sorunu PKK'nın çözmek istediği sorun olmaktan çıkmıştır. Kendi varlığını düşünen bir örgütün Kürt sorunu diye bir kavramı var diyemeyiz. Demirtaş, 'Öcalan'ı hiçe sayan yaklaşımı önemsemiyoruz' dedi. Öcalan da şunu hiç diyemedi; 'Eğer Kürt sorunun çözümü benim bertaraf olmamdan geçiyorsa ben çekiliyorum yeter ki çözün' diyemedi. Yakalandığı gün bile 'Annem Türk babam Kürt'tür. Bu devlete seve seve hizmet ederim' dedi. Ben ve partim; 'Türkün de Kürdün de kanı akıyorsa biz hesabını soracağız' diyoruz." diye konuştu.
VAHİM ŞEYLER OLABİLİR
Meclis'te siyaset yapan BDP'ye de uyarılarda bulunan Tayyar, 'BDP gerçekten çok çatışmacı bir uslüpla siyaset yapıyor. Siz bu durumu çatışarak çözemezsiniz. Meclis'teki dilleri beni son derece rahatsız ediyor. Bu şekilde devam edeceklerse parlamento zemininden Kürt meselesinin çözümüne ilişkin bir sonuç çıkacağını zannetmiyorum. Onların kıbleleri farklı. Vahim şeyler olabilir. Böyle giderse Meclis'in ortasında evire çevire dayak yerler. Çatışmacı dil karşılığını bulur. Bu ortam, sorunun çözümüne katkı sunmaz. Bağcıyı döversniniz; ama üzüm yiyemezsiniz. BDP'li vekilller kürsüye çıktıklarında inanılmaz küstahlar. Dilleri çok ağır. Kandil'de olduklarını, dağda olduklarını mı düşünüyorlar bilemiyorum. Bu dil bir çıkar yol değil. Sırrı Sakık'tan, Hasip Kaplan'a kadar herkes ağır dil kullanıyor. Lafın nereye gideceğini bilmiyorlar ya da götürmek istedikleri yer için bilerek ağır dil kullanıyorlar." eleştirilerinde bulundu.
Vatan